Trabzonspor'da son haftalardaki problemleri bizler görüyoruz, yazıyoruz. Peki Abdullah Hoca bunları görmüyor mu, o farkında değil mi? Farkında olsa bile inanıyorum ki bizim gibi bu işi yapmış, yaşamış meslektaşlarının düşüncelerini takip ediyordur. Ve bunun farklılığını dün akşam gördük.

1) Trabzonspor son haftalardaki en iyi futbolunu oynadı. Daha çok topa sahip olan, daha hızlı ve öne doğru çabuk oynayan forvetteki üç oyuncusu, Djaniny, Ekuban ve Nwakaeme ile sonuca gitmeyi başardı. Son üç hafta takımın en kötü üç oyuncusu Ankaragücü müsabakasında Abdullah Hoca’nın uyarılarının da etkisiyle Trabzonspor’u galibiyete taşıdı.

2) Kapanan defanslara karşı en etkili silah kanatları kullanmaktır. Özellikle Nwakaeme’nin yaptığı etkili ortalara Sörloth gibi kafa vuracak kimse olmadığı yani santrforu olmadığı için Trabzonspor gol kısırlığı çekmekte. Kanatlardan yapılan ortalardan gol bulamamakta. Djaniny ancak 4-4-2 sisteminde ikinci santrfor olur. Pivot veya merkez santrfor olamaz.

3) Sezon başı ve devre arasındaki yanlış transferler, Abdullah Hoca’nın ortaya koyduğu büyük performansa rağmen Trabzonspor’a şampiyonluğu yakalayabileceği bir sezonda maalesef ancak Avrupa kupaları şansını getirdi. Yunus Mallı’yı kim aldı? Takımın santrforu yokken Berat’ı aldın, Bakasetas’ı da aldın, Yunus gibi fizik gücü yetersiz, temposuz bir oyuncuyu almaktansa Sörloth’un yarısı kadar gol atacak bir santrfor alınsaydı Trabzonspor’un durumu çok farklı olurdu. Aynı hatayı Fenerbahçe de yaptı. Mesut Özil’den sonra İrfan Can’a 10 milyon Euro vermektense o paraya çok iyi bir santrfor alınsaydı, onlar da bu senenin açık ara şampiyonluk adayıydı.