Bu sütunlarda geçtiğimiz günlerde Çukurova Üniversitesi’nin arazileriyle ilgili konuları gündeme getiren yazılar yazmıştım.

Nadide arazilere sahip olan Çukurova Üniversitesi’nin binlerce dönüm arazilerinin atıl durumda olması, bunlardan birisinin konusu idi.

Yazılarımın bir diğerinde ise Yüreğir Devlet Hastanesi yakınına yapılacak bir helikopter pisti ile ilgili beklentileri dile getirmiştim.

Zaten, beklenen söz konusu helikopter pisti de üniversite arazisinin içinde olabilirdi, çünkü Devlet Hastanesi’nin kendisi gibi bitişiğindeki araziler de üniversiteye aitti.

‘Neden koskoca hastaneye ait bir helikopter pisti olmasın?’ diye sormuştum?

Cevap gecikmedi.

Yazım üzerine Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’in ekibiyle birlikte söz konusu araziler üzerinde derhal inceleme yaptığını öğrendim.

Habercilik refleksiyle ele aldığım konular, bizzat benim tanık olduğum ya da vatandaşlar tarafından dile getirilmem talep edilen beklentilerdi.

Neticede, gazeteci olarak kamu yararının seslendirilmesine aracılık ediyorduk.

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel


Zaten gazeteciliğin özü de bu değil mi?

Gelelim, bu yazılar üzerine hemen harekete geçen sayın Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel’in  beni bile şaşırtan duyarlılığına…

Nasıl şaşırmayayım?

Laf olsun diye, adet yerini bulsun diye yapılan açıklamalara öyle alışmışız ki, bir yetkilinin gazetecilerin yazdığı haber ya da yazılar üzerine ekibiyle birlikte seferber olup derhal yerinde incelemeler başlatması ve akabinde bilgi vermek amacıyla basın mensuplarını araması, bilgilendirmesi çok da alışık olduğumuz bir tutum değildi.



Beni bilgilendirmek için üniversiteye davet eden, Rektör yardımcıları ve Genel Sekreter ile birlikte karşılayan  Prof.Dr. Meryem Tuncel’i, görevini hak ettiği gibi yerine getirmek için nasıl canla başla çalıştığına bir kez daha tanık oldum.

Ekibiyle birlikte arazilerde denetimde bulunan sayın Rektör, sözünü ettiğim arazileri incelediğini ve daha verimli kullanmak için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Hem Şehir Hastanesi’nde hem de Balcalı’da, helikopter pistinin bulunması sebebiyle Yüreğir Devlet Hastanesi’ne helikopter pisti yapmanın verimli olmayacağını belirten Tuncel, üniversite olarak arazilerini kararlılıkla korumaya devam ettiklerini ancak sözünü ettiğim arazileri atıl durumdan kurtaracak yeni projeleri olduğunu kaydetti.



Sayın Rektör, Çukurova Üniversitesi’nin geniş arazi yapısına dikkat çekerek, “Buraları yeşil alan olarak korumak zaten kamu yararına yapılacak en iyi davranış olur” diyerek, yeşile verdiği önemi kaydetti.

Hatta bir ara da “Ben aslında Çukurova Üniversitesi’ni daha az yapılaşmış, daha yeşil bulacağımı ummuştum” diyerek bu konudaki bir hayal kırıklığını da dile getirdi.

Rektör Tuncer, öte yandan Çukurova Üniversitesi’ne gelen metronun olmamasının da bir eksiklik olduğunu kaydetti ve üniversitemize metronun gelmesini çok arzu ederdim, hem hastaneye gelecek hasta ve yakınları için hem de öğrenciler için çok gerekli olurdu, umarım önümüzdeki günlerde yapılır “diyerek beklentisini dile getirdi.

Rektör Meryem Tuncel’i, üniversite için çok büyük heyecan ve güzel işler yapma arzusu içinde gördüm.

Kendisinin Adana için bir kazanç olduğunu düşünüyorum.

Tabii ki kendisine üniversite camiasından büyük destek verilmeli.

Özellikle de binlerce dönüm boş arazilerin iyi bir şekilde değerlendirilmesi, üretime açılması, boş tutulmak yerine buradan faydalanılması önemli.

Bunun için de Ziraat Fakültesi’nin dekan ve yöneticilerine, diğer hocalara büyük görev düşüyor.



Mesela bana gelen bilgilere göre Üniversite’nin zeytinliği çok bakımsızmış. Yılların bakımsızlığı nedeniyle buradaki zeytin ağaçlarından yeterince verim alınamıyormuş, zeytinlerin toplama sezonun geldiğinde verimdeki azlık herkesi şaşırtıyormuş.

Onlarca yıllık zeytin ağaçların hali içler acısıymış.

Bu kabul edilemez.

Üniversitenin tüm ekili veya bahçelik alanları olduğu gibi zeytinliğin de bakımlı olması lazım.

Zeytinliği kiralayanlar da kendilerini düşündüklerinden ağaçlara bakmamış olsalar çok daha kötü duruma gelecekmiş bahçeler.

Bakarsan bağ olur diye boşuna söylememişler.

"Biz zeytinliği nasıl olsa kiraya verdik, ne olursa olsun" denemez.

Çünkü o ağaçlar üniversitenin ağaçları.

O kiracı gelir bu kiracı gelir ama üniversitenin zeytinlikleri her şeyiyle, verimiyle de örnek olmalı.

Şimdi bunu henüz birkaç ay önce Adana’ya gelen Rektör Tuncel, nereden bilsin.

Bu "ziraatçıların" işi.

Bence ziraatçılar, bu gibi konularda Rektör’e yardımcı olmalılar, eksikleri gidermeliler. Çiftlikle ilgili  besicilik, yetiştiricilikle ilgili güzel haberleri alıyoruz.
Bunları takdirle karşılıyoruz.  Ancak bunlar yeterli değil.

Tarihi çok eskilere dayanan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Prof. Dr. Osman Tekinel'in yıllarında Türkiye'de her alanda öncülük ediyor, örnek gösteriliyordu. Üniversiteden Tarım Bakanlarının ayakları eksik olmuyordu.

Çukurova Ziraat, üretim alanlarıyla, tohumculuk, bitki çeşitliliği, rekolte, gen çalışmaları vb. gibi alanlarda Türkiye'nin gözdesiydi.

Bu yapılamıyorsa hiç değilse, üniversitenin yıllardır atıl ve bakımsız durumdaki arazilerini, bahçelerini, zeytinliklerini ataletten kurtarmalılar.

Rektör Tuncel,  bu konularda yalnız kalmamalı.

Heyecanına, çalışma arzusuna, başarma isteğine, fark yaratma çabasına ayak uydurulmalı.

Ben de buradan bu meselelerin takipçisiyim.

Gördüğüm yanlışlara bundan sonra da müdahil olacağımdan, gerekli uyarıları yapacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın.