TV ekranında canlı görüntüsü ve alt yazısı ile yayımlandı. İzlediniz mi? Koyu siyah lüks bir Mercedes, yanıp sönen kırmızı ışıklar saçarak hızla bir binanın önünde park ediyor. Etraftan kapıyı açmak için koşuşuyorlar.

Nedir?

Kimdir?

Ne oluyor?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Altun’un makam arabasıymış. İletişim Başkanı aslında bir devlet memuru.... Anadolu Ajansı’na yeni atanan genel müdür arkadaşını kutlamak için lüks Mercedes makam aracıyla gelmeyi tercih etmiş. Muhalefet milletvekili Meclis’te bu süslü, gösterişli, pahalı kutlamayı bütün Türkiye duysun diye “Bu pahalı lüks makam aracına Alman Başbakan’ı Merkel bile binmiyor...” diye dikkat çekti.

Ve sıraladı.

İletişim Başkanı, muhalefete hakaret etsin, küfür etsin diye ona çeşitli devlet kurumlarından 2-3 maaş aylık ve altına da bu lüks makam aracını veriyorlar.

İspatı:

Çakarlı Mercedes!

3 yerden maaş!

Aynı gün Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı’nın da 3 ayrı devlet kurumundan ayrı ayrı 3 maaşa bağlandığı belgeleriyle ortaya çıktı.

Ana maaşı var.

Cumhurbaşkanlığından.

Yan maaşı da var.

YÖK üyeliğinden.

Bu yetmemiş.

Bir de Borsa İstanbul’un yönetim kurulundan bir yüklü maaş daha pompalamışlar. Üç maaşın toplamı ayda 84 bin 702 lira tutuyor.

Yiyin efendiler!

★★★

Daha mürekkebi kurumadı.

Şöyle bir haber okumuştuk:

Adı:

Hamza Yerlikaya.

Eğitimi: Güreşçi.

Eski AKP milletvekili, Cumhurbaşkanının has adamı ve partinin önde geleni, AKP düzeninin gurur kaynağı, onur duyulanı, övünüleni, medar-ı iftiharı. Bakan yardımcısı maaşı alıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı maaşı alıyor. Sporcu şeref aylığı maaşı alıyor. Devlet Bankası Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi maaşı da alıyor. Araştırmacıların bulup çıkardıklarına göre “Hamza Yerlikaya, 4 ayrı devlet koltuğunda oturmanın karşılığı olarak ayda 100 bin ile 110 bin TL arası” maaş alıyor. Hamza Yerlikaya, partinin gurur duyulan medar-ı iftihar bir evladı olarak, “4 ayrı aylığını da 4 ayrı medar-ı maişet motorundan” sağlıyordu. Diplomasının sahte olduğu ortaya çıktı. Yeni bir kararla devlet bankası yönetimindeki görevinden alındı.

★★★

Yine mürekkebi kurumadı.

Şöyle bir haber daha vardı:

Adı:

Ebubekir Şahin.

Eğitimi: İletişim okudu.

AKP’nin gurur duyulanı, AKP düzeninin temel taşı, baş tacı, az bulunanı, övünç kaynağı ve medar-ı iftiharı seçkin evladı. RTÜK Başkanlığı maaşı alıyor, Basın İlan Kurumu üyeliğinden “huzur hakkı” maaşı alıyor, Devlet Bankası Halkbank’tan Yönetim Kurulu Üyesi maaşı alıyor. Bir süre önce onun ayda 3 ayrı koltuk sahibi edildikten sonra toplam 60 bin TL aylık aldığı gazetelerde yazılmıştı fakat kendisi “doğru değil bu” demişti. Ama “3 ayrı medar-ı maişet motoruna döşenmiş 3 ayrı hortumdan kendisine ne kadar aylık aktığını” tam olarak açıklamamıştı.

★★★

Medar!

İftihar!

Maişet!

Biliyorum bunlar “Arapça köklü” Osmanlıca kelimeler. Medar-ı Maişet Motoru, geçim sağlayan kaynak demektir. Halk su içiyor vergi, elektrik kullanıyor vergi, ekmek alıyor vergi, başını yıkamak için sabun alıyor vergi, saçını taramak için tarak alıyor vergi, çocuğuna okusun diye kitap, yazsın diye kalem alıyor vergi. Bu vergiler toplanıyor partinin medar-ı iftiharı atanmışlara 3- 4 ayrı devlet koltuğundan yüklü aylık pompalayan “Medar-ı Maişet Motoru” oluyor.

Yüzerce örnek var.

Çürüdü bu düzen!

Halk gramla peynir alır hale geldi, İletişim Başkanı, Alman Başbakanı Merkel’in bile binmediği lüks makam aracı ile kutlamaya gitti.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)


Nerede bizim gemiler!


Dün öğleden sonra Anadolu Ajansı’na konuşan diplomatik kaynaklar; ABD 2 Savaş gemisinin Karadeniz’e çıkmak için “Türkiye’ye bildirimde bulunduklarını” açıkladı. Aklıma Akdeniz’de “sondaja çıkmış 3 barış gemimiz” geldi. Fatih, Kanuni, Yavuz ile onlara sondaj atacakları bölgeyi gösteren Oruç Reis ve Barbaros Hayrettin adlı sismik gemilerimiz neredeler? Ne yapıyorlar? Sondajdan vaz mı geçtiler? Niçin? Sondaja ara mı verdiler? Neden?