TIME Dergisi 1954 doğumlu Almanya Başbakanı Angela Merkel’i yılın siyaset lideri seçti. Dünya’da sadece iktidarda olanları hesaba katarsak 200’den fazla siyasi lider var niçin Merkel’i seçti? 25 yıldır Türkiye’de kesintisiz her gün adından söz ettiren lider Tayyip Erdoğan’ı değil de neden Merkel!

Bunlar batı kampı!

Hristiyan!

Birbirini kollarlar.

Bu yetersiz açıklama olur. Çünkü TIME Dergisi’nin İslam dünyasından ve hatta bizim ülkemizden de “yılın lideri seçtiği örnekler” bulunuyor. Dergi, seçim gerekçesini şöyle açıkladı: Merkel, kişisel çıkarlara ve zorbalığa taviz vermedi.

Merkel çıkarcı değil.

Baskıcı değil.

Demokrat.

Almanya zengin ülke. Lideri Merkel, korona sürecinde esnafa, işsize karşılıksız destekler sundu, faturaları ve kiraları ödedi.

Merkel’in özel uçağı yok.

Kışlık sarayı yok.

Yazlık sarayları yok.

Tarifeli uçağa biniyor.

Hermes çanta tutkusu yok. 70 Euro’ya aldığı ceketini üç yıldır giyiyor. Markete alışverişe gittiğinde halkla aynı kuyruğa giriyor. Tanıdığına, bildiğine, yakınlarına “Alman devlet ihalelerini vermek” için Alman ihale kanunu değiştirme gibi bir zorlamaya girişmiyor.

★★★

Kaderin tesadüfüne bak:

Lideri bu özellikleri taşıyan Almanya, aynı zamanda yılın bilim insanını da çıkardı. Almanya’ya işçi olarak gitmiş Anadolulu anne ve babadan doğma iki çocuk bu ülkede eğitim alıp, eşit fırsat bulup bilim insanı olma yoluna çıktılar.

Ve başardılar.

Financial Times Gazetesi de Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci’yi korana aşısını geliştirdikleri için yılın bilim insanı seçti. Uğur Şahin ile Özlem Türeci’nin “Almanya’nın eşitlikçi zihniyet (laik) ortamında ve eşitlikçi eğitim (laik) sisteminde geliştirdikleri buluş” dünyaya umut ışığı oldu. Nobel Tıp ödülünü de Anadolu doğumlu bu iki bilim insanının alacağı haberlerini okudum.

Kaderin isyanı mı?

Kaderin intikamı mı?

Kaderin dersi mi?

Ne diyeyim: Kendi ülkesinin çocuğu iki bilim insanının geliştirdiği aşıyı Türkiye’yi yönetenler erken sipariş verip, para ayırıp, bağlantı kurup zamanında insanının hizmetine sunamadı. Bugüne kadar dünyada 27 ülkede 5 milyondan fazla kişiye aşı yapıldı. Türkiye geç kaldı ve geç kalmanın de bedelini ödeyecek diyen uzmanlar var. Ne kadar geç kaldık ve yanlış aşı mı seçtik? Bu sorulara Sağlık Bakanı’ndan net cevaplar alamıyoruz. Türkiye’ye gele gele 3 milyon doz Çin aşası geldi. Tek aşı ve yetersiz doz ile hedeflenen bağışıklığı sağlayamayacağımız kesin. Durum buyken; aşıyı bulan Türk bilim insanları Uğur Şahin ile Özlem Türeci’ye “Türkiye’ye gelin ortak çalışalım, yerli aşı geliştirelim” teklifi götürüleceğini bir başarı öyküsü diye anlatıyorlar.

Gerçekten kaderin intikamı!

★★★

Anadolu’da doğmuş iki bilim insanının bulduğu aşıyı bile zamanında sipariş edemez durumuna düşüren zihniyetin analizinin yeniden ve yeniden yapılamaması gerekir.

Bu zihniyetle nereye!

Gözlerini mal- mülk, para, makam, koltuk edinme üzerine kuran zihniyet, bu ülkede neyi yıktı ve yerine neyi koydu ki, kader bizden intikam alır hale geldi?

Ödülü Merkel’e verdiler.

Ve Anadolu’da doğmuş Almanya’da eğitim almış 2 Türk tıp araştırmacısı da bilim ödülünü aldı ve koca Türkiye 2 çocuğunun bulduğu aşıyı zamanında sipariş edemedi. Bu sonuç hangi zihniyetin ürünüdür?

Söyleyecek lafınız yok mu!

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Bilim iklimi!


Almanya’da büyükelçilik yapmış Onur Öymen’in “Diplomasi Anıları” adlı yeni kitabında “Türkiye’de bilim insanları yetişmesi için iklim oluşturma” çabalarını anlatan bir bölüm var. Onur Öymen şöyle yazıyor: “1990’lı yılların başlarında, Almanya’da büyükelçi olarak görev yaptığım yıllarda Türk bilim adamlarının bir derneğin çatısı altında toplanmalarını teşvik etmiştik. O tarihlerde Alman üniversitelerinde ve araştırma kuruluşlarında 100 civarında Türk profesör vardı. Daha sonra bu girişim bir Dünya Türk Bilim Adamları Derneği’nin oluşturulmasına yol açtı. Dünya çapında tanınan beyin araştırmaları uzmanı Prof. Erol Başar’ın öncülüğünde çalışmalarına başlayan bu dernek bir Türk üniversitesinin bünyesinde dünyanın en önemli üç beyin araştırma merkezinden birini kurmak için girişimde bulundu. Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal İnönü bu projeyi destekledi ve bütçede bunun için kaynak ayırıldı. O sırada yaşanan büyük bir devalüasyon maalesef o projenin gerçekleşmesine olanak vermedi.”