Nasıl bir gençlik yetiştiriyoruz?

Evsiz, yersiz-yurtsuz kalan öğrenciler eğitimlerini nasıl sürdürecek?

Barınacak bir yurt bulamadıkları için 1 milyona yakın üniversiteli gencimiz perişan durumda...

6 milyon sığınmacıya yer-yurt sağlayan, mülteciler için okullar açan devletimizin kendi çocuklarını barındırmaktan aciz kalması acıklı bir olay!

Bu tür gariplikler nedense hep bizim ülkemizde oluyor!

İktidar, yüzlerce milyon dolar harcayarak yazlık-kışlık saraylar yaptırıyor, New York’ta 300 milyon dolara 34 katlı gökdelen inşa ettiriyor ama öğrencilerimize barınacak yer sağlayamıyor!

İktidar medyası sefaleti görmezden geliyor ama bağımsız medya, sokaklarda-parklarda yatan üniversiteli gençlerin dramını fotoğraflarla yayınlıyor!

Bunları gördükçe yüreğim sızlıyor. İnanın ki ülkem adına utanıyorum!

Türkiye’de, geleceğimiz için umudumuz olan gençler böyle mi yetişecek?

Bir Suriyeli, bir Afganistanlı kadar değerleri yok mu yavrularımızın?

★★★

Kalacak yurt bulamayan gençlerin dramı, vatanını, ulusunu seven herkesi üzüyor.

Bu üzülenlerden biri de Ünal Uyguç... TRT’nin eski haber müdürlerinden olan meslektaşımız Ünal Uyguç’dan uzun bir mektup aldım. Şöyle özetleyebilirim:

“Kaç gündür uyuyamıyorum. Üniversiteli bir milyon gencimizin düştüğü çaresizlik, beni perişan ediyor.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve uygar dünyada yer alabilmek için, kıt kaynaklara rağmen yetenekli gençleri yurt dışına göndermiş, 1930’lu yıllarda bu gençlerden oluşan kadrolar Türkiye’yi dünyanın en saygın ülkelerinden biri haline getirmişti...

Bugün üzülerek görüyoruz ki, okumak için ailelerinden uzaklarda, üniversite kapılarında yüz binlerce gencimiz öğrenci yurtlarında yer bulamadıkları için sokaklarda kalmaktadır. Bu, bağımsızlık savaşı vermiş bir ülkenin, evlatlarına yapacağı bir davranış olamaz!

Siyasi iktidarın yanlış uygulamaları sorunun başlıca sebebidir. İktidarın bunu çözme iradesi yoktur.

Yüce halkımıza sesleniyorum:

Türk gençliğine sahip olacak iradeyi ortaya koyarak ‘İkinci Milli Mücadeleyi’ başlatma günüdür. Onlarla yemeğimizi, paramızı, evimizi paylaşalım. ‘Gün gençliğe sahip çıkma günüdür’ Geleceğimiz olan gençler parkta, sokakta yatırılamaz, aç açıkta bırakılamaz.

Türkiye medeni dünyada kendisine yer arıyorsa, gençlerine sahip çıkmalıdır.”

TEBESSÜM

“Hırsızlar nerede?”


Kitaplığımı karıştırırken, İranlı yazar Daryus Şayegan hakkında, eski yıllarda aldığım bazı notlar geçti elime...

Daryus Şayegan, İran’ın önemli düşünürlerinden biridir.

2009 yılında Fransa’dan İran’a kesin dönüş yapan Şayegan’a “Paris gibi bir yerden neden İran’a döndünüz?” diye sormuşlardı. O tarihte 74 yaşında olan yazar “Başımı toprağıma koyup usulca ölmek için” diye cevap vermişti... Bu arzusuna 9 yıl sonra 2018 yılının Mart ayında kavuştu.

Daryus Şayagan’ın “Yaralı Bilinç” adlı kitabında ilginç bir öykü var.

Yıllarca ülkesinden ayrı kaldıktan sonra İran’a dönen bir adam Tahran Havaalanı’ndan evine gitmek için bir taksiye biner. Yolda şoföre ilk tütüncüde durmasını söyler. Şoför sorar:

“Tütüncüde ne yapacaksınız beyim?”

“Bir paket sigara alacağım.”

“Sigarayı artık camide satıyorlar beyim...”

“Camide mi? Yahu cami Allah’ın evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez mi?”

“Hayır beyim, ibadet etmek için artık üniversiteye gidiliyor.”

“Peki, o zaman öğretim nerede yapılıyor?”

“Öğretim artık hapiste yapılıyor beyim.”

“Yahu hapiste hırsızlar yok mu?”

“Yok beyim! Hırsızlar artık iktidarda!”

GÜNÜN SÖZÜ


Yalan olmasaydı, politikacılar konuşacak fazla lâf bulamazlardı!