“Güzel ülkemde özgürlük içinde, laik, demokratik sistemi yaşamak istiyorum. Bunu görmeden ölmek istemem!”

Bu sözler üç gün önce (Çarşamba günü) 93 yaşına basan TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş’a ait...

Bir gün sonra, Perşembe günü de Türkiye’nin en uzun süre görev yapan sunucularından olan Halit Kıvanç 96 yaşına girdi.

İkisi de yaşayan birer dev çınar...

Onlar benim sevdiğim dostlarımdır. İkisinden de çok şeyler öğrendim, hayat dersleri aldım.

Hayat bir masala benzer. Uzunluğu değil, iyi olup olmadığı önemlidir.

Kemal Baytaş ve Halit Kıvanç, hem iyi yaşadılar, hem de toplum için çok güzel şeyler yaptılar.

Uzun ömürlerinin her anını değerlendiren, yaşamayı ve yaşatmasını bilen iki ulu çınar bilgi, sevgi ve becerileriyle yararlı işler yapmaya devam ediyor.

★★★

Kemal Baytaş 1982 yılında Turizm ve Kültür Bakanlığı müsteşarlığından kendi isteği ile emekli olduktan sonra, kısa adı TÜTAV olan Türk Tanıtma Vakfı’nı kurdu. Vakfın gösteri ve sanat topluluğu ile 5 kıtada, 37 ülkede Türkiye’yi tanıtan büyük etkinlikler gerçekleştirdi.

Yüzlerce ödül alan, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından “Dostluk ve Halk Büyükelçisi” unvanı verilen Baytaş, Türkiye Cumhuriyeti ve Tataristan Özerk Cumhuriyeti tarafından “Üstün Hizmet ve Onur Madalyaları” ile ödüllendirildi.

Türk-Çin Dostluk Derneği ve Türkiye-Rusya Federasyonu Derneği’nin de başkanlıklarını sürdüren Kemal Baytaş’ın ömrü boyunca aldığı ödülleri ve “Fahri Doktora” unvanlarını bu sütuna sığdıramam.

Baytaş bugün 93 yaşında, hâlâ görevinin başında... Sanırım bu bir rekordur.

★★★

96 yaşına basan Halit Kıvanç’ı tanımayan var mı?

Gazetecilikte benim meslek büyüğümdür.

Döneminin en iyi spor yazarlarından olan Halit Kıvanç, gazeteciliğinin yanı sıra radyo ve televizyonlarda maç spikerliği ve sahne sunuculuğu yaptı. O kadar başarılı oldu ki, Türkiye vergi rekortmenleri arasına bile girdi.

Yaratıcı bir zekâya sahip olan Halit Kıvanç’ın temiz bir Türkçe ile anlattığı futbol maçlarının heyecanı bugün bile hafızalardan silinmiş değil.

Sunuculukta 50 yılını 2005’te doldurup bir jübile ile kutlayan Halit Kıvanç, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu kabul edilen Pele ile ilk röportajı yapan gazeteci olarak da kayıtlara geçti.

★★★

Biri 93, diğeri 96 yaşına basan iki çınarın ortak özelliklerinden biri de “Koyu Fenerbahçeli” olmalarıdır.

Kemal Baytaş bir dönem vekil olarak Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı da yaptı. 1986–1989 yılları arasında başkanlık yapan Tahsin Kaya’nın istifasından sonra kongreye kadar başkanlık görevini Baytaş yürüttü.

Kemal Baytaş döneminde kazanılan şampiyonluğun kısa hikâyesini alttaki yazıda anlatacağım.

İki ulu çınara “Nice yıllara” diyor, uzun ömürler diliyorum.

Mucize bir zafer!


1986 yılında Fenerbahçe Kulübü Başkanı seçilen işadamı Tahsin Kaya, 1989 yılında birdenbire istifa edince, Başkan Vekili Kemal Baytaş kulübü yönetti.

Ali Sami Yen Stadı’ndaki şeref tribününde, yönetim kurulu üyesi Büyükelçi İnal Batu ile birlikte Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki kupa finalini izleyen Kemal Baytaş, ilk devre biterken neredeyse şok geçirecekti...

Galatasaray peş peşe 3 gol atmış ve Fenerbahçe devreyi 3-0 yenik bitirmişti.

Kemal Baytaş hemen soyunma odasına gitti. Yugoslav Antrenör Veselinoviç de, futbolcular da perişandı! Hele 3 gol yiyen Alman kaleci Schumacher ağlayacak gibiydi.

Başkan Kemal Baytaş, Antrenör Veselinoviç’e:

“Şampiyonluk primini yüzde 100 arttırıyorum. Kazanırsanız herkese iki misli prim vereceğim.” dedi.

İkinci devre akıl almaz bir mucize gerçekleşti. İlk yarıda 3-0 mağlûp durumda olan Fenerbahçe ikinci yarıda 4 gol atarak maçı 4-3 kazanıp şampiyon oldu. Bu sonuca “Baytaş mucizesi” dediler.

GÜNÜN SÖZÜ


Sorun, kuyunun derin olması değil, iktidarın ipinin kısa olmasıdır!