Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin, görevlerinden kaynaklanan suç iddiası olduğunda haklarında ön inceleme yaptırma yetkisi İçişleri Bakanlığı’na aittir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaya çıkarılan yolsuzluk iddialarıyla ilgili dosyalara,  Cumhuriyet savcılığına intikal ettirilme aşamasında İçişleri Bakanlığı tarafından el konulmuştu. Bugün, müfettişlerin elinde olduğu söylenen 35 dosya belediye başkanı ya da meclis üyeleriyle ilgili değil. Bu dosyaların hepsi belediye bürokratlarıyla ilgiliydi.

Ceza soruşturmasında, belediye başkanı ve belediye meclis üyeleriyle ilgili soruşturma izni verme İçişleri Bakanı’nın yetkisindedir. Belediye başkanı ve meclis üyelerinin dışındaki belediye görevlileri hakkında soruşturma izin verme yetkisi ise o ilin valisine aittir.

ÖNÜNÜ KAPATTILAR

Yapılan disiplin soruşturmalarında, suçlu bulunan belediye görevlileri hakkında memuriyetten çıkarma yetkisi varken, yapılan değişiklikle bu yetki belediyeden alındı, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na verildi. Belediyenin, memurlarla ilgili işlem yapmasının önü de kapatılmış oldu.

Belediye görevlileri hakkında ki iddialar İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu tarafından ortaya çıkarılmıştı. Bunlarla ilgili dosyaların savcılığa gönderileceğine ilişkin açıklamalar yapılınca, İçişleri Bakanlığı erken davrandı, tüm dosyalara el koydu.

Peki o dosyalarla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı bir şeyler yaptı mı? Bilinen, 35 dosyanın İçişleri Bakanlığı’nda bekletildiğidir. Yani, haklarında önemli iddialar bulunan belediye bürokratları böylece korunmuş oluyor. İyi de nereye kadar, ne zamana kadar bu koruma-kollama işi devam edecek?

O DOSYALAR ADLİYEDE

Melih Gökçek’in başkanlığı döneminde başlanan ve görevden istifa ettirildiği dönemde büyük ölçüde tamamlanan Ankapark dosyası da Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin en çok üzerinde durduğu konu. Bugün kapılarına kilit vurulmuş durumda olan, belediyeye bir türlü devredilmeyen Ankapark, tam anlamıyla bir mezbeleliğe dönüşmüş. Dinozorlar, plastik oyuncaklar için ödenen para dudak uçuklatıyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın çalışma yöntemi ise daha sessiz ve derinden oluyor. Soruşturmaları yürütürken bile bunları açıklamamıştı. Bugün eski döneme ilişkin 60’dan fazla dosya yargıya intikal ettirilmiş durumda. “Ettirdi de ne oldu?” derseniz, cevabını verecek makam bellidir.

ANKAPARK DOSYASI NASIL KURTARILDI?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yargıya intikal ettirmek için çalıştığı dosyalara İçişleri Bakanlığı tarafından el konulurken, Ankara Büyükşehir Belediyesi ne yaptı? Dosyalara el konulacağı söylentisinin dolaştığı günlerde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, vakit geçirmeden aralarında Ankapark’ın da bulunduğu önemli dosyaları adliyeye göndermişti.

Dosyalara el konulacağı söylentisi doğru çıkmıştı. Nitekim, İçişleri Bakanlığı’ndan aralarında Ankapark’ın da bulunduğu dosyalar istendi. Ancak, bakanlık geç kalmış, dosya yargıya intikal ettirilmiş, verilen cevapta da, “Dosya Cumhuriyet savcılığında” denilmişti.

KİM KİMİ KORUYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ellerinden alınan dosyalarla ilgili bir gelişme olmadığını biliyor. Bakanlığın el koyduğu dosyalarda kimlerle ilgili hangi iddialar bulunduğu, müfettiş raporlarına dayanılarak açıklanmalı. Kimlerin, kimleri niçin koruduğunu da kamuoyu öğrenmiş olur.

Birilerini korumak için bakanlığın dosyaları beklettiği kanısı da yaygın. O yüzden bakanlık o dosyalarla ilgili neler yaptığını, niçin beklettiğini açıklamalı. Büyükşehir Belediyesi de, teslim ettiği dosyaların ne olduğunu açıklamamakla birilerini korumuş olmuyor mu?

Belki bir gün birileri açıklar...

Toz şeker karaborsaya düştü!


Doğalgaza yapılan büyük zamdan sonra BOTAŞ, kendileriyle doğalgaz alım-satım sözleşmesi imzalamış serbest tüketicilere uygulanan 2021 yılı Kasım ayı doğalgaz toptan fiyat tarifesiyle ilgili ayrıntılı yazı gönderdi.

Buna göre yüzde 60 kapasite ile çalışan fabrikalarda doğalgaza yüzde 48, bu kapasitenin üstünde kullananlara ise yüzde 78 civarında zam yapıldı. Bu durumdan birçok sektör etkilendi.

Şekere 31 Ocak 2021’den bu yana zam yapılmıyordu. Türkiye Şeker Fabrikaları 50 kiloluk toz şekeri 212 lira 20 kuruşa satıyor. Zarar ettiği için sanayiciye ancak haftada bir kamyon şeker verebileceğini belirtiyor. Özel şeker fabrikaları ise aynı şekeri 300 liraya satıyor. Türkiye Şeker Fabrikasından şeker alamayan, özel sektörden ise ancak 300 liraya şeker alabilen sanayici çok zor durumda. Önünü göremez, maliyetini hesaplayamaz hale gelen üreticinin sıkıntısı artarken, birçok markette 300 liradan aldığı toz şekeri satsa sıkıntıya gireceği için satış yapmıyor ya da yüzde 40 zam yapıp satıyor.

Yani, toz şeker karaborsada! Bu belirsizliği giderecek makamlar uyuyor mu?