Fenerbahçe sezonun en rahat geçmesini beklediğimiz maçında büyük bir hezimete daha uğradı.

Konya’da alınan farklı galibiyet ve bir bölüm iyi oynanan futboldan sonra Gençlerbirliği karşılaması “pas” geçilerek Beşiktaş derbisi düşünülmeye başlandı. Taraftar düşünebilir, hatta biz gazeteciler ve yorumcular da düşünebiliriz ama Fenerbahçe teknik heyeti ile futbolcuların böyle bir hakkı yoktu.

Atasözünü hatırlatmakta fayda var: Ummadık taş baş yarar. Öyle bir taş geldi ki bence kafadan fazlasına da zarar verdi.

Öncelikle Erol Bulut rakibini hiç analiz etmemiş. Ligin en az pozisyona giren ve 11 maçtır kazanamayıp bu karşılaşmalarda sadece 3 gol atan bir takıma karşı temposuz başlangıç oldu. Kanatta faydası olmayan Pelkas sol açık başladı. Baktı olmayacak, Mert Hakan’ı oraya attı. İlk yarı oyuna müdahale etmek ya aklına gelmedi ya da cesaret edemedi. Duran topla kilit açılmışken pozisyon olmadan yenilen bir gol de ancak Fenerbahçe’ye özgü olabilirdi.

Erol Bulut, ikinci yarı ise sistem değiştirmek isterken oyunun kontrolünü tamamen kaybetti. İşin taktik teknik kısmı bir yana artık sorumluların taraftara hesap vermesi gerekir.

Çok iyi transferler yapıldı, ancak transferi bilgisayar oyununda da çok iyi yapabilirsiniz. Önemli olan bu isimlerden verim alabilmek, sahaya baktığımızda bunun yansımasını göremiyoruz. Türkiye’nin en iyi kadrosunu kurup böyle bir teknik heyete teslim edenlerdir baş suçlular. Gidip haftaya derbide Beşiktaş’ı yensen ne olacak? Bir sonraki hafta yine hüsran. Sonuç olarak Kadıköy’de seri bitirmeyen takım neredeyse kalmadı. “Kadıköy’de Fenebahçe kimi yendi?” sorusunun sorulacağı asla aklıma gelmezdi.

Bu yenilgiler neyin habercisi?


Hatırlarsınız Galatasaray maçından sonra başkan Ali Koç, “Bu yenilgi şampiyonluğun habercisi” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Şimdi de başkana şunu sormak lazım: Göztepe ve Gençlerbirliği yenilgisi, Antalyaspor beraberliği neyin habercisi. Bu maçlar Galatasaray yenilgisinden sonra Kadıköy’deki karşılaşmalar…

Başkan kendisini yanıltanlardan çok ciddi hesap sormalı. 3 yılda yapılan 50’den fazla transfer, iki sportif direktör, 5 teknik adam, transfere harcanan milyonlarca euro… Bütün suç teknik adamlar, 50’den fazla futbolcu ve sportif direktörlerde mi? Sadece Erol Bulut’a fatura çıkarmak işin en kolayı. Ali Koç, bunca hatayı kendisine yaptıranlarla tek tek hesaplaşmalı. Başkanın kesinlikle bir dönem daha devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu hesaplaşmaları yapmazsa 2.5 ay sonra kongrede kendisine ağır bir hesap çıkabilir.

Son olarak 30 gol atacak santrforu hala sahada arıyoruz! Dün 3 santrfor da süre aldı. Hepsi birbirinden kötü. Sportif direktör Emre Belözoğlu “Başarısızlıkta sorumluluğu alan ilk kişi ben olurum” demişti, daha nasıl bir başarısızlık bekleniyor bilmiyorum, bakalım kimler taşın altına elini koyacak.