2011 yılında Dünya Üniversiteler Arası Kış Oyunları için Erzurum’da 100 milyon lira bedelle inşaa edilen ancak iki kez yıkılan kayak pistini yapan şirkete ‘özel davetle’ ihalesi verilen Çamlıca Kulesi, 3 bakan eskittikten sonra nihayet bitti ve dün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından törenle açıldı.


Böylelikle İstanbul en az 343 milyon lira harcanarak, 369 metrelik kule uzunluğu ve deniz seviyesinden 587 metrelik yüksekliği ile en yüksek yapısına kavuşmuş oldu!


Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tüm davetliler hep birlikte kulenin tepesine çıktılar. Hava yağmurlu ve puslu olsa da İstanbul adeta ayaklar altındaydı.


Ve işte o zaman, kuledekiler 2017 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi cümlesindeki, “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” manzarası ile karşılaştılar.


İstanbul’un ‘uzaktan güzel’ boğaz manzarası hariç, geri kalan her yer bambaşkaydı! Bu kadim şehrin Anadolu yakası da, Avrupa yakası da göz alabildiğince beton yapılar, kulelerle işgal edilmişti. Oya gibi işlenmiş zarif, şiirlere, şarkılara konu olan, aşık olunan İstanbul gitmiş, yerine betonbul kondurulmuştu.


Ajanslar fotoğrafları, açılışın her saniyesini canlı yayınlayan tv’ler görüntüleri verdi. Üsküdar’dan Sarıyer’e, Beşiktaş’tan Kartal’a İstanbul, “Ah İstanbul” halindeydi.


***


Hal böyle olunca duygulanıyor insan... Aç rakıyı, bul bilgisayarda muhteşem Yahya Kemal Beyatlı şiirini muhteşem besteleyip söyleyen Münir Nurettin Selçuk’un ‘Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz İstanbul’ şarkısını kahrola kahrola dinle...


Rakıyı açmadım ama o şarkıyı açıp dinledim. Siz de bulup mutlaka Selçuk’un sesinden dinleyin. Üstad öyle bir ‘ahh’ çekip başlıyor ki şarkıya, tüyleri diken diken ediyor. Sanırsınız bugünleri görmüş de ah ediyor...


Yeminle, dün açılışın ardından kuleye çıkıp İstanbul’a bakan davetlilere bu şarkıyı çalsalardı hepsi manzara karşısında gözyaşı dökerdi!


***


Madem buradan dinletemiyorum şarkıyı size, yüreklerine rahmet Yahya Kemal Beyatlı ve Münir Nurettin Selçuk’u anarak o şiiri paylaşayım dedim...


Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!


Görmediğim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.


Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!


Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.


*


Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,


Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.


Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü’yada


Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.


***


Şiiri okuyup, şarkıyı tekrar tekrar dinleyip, üçyüz bilmem kaç metre yüksekliğindeki Çamlıca Kulesi’nden gelen ‘beton salyası ile kaplı’ İstanbul fotoğraflarına bakıp bakıp içim rakısız yandı. Biliyorum, haddime değil. Ama ne yapayım manzara sarhoşuyum! Muhteşem şiiri, ‘Sana dün Çamlıca kulesinden baktım aziz İstanbul’ şeklinde değiştirdim...


Sana dün Çamlıca kulesinden baktım aziz İstanbul!


Gördüğüm, gezdiğim, sevdiğim yerlere ne olmuş böyle?


Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurulmuştun.


Sade bir semtini sevmek bile bir ömre bedeldi, şimdi her yer beton denizi!


*


Nice gözalıcı şehirler görülür dünyada.


Lakin büyülü güzellikleri sendin yaratan.


Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyadan uyanıp kabusu


Sende bunca yıl yaşayıp, sende ölen, sende yatan.


***


Bir zamanların güzel İstanbul’una, Yahya Kemal Beyatlı’ya sürçü lisan edenler arasına kendimi de katıp diyorum ki, affola...