[imza_template desc="Deniz AYHAN,Fırat FISTIK,Veli TOPRAK" arry="Deniz AYHAN,Fırat FISTIK,Veli TOPRAK">[/imza_template>

Adalet, Nevşehir’de başka Bartın’da başka işliyor. Kapadokya’da 18 Ekim Salı günü 30 turist sıcak hava balonu ile gezintiye çıktı. Balon, Zelve Ören Yeri bölgesinden dönüşte, Kavak beldesi yakınlarında hava akımına kapıldı ve düştü. Kazada, 2’si mürettebat 30 kişinin bulunduğu balonun sepetindeki yolculardan İspanya uyruklu Maria Chiristiana Baltrons (62) ile Dolors Masana (64) hayatını kaybetti. 3 İspanyol turist de yaralandı. Olaydan hemen sonra gözaltına alınan sıcak hava balonunun pilotu Mısır uyruklu Moustafa Mohamed Amin Khelidy nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

6 SAVCI BU FACİAYI SORUŞTURUYOR
Amasra’daki maden faciasının ardından 6 savcı görevlendirildi. Yetkililer ve maden işçileri faciayla ilgili ifade verdi.


6 SAVCI SORUŞTURUYOR

Nevşehir’de 2 turistin hayatını kaybettiği olayın ardından yargı hızla harekete geçerken, Bartın’ın Amasra ilçesinde yaşanan ve 41 şehidin olduğu maden faciasında ise gözaltı bile olmadı. 14 Ekim’de yaşanan patlamanın ardından, 41 madencimize mezar olan madene giriş çıkışlar kapatıldı. Konuya ilişkin adli soruşturma başlatıldı; Amasra Cumhuriyet Savcılığı’nda görevli savcı sayısı Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından 6’ya çıkarıldı. Madende çalışan işçi ve yetkililer Amasra Adliyesine gelerek olayla ilgili ifade verdi. Madenciler defnedilirken, olayla ilgili hiçbir yetkili hakkında görevden alma, gözaltı, tutuklama gibi hiçbir işlem yapılmadı.

BALON PİLOTU CEZAEVİNE KONULDU
Nevşehir Avanos’ta 2 turistin ölümüyle sonuçlanan balon kazasının ardından Mısırlı pilot gözaltına alınıp tutuklandı.


CİVCİV DEĞİL BUNLAR

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuya ilişkin, “41 can ölmüş, civciv değil. Bir tane gözaltı, tutuklama yok. Bir görevden el çektirme yok. Bir açığa alma yok. Yazıklar olsun!’’ dedi.

Sosyal Haklar Derneği’nin raporu ocaktaki eksikleri gözler önüne serdi.

Gaz kokusuna rağmen işçiler madene indirildi


Sosyal Haklar Derneği’nin raporu ocaktaki eksikleri gözler önüne serdi.

Bartın’daki maden faciasıyla ilgili bölgede araştırmalar yapan Sosyal Haklar Derneği bir rapor yayınladı. Raporda işçi yakınlarının patlama meydana gelmeden önce gaz kokusu nedeniyle bir önceki vardiyada çalışan işçilerin erken çıkarıldığı, buna rağmen bir sonraki vardiya için işçilerin madene indirildiğini söyledikleri yer aldı. Raporda işçi ve işçi yakınlarının madenin kapanacağı veya özelleştirileceği söylentileri nedeniyle az işçi çalıştırıldığı,mühendislerin yaklaşık bir aydır yeraltına girmediği, mühendis sayısının yetersiz olduğu yönündeki ifadelerine yer verildi.

Gaz sensörlerinin az olduğu, olanların çoğunluğunun çalışmadığı ve bunları kontrol edecek kişi sayısının yetersiz, kuyu başlarında ve ocakta kullanılan teçhizatın eski olduğu da işçi yakınları tarafından belirtildi.

İŞÇİ SAYISI AZDI

Raporda ayrıca “İşçi sayısının azlığı nedeni ile gereğince bakım onarım, tamir ve etkin bir havalandırma yapılamadığı, bunların iş güvenliğini tehlikeye soktuğu bilinmesine rağmen önlem alınmadığı görülmüştür. Riske rağmen metan drenajı yapılmamış ve dinamit patlatma yöntemiyle üretime devam edilmiştir” denildi.

Ermenek’te ölenler için tazminat ve şehitlik yok


Karaman Ermenek’teki maden faciasının üzerinden tam 8 yıl geçti ama yaşamlarını yitiren 18 işçinin ailelerine hakları hâlâ verilmedi.

Maden facialarının sık sık yaşandığı Türkiye’de söylemler ve eylemler birbirini tutmuyor. Tam 8 yıl önce 28 Ekim 2014’te Karaman Ermenek’te meydana gelen patlamada da verilen sözler yerine getirilmedi. 18 madencimizin yaşamını yitirdiği faciada eşi Osman Çoksöyler kaybeden Şadiye Çoksöyler, kendilerine şehit dendiğini ancak ne tazminatlarının verildiğini ne de yasaya dahil edildiklerini belirterek “Aradan 8 yıl geçti, tek başımıza kaldık” dedi.

Şadiye Çoksöyler


CEZA ALANLAR SERBEST

18 işçinin su basması sonucu hayatını kaybettiği Ermenek’teki facia ile ilgili 7 kişiye 3 yıl bir ay ile 19 yıl 3 ay arasında ceza verdi. Ancak geçen 8 yılda tüm sanıklar tahliye edildi. Şehit madencinin eşi Şadiye Çoksöyler, Bartın’da hayatını kaybeden 41 madenci ve aileleri için çok üzgün olduğunu söylerken, mağduriyetini SÖZCÜ’ye anlattı:

BARTIN’DA AYNISI OLUR

“Aradan geçen 8 yılda hiçbir şey değişmedi. Tek başımıza bırakıldık. Bize yetkililer tarafından birçok şey söylendi, sözler verildi. Hayatını kaybeden 18 canın bedeli 5 yılmış. Katiller hapis cezası almalarına rağmen 5 yıl yatıp çıktılar. Bize bir kişilik iş hakkı verildi ama şehitlik konusunda yasaya dahil etmediler. Çocuklarımız hiçbirine dahil edilmedi, hiçbir hak elde edemedik. ‘Allah katında şehitler’ dendi. Tazminatımızın da yüzde 5’lik dilimini aldık sadece. Bartın’ın kaderi de aynı Ermenek gibi olur.”


TBMM’de Amasra için karar boş sıralarda alındı


Tüm Türkiye’yi yasa boğan Amasra’daki maden faciası için tüm partilerin ortak önergesiyle Meclis’te Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon, üç ay çalışacak ve kazaya ilişkin raporunu hazırlayacak. Ancak TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerde AKP sıralarında az sayıda milletvekili olması dikkat çekti. AKP’li eski Bakan Taner Yıldız konuşurken bile AKP’li vekiller gelmedi. Yıldız kazanın hiçbir şekilde örtülemeyeceğini savundu. CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş da maden kazalarından sonra bürokratların korunmasını eleştirdi.

Ölen oğlunun ayakkabılarına sarılıp ağlıyor


Amasra’daki patlamada 31 yaşında yaşamını yitiren işçi Suat Demirkıran’nın annesi Minire Demirkıran’ın gözyaşları dinmiyor. Oğlunun ayakkabılarını bir an olsun elinden bırakmayan 72 yaşındaki kadın, eşinin de madenci olduğunu ve meslek hastalığından hayatını kaybettiğini söyledi. Oğluyla en son pazartesi günü konuştuklarını belirten Demirkıran, “Cuma akşam vardiyasına gitti, acı haber geldi. Ablası aradı. ‘Ne oldu kızım?’ dedim. Sesinden anladım zaten. ‘Ne oldu?’ diye bağırdım. ‘Anne ocakta patlama olmuş.’ dedi. Ben kendimi kaybettim. Vardiyasını biliyordum ya. Sonra ne yaptım bilmiyorum” diye konuştu. Oğlunun evlilik hazırlığı yaptığını belirten anne Minire “Kız arkadaşıyla kendi aralarında şu saatte buluşalım, evlenmek için görüşelim diye konuşmuşlar. O saat ileriye vurdu. Buluşamadı yavrum. Evini, arabasını aldı, nasip olmadı” diye konuştu. (AA)