Kamuoyunda “Roboski Katliamı” olarak bilinen olay, 28 Aralık 2011 yılında Şırnak’ın Uludere ilçesinde Irak sınırında yaşandı.

Uludere’ye bağlı Ortasu ve Gülyazı köyüne mensup bir grup kaçakçı Irak’ın kuzeyinden getirdikleri mazot ve gıdaları taşıyan katırlarla sınırı geçtikleri sırada savaş uçakları tarafından bombalandı.

Olayda 17’si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti. Sonrasından yapılan açıklamalarda köylülerin, ‘ülkeye sızmaya çalışan terörist grubu’ olduğu zannedildiği için savaş uçaklarıyla vurulduğu ifade edildi.

Hayatını kaybeden 34 köylü için kurulan taziye çadırını ziyaret eden halen Bursa Gürsu Kaymakamlığı görevini yürüten dönemin Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’a linç girişiminde bulunulmuştu. Olayda yer aldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 31 sanıkla ilgili yargılamaya Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

KAYMAKAM OLDUĞUNU BİLMEDİKLERİNİ SÖYLEDİLER

Kamera kayıtlarının incelenmesinde, sanıkların taşlı ve sopalı saldırıda bulundukları, “Gün ağlama günü değil, intikam günü” şeklinde sloganlarla provokasyon girişiminde bulundukları bildirildi. Mahkeme, sanıkların dövdükleri kişinin kaymakam olduğunu bilmediklerini belirtmiş olsalar da, Uludere’nin nüfus bakımından küçük bir ilçe olduğunu, sanıkların sosyal, kültürel ve çevre koşulları da dikkate alındığında taziye çadırına başsağlığı için gelen kişinin kaymakam olduğunu bilmemelerinin hayatın olağan akışıyla aykırı olduğunu belirtti.

Dönemin Uludere Kaymakamı Naif Yavuz şuan Bursa Gürsu Kaymakamlığı görevini yürütüyor


KAYMAKAMA KENDİNİ SİPER ETMİŞTİ 6 YIL SONRA ÖLDÜRÜLDÜ

Bazı sanıkların ziyaret öncesi sosyal medya hesaplarından kaymakamı kast ederek, "Geldiği gibi gönderelim, ya da biraz değiştirip öyle gönderelim" şeklinde saldırı işareti verdikleri vurgulandı.

Kaymakamın olay yerinde yanan odunların içine atılmaya çalışıldığı ve bu sırada mağdurlardan Mehmet Paksoy’un kaymakama kendini siper edip korumaya çalıştığı ve kafasına aldığı darbelerle başına 7 dikiş atıldığı bildirilirken, Paksoy’un bu olaydan 6 yıl sonra evine giderken teröristlerce uğradığı suikast sonucu öldürüldüğü ifade edildi.

HDP'Lİ VEKİL: ADİL VE TARAFSIZ OLUNMAYACAĞI DÜŞÜNCESNDEYİM

Dokunulmazlığı kaldırılan HDP Milletvekili Ferhat Encü görüntülerde kaymakama saldıran kişinin kendisi olmadığını söyledi. Encü, "Kardeşimle birlikte 11 yakınımı kaybettim. Kaymakamın geldiğini görmedim. Hiçbir şey duymadım, kim saldırdı bilmiyorum. Adil ve tarafsız bir yargıya veremeyeceğimiz bir hesap yok. Fakat AKP, Erdoğan ve sarayın güdümünde çalışan bir yargının adil ve tarafsız davranmayacağı düşüncesindeyim." dedi.

'KAYMAKAMI TEKMELEDİ' 

Görüntü inceleme tutanağında Milletvekili Ferhat Encü’nün taziye çadırından çıkarken kaymakam Yavuz’a tekme attığı, ardından kendisini takip ettiği ifade edildi. Sanığın diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği belirtilerek, 'yaşanan olay sebebiyle içinde bulunulan kırılgan sosyal durumun tehlikenin ağırlığını arttırdığı dikkate alınarak cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği' belirtildi.

Mağdur olarak ifadesi alınan kaymakam Naif Yavuz da, 31 sanık arasında bulunan 3 çocuktan şikayetçi olmadığını, ancak asıl olayı azmettiren provokasyon girişiminde bulunanlardan şikayetçi olduğunu belirtti.

Adli Tıp Kurumu raporuna göre, mağdur kaymakamın yüzünde kalıcı iz olacak şekilde yaralanma olduğu, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek düzeyde etki yarattığı, ambulansla sağlık merkezine sevk edilirken, bilincinin kapalı, hayati tehlikesinin bulunduğu kaydedildi.

 “KAYMAKAM OLDUĞU İÇİN SALDIRIYA UĞRADI”

Mahkeme, ilçede mülki idare amiri olan kaymakamın ülke gündemi ve siyasetini doğrudan etkileyen Uludere hadisesinin ardından tamamen insani ve ahlaki kaygılarla hayatını kaybeden insanların yakınlarının acılarını paylaşma gayesiyle olay yerinde bulunmasının kanunların ve nizamların kendisine yüklediği bir görev olarak addedilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Bu ziyarette kendisine yönelik saldırının aslında yürüttüğü kamu görevi nedeniyle olduğu, kaldı ki kaymakamın taziye çadırına henüz girmeden çadıra asılı vaziyette olan ve ayrıca suç teşkil eden bölücü terör örgütü PKK amblemi barındıran paçavraların kaldırılması talimatını verdiği, bu talimat neticesinde paçavraların kaldırıldığı, kaymakamın genel asayişi düzenlemek ve suç işlenmesini önlemekle de görevli olduğu hususu da mahkemece kabul edildiğinden sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine kanaat getirdi.

 11 YIL SONRA DAVA KARARA BAĞLANDI

Mahkeme 9 sanığın beraatına karar verirken, 21 sanık hakkında, 1 ila 1 yıl 9 ay arasında değişen çeşitli hapis cezaları ile 3 bin lira ile 5400 lira arasında değişen adli para cezalarına çarptırılmasına karar verdi. Cezalar beş yıl süreyle ertelendi.

HDP eski Milletvekili Ferhat Encü'ye ise, Kaymakam Naif Yavuz’a 'saldırmaktan' 4500 lira para cezası, kaymakamı korumaya çalışırken yaralanan Mirza Oslu’ya da 'saldırmak' suçundan 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezası verildi. Mahkeme verilen bu cezanın sanığın üzerindeki olası etkilerini lehine taktiri indirim sebebi sayarak cezayı 1 yıl 1 ay 15 güne indirdi. Mahkeme sanığın başka mahkemelerden aldığı mahkûmiyet kararlarını da dikkate alarak verilen bu cezayı ertelemedi.

KAYMAKAM AKP'DEN ADAY ADAYI OLMUŞTU

Kaymakam Naif Yavuz, Uludere’den Balıkesir’in Gömeç İlçesine atanmış ve 2015 yılında istifa ederek AKP’den 25. Dönem milletvekili aday adayı olmuştu. Yavuz, seçim sonrası tekrar görevine dönmüş ve halen Bursa Gürsu Kaymakamı olarak görev yapıyor.