Beden dili önemli...

Yani, sözsüz iletişim...

Konuşulan dilin dışında, dilsel olmayan işaretler aracılığıyla ifade edilen iletim biçimi. Mimikler, jestler vs...

“Beden dili” üzerinde yoğunlaşmadan tespitlerle ilerleyelim: Satranç hamlelerine devam ediyor liderler...

Önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu :

“... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız benzer bir tablo ile karşılaşmıştı. Ona da 100 kusür yıl ceza isteniyordu. İstanbul İl Başkanımıza siyasi yasak getirildi. Sanıyorlar ki CHP, CHP lideri geri adım atar. Asla ve asla zalimin karşısında bir milim geri adım atmayacağız.

“... Ekrem Bey, büyükşehir belediye başkanı olarak İstanbullulara hizmet etmeye devam ediyor. Bir temel atma var. Ne yaparlarsa yapsınlar hiç kimse Ekrem beyi hizmetten geri bırakamayacak. Arkasında güçlü bir irade, CHP var. (15 Aralık Halktv)”

Kılıçdaroğlu, “CHP lideri geri atmaz” dedi ve İmamoğlu’nun “belediye başkanı olarak hizmete devam edeceğinin” altını çizdi.

Buna yanıt Saraçhane’den geldi.

14 Aralık’tan bu yana İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanından ayrılmayan İYİ Parti lideri Meral Akşener’in konuşmasının sonlarında kurduğu cümlenin altını çizelim:

“... Artık 16 milyon İstanbullunun ortaya koyduğu irade gösteriyor ki 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyon Türkiye’nin de senin yanında olduğunu burada Saraçhane’den görüyoruz.

El yükseltti Akşener ve “85 milyon” vurgusu yaptı. Şimdi beden diline geçelim.

Yazı 2

Kaşkol ve beden dili üzerinden Akşener

Psikoloji profesörü Albert Mehrabian’ın teorisine göre “Saraçhane”yi anlamaya çalışalım:

“Konuşmacı, duygu ve tutumları hakkında konuşurken sözcükler ile davranışlarında çelişiyorsa; dinleyiciler davranışlarına (beden dili, ses ve tonlama) inanma eğilimindedir.”

Prof. Mehrabian yaptığı araştırmalar sonucunda yüzde 7 kelimeler, yüzde 38 ses ve tonlama, yüzde 55 ise beden diline inanma eğilimlerini buldu.

Meral Akşener ne yaptı konuşmasında?

Kıymet Doğan’ın (arabasının camına vuran ve kaşkolu Ekrem Başkan’a vermesini isteyen vatandaş) kaşkolunu verdi, “kaybolma buradan” dedi İmamoğlu’na ve elini tutarak konuşmasını bitirdi. Sözcüklerinde “birlik-beraberlik ve masa” vardı ama davranışları farklıydı İYİ Parti liderinin. Bu noktada “ikna” sürecinin Saraçhane’de başladığının altını çizmekte fayda var! Siyasal iletişim de “ikna” etmek değil mi?

Peki... Kılıçdaroğlu ne diyecek? Nasıl bir yol haritası çizecek?

Yazı 3

“Finans devleri” vurgusu yapmıştı

Bir CHP’li kurmay hatırlattı: “9 Eylül’de bir yazı kaleme almıştın ona baksana.”

Arşive döndüm ve yazıya baktım.

Başlık: “Masanın altında kaynayan kazan.”

O gün demişim ki:

Tarih 24 Ağustos 2022...


Kılıçdaroğlu bir video yayımladı: “İster beşli çete olsun, ister finans devleri, ister varlıklı mafyacıklar, ister zengin dernekleri olsun. Bay Kemal için hepiniz aynısınız. Halkın ekmeğine dokunduysanız, sizlerle oturmam. Sizlerle asla ve asla pazarlık yapmam. Sizin desteğinizi alacağıma siyaseti bugün bırakır giderim. Halktan çalınanı telafi etmem için önce sizin soyduklarınızı tahsil etmem lazım. Hiçbirinizin gözünün yaşına bakmayacağım. Buradan hepsine sesleniyorum. Hem nalına, hem mıhına, ‘hadi oradan’ diyorum!”

Kılıçdaroğlu, adaylığına karşı çıkanlar arasında “beşli çete ya da bazı finans devleri” olduğunu düşünüyor ve o yazıma vurgu yapan kurmay da videodaki sözleri hatırlatmış oldu! O zaman... “El ense” devam edecek.

SONUÇ: Bay Kemal, İmamoğlu davasıyla ilgili “beraat ya da ertelenir” bilgisini kendisine sunan isimleri mutlaka gözden geçirmeli!