Ukrayna-Rusya savaşının, Irak diktatörü Saddam Hüseyin’in deyişiyle “tüm savaşların anası olma” (the mother of all wars) haline dönüşme ihtimali maalesef artıyor. Sebebi ne olursa olsun, bu savaşı başlatan Rusya’dır. Her ne kadar Putin “Ukrayna ile Rusya etle tırnak gibidir, birbirinden ayrılamaz” dese de bu savaşı, daha doğrusu işgali başlatarak, “tırnağı etten ebediyen söken” kendisi olmuştur. Türkçe’de “zorla güzellik olmaz” diye bir deyiş vardır. Rusya, ülkelerini bombalaya bombalaya, insanlarını öldüre öldüre “biz tek millet, iki devletiz” tezini Ukraynalılar’a kabul ettiremez. Daha kötüsü Rus dostu Ukraynalılar’ı bile küstürür. Putin; ‘Ukrayna NATO’ya girerse, NATO, füzelerini Rusya’nın sınırına yerleştirir. Biz bunu kabul etmeyiz’ diyor. Peki; Rusya, Ukrayna’yı işgal ederse NATO füzeleri yine Rusya’nın yeni oluşan sınırının dibinde olmayacak mı? Rusya savaşı başlatmakta haksız da onu kışkırtan NATO (ABD diye okuyun) haklı mı? Putin, 2000 yılında Moskova’yı ziyaret eden ABD eski Başkanı Clinton’a şaka yollu da olsa “NATO’yu genişletmenize gerek yok; bizi NATO’ya alın, bitsin bu hasımlık” demişti. Bu, Batı’ya zeytin dalı uzatmak değil miydi?

Deli ve veli

Uzun yıllardır evliliğini sorunsuz götüren adama “evliliğinizi nasıl bu kadar uzun ve sorunsuz sürdürdünüz?” diye sorarlar. Adam da “Her insan bazen deli, bazen veli olur. Ben deli olduğumda hanım veli, o deli olduğunda ben veli oldum” diye cevap verir. İki taraftan birinin deliliği tutmuşsa, kimin halkı olduğu eğer “kavgadan kaçınmak isteniyorsa” önemli değildir. Sulh ve sükûnu korumak için diğer tarafın veli olmasından başka yol yoktur. Kavga, her zaman ve her yerde, kavgaya sebep olan uyuşmazlığı ortadan kaldırmaz aksine onu büyütür ve çözümünü zorlaştırır. Zaman saatini geriye almak mümkün olsa, yani işgal öncesine dönülebilse, yaşanan felaketi gören Putin ile Zelenski, o günkü uzlaşmazlıkların çoğunu çözebilir, çözemediklerini zamana bırakabilecek kadar esnek olurlardı. Dolayısıyla, böylesi bir insanlık faciası yaşanır ne de onca emekle inşa edilmiş kentler enkaza dönerdi.

Uzlaşmazlık yönetimi (Conflict management)

Uzlaşmazlıkların çoğu, müzakereyle çözülebilir. Bunun ön şartı, tarafların masaya “taviz vermeyi göze alarak” oturmalarıdır. “Ne kimsenin bir katre hakkını yerim, ne de kimsenin benim bir katre hakkımı yemesine izin veririm” diyen kişi kimseyle uzlaşamaz. Çünkü hakkı yalnız Hakk bilir. Bazı sorunlar ise müzakereyle çözülemez. Ama “yönetilebilir”. Ukrayna-Rusya sorunu da böyle bir ihtilaftı. Dünyayı yangın yerine çevirebilecek bu savaşı başlatan Putin değil, ancak Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski bitirebilir. Ülkesini ve halkını seviyor ve de insanlığı bir felaketten korumak istiyorsa, siyasi kariyerine mâl olsa bile bunu yapmalıdır. Dünya GSYH’nin %1.5’unu yaratan 140 milyon nüfuslu Rusya’nın, Dünya GSYH’nin %50’den fazlasını yaratan 900 milyonluk NATO karşısında savaşı kazanma şansı yoktur. Putin, açmazdadır. Ufak da olsa bir başarı kazanmadan geri adım atamaz. Zelenski, bağrına taş basıp “deli” Putin karşısında “veli” rolü oynamalıdır. Ukraynalılar’ın yaşadığı felaket,  ABD ve AB’nin pek de umurunda değildir. Onlar bu savaşı, Putin’in ne kadar kötü biri olduğunu dünya kamuoyuna anlatma ve Rusya’yı ufalamak için kullanmaktalar.

Son söz: Kesin çözüm, çözümün düşmanıdır.