Sevgili okurlarım, iktidar bu yükün altında ezildi. Bu saatten sonra altından kalkması mümkün değil.

Ezildikçe ezilecekler.

Yine bir tek umutları var...

Dine sarılmak!

Çaresiz kalan kitleleri bu yolla yanlarında tutmak.

Hepimiz biliriz, bunlar zaten bu işlerin ustasıdır! Din ticareti ve din sömürüsü bunların en iyi bildiği iştir.

Bir yanda Allah peygamber derler, öbür yanda ise dinimize aykırı olan ne varsa onu yapmaktan asla utanmazlar.

★★★

Dolar dün 18 liraya doğru yükseldi...

Yükseliş adım adım devam ediyor, rekora doğru koşuyor...

Döviz yükseldikçe fiyatlara zam geliyor. Domates biberden tutun ilaca ve ekmeğe kadar bütün fiyatlar manyakça bir yükselişte.

Hiç kimse, bu iktidar dahil, bundan sonra bu fiyatların düşeceğini falan beklemesin. Zaten bekleyen de yok.

Sokakta insanlar bize soruyor:

“Ne oluyor, nereye doğru gidiyoruz?”

Hiç kimse geleceğin neler getireceğini bilmiyor.

★★★

Sayın iktidar mensuplarımızı soracak olursanız, onların keyfi son derece gıcır.

Saraylar, lüks makam araçları ve her şey emirlerinde.

Yolsuzluk ve israf onları hiç mi hiç ırgalamıyor. Tam tersine, sahip çıkıyorlar.

Propaganda süreci ise hızla işliyor.

Devletin ve milletin bütün parası, bütün kaynakları onların elinde. Ama onlar da bu süreçte nereye sürüklendiklerinin farkında değil.

Korkuyorlar!

★★★

2023 geldiğinde iktidar gücünün ellerinden sabun gibi kayacağını, o gücü yitirmek zorunda kalacaklarını artık anladılar.

O yüzden taktik değiştirdiler...

Şimdi söylemlerinde “Yapacağız edeceğiz, sabırlı olun” demeye başladılar.

Efendim sadece bizde değil bütün dünyada enflasyon yükseliyormuş. Milletimiz bu sorunun üstesinden de inşallah gelecekmiş!

Bu işlerin öyle inşallah maşallahla çözülmeyeceğini onlar aslında hepimizden çok daha iyi biliyor.

Ama milleti bir biçimde uyutacaksın!

★★★

Uyutmanın en etkili yolu da bu yani...

TRT’yi ve devşirdiğin yandaş medyayı dibine kadar kullanıp ahaliyi gargaraya getirecek ve beynini yıkamaya çalışacaksın.

Bunların televizyon kanallarını ve gazetelerini bazen görüyoruz.

Hep merak ediyorum, oralarda ekmek parası uğruna çalışmak zorunda kalan gazeteci arkadaşlarımız bu ağır işi nasıl omuzluyor!

Bunu acaba inanarak mı yapıyorlar?

★★★

Sevgili okurlarım, yazımın başlığında “Çanlar kimin için çalıyor” demiştim...

Yanıtını da hemen vereyim:

Bu iktidar için çalıyor.

Aslında keşke sadece çanlar çalıyor olsaydı...

Ama artık alarm zilleri, sirenler çalıyor.

Bu iktidar zannediyor ki alarm zillerini çaldıran sadece enflasyondur, hayat pahalılığıdır.

Değil efendim değil...

★★★

Millet bunların tezgahlayıp piyasa sürdüğü yolsuzluk olaylarından, bir liralık işi on liraya yapan irili ufaklı soyguncu müteahhit çetelerinden, iktidar belediyelerinin vurgunlarından, israf ve lüks dolu yaşamlardan ve partizanlıktan bıktı artık.

Bir yanda bunlar...

Öbür yanda ise cami avlularında yapılan siyaset...

Ayasofya camisinde minbere elinde kılıçla çıkıp nutuk atan Diyanet Başkanı!

Bütün bunlar olurken, millet sömürü çarkının tam da göbeğine yerleştirilirken sen çık ortaya, propaganda yap!

“Benim milletim sabırlı olsun, enflasyonu yeneceğiz!”

Sabırlı olmak sadece milletin (!) görevi...

★★★

Osmanlı döneminde, 1900’lü yılların başında ünlü şairimiz Tevfik Fikret vardı...

O günkü yolsuzluk-hırsızlık tablosunu bir şiirinde ne güzel anlatmıştı.

“Yiyin efendiler yiyin, bu büyük iştah sizin/ Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin...”

O dönemleri yeniden yaşıyoruz.