Sevgili okurlarım Türkiye’nin feci bir biçimde nasıl soyulduğunu hep birlikte görüyoruz...

Yolsuzluklar diz boyu.

Soygun, vurgun, rüşvet, avanta, yandaş kollama ve hırsızlık, ne ararsanız bol miktarda var.

Siyasi iktidar bunlara göz yumarsa sonuç elbette ki bu olacaktı.

Rahmetli Süleyman Demirel hayatta olsaydı herhalde “Vaa mı bunun başka izah tarzı gardaşım” derdi.

Gün geçmiyor ki karşımıza bu konuda yeni olaylar çıkmasın.

Ancak gelin görün ki iktidar bu olanlara karşı son derece duyarsız...

“Benim hırsızım iyidir, ben kendi hırsızıma dokunmam” demeye getiriyor!

Bunu açıkça söylemesi doğal olarak mümkün olmuyor ama belgelenen bunca yolsuzluk sonrasında yapılan herhangi bir girişim yok.

Dolayısıyla memleket güzel güzel soyuluyor!

★★★

Söylemesi ayıptır ama şu anda 46 yıllık gazeteciyim. Yani bu satırları boşuna ya da bilmeden yazmıyorum.

Meslek yaşantımın tümü neredeyse bu tür pisliklerin üzerine gitmekle geçti.

Geçmiş iktidarlar dönemini düşünüyorum, hepsi zamanında yolsuzluk vardı. Bundan sonra da olacaktır.

Avanta, torpil, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık ve devlet yönetiminde israf...

Bizde bir kural oluşmuştur:

Devletin parasına göz koyanların önemli bir bölümü o parayı kendi özel malı gibi görmeye başlar...

Ve savurdukça savurur.

Devlet parası deniz, yemeyen domuz!..

★★★

Bu rezillikleri önlemekle görevli anayasal kurumlarımız vardır. Onlardan biri Sayıştay’dır.

Sayıştay’ın deneyimli uzmanları bu harcamaları denetler ve ortaya bir sürü pislikler çıkar. Ancak gelin görün ki sonuçta hiçbir şey değişmez.

Ben Sayıştay raporlarına güvenirim ama siyasal iktidar onları hasır altı etmeye kalkışır ve eder.

Sonuç sıfırdır.

Geçmişte en büyük yolsuzlukları ortaya çıkaran iki devlet kurumu vardı.

Maliye Teftiş Kurulu ve Hesap Uzmanları Kurulu.

AKP iktidarı bunları kendi açısından ‘zararlı ve tehlikeli’ gördü, işine gelmediği için ikisini de kapattı!..

Sayıştay halen var ama onun yetkilerini de budamaktan utanmadılar.

★★★

Yolsuzlukla mücadelede şimdi elde en önemli unsur olarak sadece Sedat Peker kaldı!

Evet, yanlış yazmadım, aynen böyle.

Yurtdışında, zengin bir Körfez ülkesinde yaşayan bir organize suç örgütü lideri...

Açıkça söylemek gerekirse ben bu adamın söylediklerine inanıyor ve güveniyorum.

Yeri ve zamanı gelince bir takım açıklamalar yapıyor, vurguncuları hedef alıp ortalığa saçıyor.

Bildiğim kadarıyla bugüne kadar hiçbir yolsuzluk iddiası yalan ya da yanlış çıkmadı.

Hedef aldıklarını tam isabetle açığa çıkarıyor da sonuç yok!

Rezil etti diyeceğim ama onlarda rezil olacak bir surat yok ki! Bir süre sütre gerisine çekiliyorlar, kendilerini bir miktar unutturuyorlar, sonra yine faaliyetlerini aynen sürdürüyorlar.

★★★

Peki bu adam bunca güncel bilgi ve belgeyi, hele de yurt dışında yaşarken nereden ve nasıl elde ediyor?

Bilmiyorum...

Birilerinin bildiğini de sanmıyorum.

Hiçbirimizin aklına hayaline gelmeyen yolsuzluk belgelerini bir bakıyoruz ki Sedat Peker taa oralardan patlatmış.

Bu adamın her yerde ajanları mı var, köstebekleri mi var, insan şaşırıp kalıyor.

Öyle bir süreç ki, gazeteciler bile bazen birbirlerine soruyor:

“Bugün Sedat’tan yeni bir şey geldi mi?..”

Ya da hiç akılda yokken gelen bir telefon...

“Sedat’ı hemen oku. Yine çok önemli, çok büyük bir yolsuzluk açıklamış...”

★★★

Bu memlekette Sayıştay var...

Göstermelik bile olsa bazı bakanlıkların teftiş kurulları var...

Ama en önemlisi, bu memlekette doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı olan Devlet Denetleme Kurulu var...

Başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor.

Her birinin görevi üç aşağı beş yukarı yolsuzlukları, israfı, yapılan pislikleri araştırıp ortaya koymak.

Ama gelin görün ki yetkileri budanmış Sayıştay dışında onların hiçbirinden tık yok!

Bu kurullar geçmiş iktidarlar döneminde az da olsa ses verirdi.

Şimdi ise böyle bir durum asla söz konusu değil.

★★★

Bu gerçeklerden yola çıkınca gördüğümüz bir tek şey var:

“Devlette yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlıkları araştırıp belgeleme yetkisi adeta Sedat Peker’e emanet edilmiş!

Devleti yönetenler bir kenara çekilip olanları görmezden gelirken bazı yetkiler ona devredilmiş!

Beğenelim veya beğenmeyelim, sevelim veya sevmeyelim ama gerçeği kabul edelim...

★★★

Şu anda AKP iktidarının en büyük ‘ilacı’, sıkıntı veren, uykularını kaçırtan, şiddetli baş ağrısı yaratan işte bu Sedat Peker.

Bazı muhalefet liderlerinden bile çok daha etkili...

Hem de sürprizlere açık!

Ne zaman hangi yolsuzluk bombasını patlatacağı belli değil.

Burası Türkiye abicim, olmaz olmaz deme, her şey olur.

Bu da oldu!

Vay anasını sayın seyirciler!