Sevgili okurlarım, bizim her açıdan çok yakınımızda olan bir ülke, bir devlet var...

KKTC...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.

Bin bir mücadele sonrasında kurulan küçük bir devlet.

KKTC nüfusunun tamamı Türk ve Müslümanlardan oluşuyor.

Son rakamlara göre nüfusu yaklaşık 390 bin kişi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde yaşayanların sayısı ise 930 bin.

Güney Kıbrıs, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülke...

Üstelik de AB üyesi.

★★★

KKTC’de bizim askerimiz var. Bir kolordu düzeyinde.

Orada 40 bin askerimiz silah altında.

Onların görevi Türkiye’nin bir parçası olan KKTC’yi yeni bir Rum istilasına ve yeni kıyımlara karşı güvence altında tutmak.

Fakat gelin görün ki KKTC’yi dünya üzerinde tanıyan sadece bir ülke var.

Türkiye!

Dünya üzerinde bir takım “Türk devletleri” var.

Bir de çoğu şeriatla yönetilen Müslüman (!) ülkeler var.

Ama ne ilginçtir, hiçbiri KKTC’yi tanımıyor.

Bırakın tanıyıp bir büyükelçilik açmalarını, herhangi bir temsilcilikleri bile yok...

Oysa her birinin Rum kesiminde büyükelçilikleri var...

Zira bunların tamamı dünya devlerinden bazılarının kucağına düşmüş durumda.

Oralardan gelen emir ve talimatları uyguluyorlar.

★★★

Özbekistan’ın Semerkant şehrinde bugün önemli bir toplantı başlıyor.

‘Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları’ zirve toplantısı.

Bizi Recep Bey temsil edecek.  

Katılan ülkeler:

Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan.

Toplantılarda ‘Türk devletlerinin’ liderleri, cumhurbaşkanları vesaireleri bir araya gelip bol bol ahkam kesecek, ‘Türk dünyasının’ sorunları dile getirilecek, bildiriler yayınlanacak ve sonra her biri özel uçaklarına bindirilip ülkelerine yolcu edilecek!

★★★

Türk dünyası da nüfusunun tamamı Türk olan KKTC’yi her nedense takmıyor ve tanımamakta direniyor.

Hele içlerinde ötekilerle birlikte aynı çizgiyi ısrarla sürdüren bir Azerbaycan var ki, düşündükçe insanın aklı ve mantığı almıyor.

Azerbaycan zora düştükçe “Gel Türkiye, kurtar bizi!..”

Ermenistan’la savaş mı başladı, aman Türkiye, gözünü seveyim yetiş!

Ordusunun bazı eksikleri mi ortaya çıktı, malzeme gönder Türkiye!

Ne de olsa biz iki devletiz ama bir milletiz!

Birbirimize yardım etmek boynumuzun borcu değil mi yani!..

Kurtar bizi!

★★★

Uluslar arasındaki ilişkilerde önemli diplomatik pazarlıklar vardır.

Tamam kardeş Azerbaycan, biz sana yardım elini her zaman uzatıyoruz ama sen de günün birinde şu bizim KKTC’yi tanıyıversen...

Hatta gerekirse bir millet üç devlet oluversek!..

Yok abicim olmaz, Türklük dediğin şey bir yere kadar.

Biz ABD’ye, Rusya, Çin ve İngiltere’ye bağımlıyız. Petrolümüz, doğalgazımız var.

Boru hatlarının vanaları onların elinde.

KKTC’yi tanırsak büyük devletleri karşımıza almış oluruz.

★★★

“Türk” Azerbaycan’ın durumu böyle... Ya ötekiler?

Onların adı da “Türk devleti” ama siz bakmayın o tanımlamaya!

Bize her yönden uzaklar.

Onlar özellikle ABD, Çin ve Rusya’nın kucağında oturuyor.

★★★

KKTC’nin tanınması, ya da daha doğrusu tanınmaması açısından bakıldığında, piyasada bir de ‘dost ve kardeş’ İslam ülkeleri var.

Pakistan, Bangladeş, Malezya, Somali, Libya, Katar, Suudi Arabistan vesaire..

Sayın sayabildiğiniz kadar.

Bazılarının güvenliğini askerimiz sağlıyor...

Hiçbirinde hak, hukuk, adalet gibi kavramlar yok.

Bazıları ekonomik açıdan zor durumda, bazıları petrol zengini ülkeler. Onlar daha beter kucakta.                      

★★★

Evet... KKTC nüfusunun tümü Türk ve Müslüman...

Ancak KKTC’yi ne Türk dünyası tanıyor ne de İslam alemi.

Bizi yönetenler ise bu komediyi yıllardan beri izlemeyi sürdürüyor.

İş bitirmek zor ama palavra atmak kolay.

Tanınması için çaba harcamıyorlar...

Ve şöyle düşünüyorlar:

“Bu göstermelik Türk dünyasını, göstermelik İslam alemini falan zorlamaya hiç gerek yok. KKTC’nin bir kumarhane cenneti olarak bugünkü durumunda kalması uygundur. Askerimiz orada güvenliği sağlasın, hükümet komiseri gibi bir büyükelçi atayıp durumu idare edelim ve KKTC’yi 82. vilayetimiz olarak yönetmeye devam edelim.”

Bizimkilerin keyfi ve rahatı yerinde.