Adana’nın Yumurtalık İlçesi’ne bağlı Kaldırım Köyünde, Perihan, Aziz ve Hamza Toprak’a ait narenciye bahçesindeki 25 yaşındaki on bin kök yetişmiş limon ağacı Doğal Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü’nce, Yaban Hayatı Koruma Bölgesi içinde olduğu gerekçesiyle iş makinelerince söküldü.

Bahçe sahipleri, söz konusu araziyle ilgili mahkemenin henüz devam ederken sökülmesinin tam bir ağaç katliamını olduğunu belirtiyorlar.



Ortada bir ağaç katliamı olduğu aşikar.
Sonuçta on bin yetişmiş birinci sınıf limon ağacı sökülüyor.

Üstelik hepsi de ihracatlık limonlar.

Sökenler ise bizzat devletin bir kurumu.

Burada hatırlatmak isterim ki; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde üretimin önemini vurgulamak için, “Bir metrakare yer bile olsa oraya ekin” demiş, çiftçiyi ekim yapmaya ve üretime teşvik etmişti.



Ee, şimdi Cumhurbaşkanı yani Devletin başı, böyle söylerken bu ağaç katliamı onun bu sözleriyle çelişmiyor mu?

Fakat, daha da önemlisi,  bu olayın sorumlusu kim?

Neden durum bu hale geldi?

Bunun sorgulanması gerekmez mi?

Burasının Yaban hayatı Koruma Alanı içinde olduğu bilinmiyor muydu?

Taa 25 yıl öncesinden bu ağaçlar ekilmiş.

Neden bu kadar zamandır müdahale edilmedi de şimdi ediliyor.

Eğer, Doğal Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü ve bağlı olan Bölge Müdürlüğü yasal bir uygulamayı yerine getiriyorsa elbette onlara, bu son kararları için söylenecek bir söz olamaz.

Fakat onlara da sormak gerekmez mi?

Bu bahçeye 25 yıldır neden müdahale etmediniz?

Neden sahiplerini, “Bakın burası Yaban hayatı alanıdır, buraya ağaç dikmeyin, yoksa müsaade etmeyiz” demediniz….

İnsanlar, 25 yıl boyunca ektiler, sulama yaptılar, ilaç, gübre attılar, işçi tutup toplattılar; masraf da yaptılar para da kazandılar.
Sonuçta bir çark dönüyordu.
Üretim çarkı.

Biliyorsunuz bu üretim çarkına çok ihtiyaç var.

Ancak bahçe sahipleri, eğer kendileri uyarıldı idilerse ya da burasının yasak bölge olduğunu biliyor idilerse ve buna rağmen bile bile burayı ektilerse şimdi kimse ağlamamalı!..

Fakat ne olursa olsun, benim merak ettiğim, on bin ağacın sökülmesine neden olan konulan devlet kurumları ile bahçe sahipleri arasında çözülemez miydi?

Ya da bu liman ağaçlarını sökmemek mümkün olmaz mıydı?

Ağaçlar belki kendi doğal hallerine bırakılsalar bile yaban hayatındaki hayvanlara, kuşlara faydaları olurdu.



Tilkiler, çakallar, tavşanlar, yaban domuzları, kurtlar, kuşlar gelir, ağaçları yuva yapar, gölgesinde dolanır, kuytuluğunda barınır, orada bir doğal hayat sürer giderdi.
Böyle hiç olmadı.
Kimseye faydası olmadı.
Olan yine kurtlara kuşlara oldu.
Kısaca yazık oldu!..