CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile dün Elazığ’daydık. Kılıçdaroğlu, bu kentin yabancısı değil. Ticaret Lisesini bu kentte okudu. İlk şiirleri, makaleleri bu kentin yerel gazetesinde yayımlandı. Akrabalarının bir kısmı Elazığ’da ikamet ediyor.

Tam 41 yıldır CHP Elazığ’da milletvekili çıkaramıyordu. 41 yıl önce Elazığ Milletvekilliği yapan Faik Öztürk de Kılıçdaroğlu’nu karşılayanlar arasındaydı. 41 yıl sonra CHP Milletvekilli seçilen Gürsel Erol, milletvekillerine ev sahipliğinden de tam not aldı. Sevilen, çalışkanlığı ve halkla ilişkilerinin son derece başarılı olduğu belirtilen Gürsel Bey, yakın döneme kadar hep, “Kendimi gelecek seçimde ikinci sıraya yazdıracağım” diyordu. Tabii ittifak sisteminde durum değişmiş olabilir.

“KURTAR” DİYEN SORGULANDI

Elazığ AKP teşkilatı, kadim kente yakışmayan afişlerle bilboorları donatmıştı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu da, bu afişlerden birisinin önüne geçip hatıra fotoğrafı çektirdi. Konuştuğumuz vatandaşlar da AKP’yi afişleri nedeniyle eleştirdiler. İnsanlar arasında barış-kardeşlik, dostluk istenirken, ayrımcı afişler hiç de yakışmadı.

Deprem, kenti fena vurmuştu. CHP’li Ankara, İzmir belediyelerinden sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin temel atma töreni için Elazığ’a geldi. Açıkçası, dün caddede, sokakta hep CHP milletvekilleri, çevre il ve ilçelerden gelen belediye başkanları, parti yöneticileri vardı. Gelecek seçimlerle ilgili umutlu konuşmalar yapılıyordu.

Elazığ’a kısa süre önce DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da gelmişti. Bir vatandaşın, “Bizi kurtar” diye bağırması üzerine polisin yanına gelip kimliğini istemesi, kimliğinin fotoğrafının çekilmesi de, bir vatandaşın sosyal medyada AKP’ye oy vermeyeceğini yazdığı için tehdit edilmesi de unutulmuyor.

UMUDU BÜYÜTÜN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye davet edilirken, salona girerken, “13. Cumhurbaşkanımız” diye takdim ediliyordu. Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkar çıkmaz ilk sözleri, “Cumhurbaşkanı adayını 6 lider bir araya gelip birlikte belirleyeceğiz” demeyi de ihmal etmiyor. 6’lı masada liderlere büyük görev düşüyor. Onlar her ay toplanıyor, alınan kararları açıklıyor. Ama, asıl toplantılar genel başkan yardımcıları düzeyinde yapılıyor. Ama konularıyla ilgili çalışmalar genel başkan yardımcıları tarafından yapılıyor.

Kılıçdaroğlu, sohbetimizde “Biz, 6 lideri bir araya getiren ülke, millet sevgimiz” dedi.  Milletin kendilerine yetki vermesi durumunda bunun gereklerini yerine getireceklerini anlattı. Kılıçdaroğlu, umutsuz gördüğü her kesime, “Sakın umutsuzluğa kapılmayın. Umudunuzu büyütün” diyor.

Ülkenin içinde bulunduğu sorunlar akılla, mantıkla çözeceklerini kaydeden CHP Genel Başkanı, “Elin oğlu nasıl çözmüşse biz de çözeriz. Ayrıca ülkemizin çözülmeyecek sorununun olmadığı” görüşünde.

ONLAR GELMEDİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yaptırılacak okulun temel atma törenine CHP Genel Başkanı, yardımcıları, TBMM Grup başkan vekilleri, milletvekilleri katıldı. Peki bu kentin valisinin, bu kentin belediye başkanının hadi işleri yoğundu, o yüzden törene katılamadı diyelim. Peki bu ilin Milli Eğitim Müdürü, yardımcıları törene niçin gelmez? Bu kadar korku, bu kadar ayrımcılık neden?

Elazığ’dan verilen mesaj “Kucaklaşın, Türkiye’nin sorunlarının çözümüne kilitlenin, umudunuzu büyütün” oldu.