Samir Hafez, Suriye Türkmen Meclisi Başkanlığı yapmıştı. Bugün yüz binlerce Suriyeli gibi ülkemizde yaşıyor. Ülkesindeki gelişmeleri yakından izliyor. Ülkemize sığınan Suriyelilerin, ülkelerine hangi koşullar sağlanması halinde döneceğini yetkililere de anlatıyor. Anlaşılıyor ki Suriyelilerin ülkemizden bu durumda gönderilmeleri pek mümkün gözükmüyor.

Suriye’nin, PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ı 1998’de ülkeden çıkarması, bölücü örgütün faaliyetine izin vermemesi iki ülke arasında ilişkileri normalleştirmişti. 2005 yılında Türkiye ile Suriye daha da yakınlaştı, ticaret arttı, ortak bakanlar kurulu toplantısı bile yapıldı. Esad, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın misafiri olarak sıkça ülkemize geliyordu.

ADIM ADIM GELİNDİ

Tunus, Libya, Mısır’da “Arap Baharı” filiz ve çiçek verdi. 2011 yılında Suriye’nin başkenti Şam’ın en kalabalık ticaret merkezi önünde, trafik polisi tanınmış bir iş adamını dövünce esnaf bu yapılana isyan etti. Polis, kalabalığı sakinleştireceğine çok sert müdahalede bulundu.

Suriye’nin güneyindeki Deraa şehrinde aşiretlerin etkin olduğu bilinen bölgede, ortaokul öğrencileri hükümet aleyhinde duvarlara sloganlar yazdı. 15 öğrenci gözaltına alındı. 14 yaşındaki bir öğrenci işkence sonucu öldü. Emniyet güçleri, toplanan aşiret mensuplarına ateş açtı. Halk camilere sığındı. Sığınanlara da ateş edildi ve onlarca kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin sayısı arttıkça işler çığrından çıktı.

Lazkiye meydanında Deraa’da yaşananları protesto yürüyüşü başlayınca, emniyet güçleri ve çevre köylerden gelen Esad yanlısı silahlı kişiler halka ateş açtı ve burada da çok sayıda kişi öldürüldü.

TÜRKİYE’NİN ÇABASI

Türkiye’den, Suriye’ye giden üst düzey heyetler, durumun kontrol altına alınması için önerilerde bulunuyordu. Bu işe Suriye ordusunun karışmasına engel olamadılar. İran, işine geldiği için ordunun sokağa dökülmesini istiyordu. Gelişmelerden son derece memnundu.

Ülkede kaos başladı, devlet kontrolü kaybetti. Durumun düzelme olasılığı varken 2015’te gelişmeleri fırsata çevirmek isteyen Rusya, 100 yıllık sıcak sulara inme hayalini gerçekleştirdi. İki ülkede durumdan memnundu.

GÖÇ DALGASI

Suriyelilerin Türkiye’ye gelmesini iktidar adeta teşvik etti.  Resmi olmayan rakamlara göre 5 milyon Suriyeli ülkemizde. Ruslar havadan, İran karadan, Hizbullah’ın Irak’tan, Afganistan’dan getirdiği paralı askerlerle saldırıya başladı. Suriye, Sünni-Alevi ayrımı pek bilmezken, fitneyi başlattılar. Rusya her tarafta silahlarını deneyerek saldırdı. Halk ne yapsın?

Türkiye sınırlarına  yakın olanlar Türkiye’ye, Suriye ortasında Humus ve Hama kentlerinde yaşayanlardan 1 milyon kişi Lübnan’a, 1 milyon kişi Ürdün’e, Halep ve çevresindekilerden de yaklaşık 4 milyon kişi İdlib ve kuzey bölgelerine sığındı. Denizden kaçmayı başaran 1,5 milyon kişi başta Almanya olmak üzere değişik ülkelere geçti.

ÜLKENİN DURUMU

Suriye Türkmen Meclisi eski Başkanı Samir Hafez’e, “Suriyeliler, ülkelerine döner mi?” diye sorduğumda ülkesinin durumunu şöyle anlattı:

“Suriye’deki rejim bölgelerinde ekonomide büyük kriz yaşanıyor. 2011’de bir dolar 50 Suriye lirası iken, şimdi bir dolar 4 bin Suriye lirası. Ortalama memur aylığı 90 bin Suriye lirası yani 22 dolar civarında. Bir kilo etin fiyatı 35 bin Suriye lirası. Ekmek 2 bin 500 Suriye lirası. Tüpgazın resmi fiyatı 12 bin Suriye lirası. Ancak bulunmadığı için karaborsada 125 bin Suriye lirasına satılıyor. Halkın yüzde 95’i yoksulluk içinde.

Suriye’den kaçanlar, ayda 20-30 dolar akrabalarına para gönderiyor ve halk bu şekilde ayakta duruyor. Suriye’ye gönderilecek 4 milyon Suriyelinin bırakın hayatlarının tehlikede olacağını, açlıktan ölebilirler. Otomobili olana haftada 25 litre benzin veriliyor. Lazkiye’de elektrik günde ancak bir saat veriliyor.

HUZURSUZ ETMESİNLER

Halep’in üçte biri yıkıldı. Şam’ın banliyösünü İran yerle bir etti. Humus da öyle. Bayır Bucak  Türkmenlerinin 73 köyü boşaltıldı, deniz kenarı köylere Afganistanlı paralı askerler yerleştirildi. Paralı askerlerin çoğu Suriye vatandaşı yapıldı. Nasıl ve nereye bu zavallı Suriyeli sığınmacılar sığınsın?

Bugün ülkede 500 bin kişi tutuklu. Bunlar arasında 6 bin de çocuk var. Bunları çıkarsınlar ki Suriye rejiminden bir iyi niyet görsünler. Herkes dönmek ister. Burada zevkle kalmıyor. Türkiye’de bizi huzursuz etmesinler. İdlib’in kuzeyinde 100 bin kişi naylon çadırlarda yaşıyor. Türkiye kuzeyde bir kısmını düzeltirse bir miktar dönüşler olur.  Türkiye evler, okullar yapıyor. Buralara dönüşler olur. Ama Şamlı nasıl dönecek? İran’la Suriye ortak bir kanun çıkardı ve dönmeyenlerin bütün evlerine el konuldu. Yeni iskan projeleri İranlıların elinde. Beşar Esad, bir uzlaşı peşinde. İran tarafı ise krizin devamını istiyor. Rusya, Şam ve Halep’te ofisler açtı ve aylığı 2 bin 500 dolardan paralı asker topluyor. İnsanlar çaresiz ve bu yüzden paralı asker oluyor.”

Suriye’nin durumunu, bir Suriyeli işte böyle özetledi.