Pkk tanık, Tsk sanıkken...

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.

Teröristler, dolandırıcılar, sapıklar, hırsızlıktan sabıkası olanlar gizli tanık yapılırken, turşu tarifi bile, yoğurt broşürü bile darbe planı kabul edilirken, süs eşyasına el bombası diye zabıt tutulurken, bunlara hukuk denirken, Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.



17/25 Aralık kepazeliğinde...

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.

Ayakkabı kutularına istiflenmiş dolar balyaları, yatak odalarına dizilmiş büyük boy kasalar, bakanlarımıza takılan Patek Philippe kol saatleri ak’lanırken, insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale ediliyor, Allah’ın hududuna müdahale ediliyor denirken, yolsuzluk başka şey, hırsızlık başka şeydir, yolsuzluk hırsızlık değildir, yolsuzluğa hırsızlık demek dinen iftiradır denirken, Rıza Sarraf’a hayırsever işadamı denirken, bu hayırsever arkadaş “dedemin nasihatıdır, orospuyla memurun bahşişini en önce vermek gerekir” derken, Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.



15 Temmuz’da...

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.

Fethullah Gülen için “bilge kişi” diyordu, “bu ülkenin kıymetidir” diyordu, “milli manevi değerlere bağlı nesiller yetiştirmek için hizmet ediyor” diyordu, “bu yolu açan, bu fikri veren muhterem Fethullah Gülen hocaefendiye gönül dolusu saygılar gönderiyorum” diyordu, “kendisine çete diye hitap edilmesi büyük haksızlıktır, vicdansızlıktır” diyordu, “cemaatle Ak Parti arasında bir fitne ateşi yakmayı başaramayacaklar” diyordu. Şak... “Fetö terör örgütü” dedi.



Sözcü gazetesine apaçık iftirayla terör örgütü davası açıldı.

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.



Cumhuriyet gazetesine apaçık iftirayla terör örgütü davası açıldı.

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.



Chp milletvekili Enis Berberoğlu tutuklandı.

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.

“Hak hukuk adalet” sloganıyla adalet yürüyüşü yapılırken, Türkiye’nin saygın akademisyenleri, gözbebeğimiz sanatçılar, namuslu sendikacılar, biat etmeyen sivil toplum örgütleri, Ankara’dan İstanbul’a yürüyerek adalet ararken, “boşuna yoruluyorlar” diyen Bekir Bozdağ, adalet bakanıydı.



Pkk açılımı yapıldı.

“Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair kanun” çıkarıldı.

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.

Bu kanun ayaklarıyla, Pkk’yla masaya oturuldu, İmralı’yla Kandil arasında kuryelik yapıldı, terörle mücadele operasyonları durduruldu, Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.

Şehit babasına, asrın liderimize hakaret etti diye hapis cezası verildi, Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.



Din eğitimleri olmadığı halde kendi kendilerini hoca ilan eden ve Osmanlı’daki kadılar gibi racon kesen cahil cühela mollaları, kadrolu imam olarak devlette işe aldılar... Tarikatların sırtını sıvazlayan bu çağdışı kararın altında Bekir Bozdağ’ın imzası vardı.



Sapıklar kanuna uymuyor diye, kanunu sapıklara uydurmaya kalktılar, 13-14 yaşındaki kız çocuklarını imam nikahıyla koynuna alan dedesi yaşındaki heriflere af çıkarmaya çalıştılar.

Bekir Bozdağ adalet bakanıydı.

“Düğün dernek yapılmış, gelmişler hediyelerini takmışlar, küçüğün rızasıyla yapılmış işler” diyen adalet bakanı, Bekir Bozdağ’dı.



Ve...

Bekir Bozdağ gene adalet bakanı yapıldı.



Bana sorarsanız, asrın liderimiz ilk defa seçim pozisyonu aldı.

Böylece, seçim atmosferinin nasıl olacağı da belli oldu!