Diyarbakır’ın Havaalanı Bulvarındaki polis kontrol noktasında durdurulan bir yolcu otobüsünde kendini önce Suriyeli mülteci olarak tanıtan, ardından polise silah çekince yakalanan terörist Mehmet Kırık, IŞİD’e karşı savaşmak için PKK’ya katıldığını, Suriye’de bir süre kaldıktan sonra Kuzey Irak’a çalışmaya gittiğini belirterek terörist olmadığını iddia etti.

ÖLDÜRÜLEN TERÖRİSTTEKİ DÖKÜMANLAR KİMLİĞİNİ AÇIĞA ÇIKARDI

Ancak foyası yakalanmadan 6 ay önce Bitlis’te öldürülen bir teröristin üzerinden çıkan dokümandaki bilgilerle açığa çıktı.

Dokümanda, terörist Mehmet Kırık’ın örgüte katıldığı tarih, anne ve baba adı, kod adı, örgüt içindeki pozisyonu, kaldığı bölgeler, aldığı silah eğitimleri, eğitim durumu, hastalığı, kişisel becerileri, babasının mesleği ve cep telefonu, kardeş sayısı gibi kişisel bilgileri karşılaşıldığında İçişleri Bakanlığının 500 bin liralık Gri listesinde arandığı ortaya çıktı.

ARAPÇA SESLENEREK BENİ YANINA ÇAĞIRIP SİLAH ÇEKTİ

Silahı gasp edilmeye çalışılırken teröristi etkisiz hale getirip kelepçe takan polis, kimlik kontrolü için otobüse girip tek tek kimlikleri topladıkları sırada 13 No’lu koltukta oturan kişinin sessiz kalıp tepki vermediğini belirterek, “Yolculardan biri bu kişinin Suriyeli olduğunu söyledi. Heyecanlı tavırlar sergiledi. Yüksek sesle Arapça ‘Gel’ anlamına gelen ‘Taal’ diyerek eliyle beni çağırdı.

Bu sırada başka bir yolcu daha kimliğini uzattı. Onunla ilgilenirken, Suriyeliyim diyen sanık bana silah doğrultunca ani bir hamle ile onu yakaladık” dedi.

ÜSTÜ BAŞI YIRTIKTI BANA SURİYELİYİM DEDİ ACIYIP ALDIM”

Otobüs şoförü M.Ü, “Bismil otogarına girdiğimde firmamız yazıhanesindeki üstü başı yırtık bu kişi parası olmadığını, annesinin hasta olduğunu, cep telefonunun çalındığını ve gariban bir inşaat işçisi olduğunu ve kendisini Diyarbakır’a götürmemi istedi. Ben de acıyıp aldım, terörist olduğunu yakalanınca öğrendim” diye konuştu.

500 BİN LİRALIK GRİ LİSTEDE ARANIYORMUŞ

Mahkeme, sanığın PKK’nın dağ kadrosunda sözde takım komutanı olarak faaliyet yürüttüğünü, İçişleri Bakanlığının 500 bin lira para ödüllü gri listesinde arandığını, kimlik kontrolü yapan polisleri görünce tedirgin ve şüpheli hareketler sergileyip polislere silah doğrulttuğu, polislerden birinin beylik silahını almaya çalışmak istemesi üzerine zor kullanılarak etkisiz hale getirildiğini belirtti.

Kendini Suriyeli mülteci tanıtmış olsa da, alınan parmak iziyle uzun zamandan beri aranan terörist olduğunu vurguladı.

Teröristin sözde takım komutanlığı gibi üst düzey sorumlu olduğu dikkate alındığında sansasyonel suikast tarzı saldırı için üzerindeki tabancayla Diyarbakır’a geldiğine dikkat çekildi.

Teröristin Kuzey Irak’ın Haftanin, Avaşin, Gara, Zap ve Suriye’de de faaliyetlerde bulunduğuna dikkat çeken mahkeme, üzerinde ele geçen silahın emniyeti açık, dolu ve atışa hazır vaziyette olduğu dikkate alındığında şehir merkezinde, devlet büyükleri, güvenlik güçleri, kamu kurum ve kuruluşları, ve adli makamlara yönelik suikast tarzı sansasyonel saldırı için gönderildiğini belirtti. Mahkeme sanığı 16,5 yıl hapisle cezalandırdı.

“POLİSLERİ ÖLRÜRÜP KAÇACAKTI CEZASI MÜEBBET OLMALI”

Bölge İstinaf Mahkemesi örgüt üyeliğinden ve ruhsatsız silahtan verilen 16 yıl hapis cezasını bozdu.

Terör örgütünde sözde komutan düzeyinde olan sanığın, otobüste kimlik kontrolü yapan, bu sırada bir metre kadar yaklaşan polislere karşı üzerindeki silahın namlusuna mermi sürüp emniyetini açtığını, 45 derecelik açı ile karşılıklı durdukları, teröristin silahını ateşlemesi halinde polisi göğsünden vurabileceğine dikkat çekti.



İstinaf, sanığın dar koridorda polisi şehit edip kaçmaya çalışacağı sırada otobüsün dışında bekleyen polislerle de çatışmaya girip onları da şehit ettikten sonra kaçabileceği değerlendirildiğinde kasten öldürmeye teşebbüs şartlarının oluştuğuna vurgu yaptı.

İstinaf, sanığın polisi öldürmeye teşebbüs suçuyla birlikte devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak suçundan cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek örgüt üyeliğinden verilen mahkûmiyet hükmünün esastan bozulmasına karar verdi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETE ÇARPTIRILDI

Mahkeme sanığı “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.

Otobüste kendisine kimlik soran polisi ise öldürmeye teşebbüs ettiği için önce ağırlaştırılmış müebbet ardından suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle cezası 13 yıla indirildi.

Terörist ruhsatsız silah ve sahte kimlik bulundurmaktan da ayrıca 1,5 yıl hapisle cezalandırılarak hükmen tutukluluk halinin devamına karar verildi.