ZAFER PARTİSİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜREL’DEN HODRİ MEYDAN


Gazeteci dostum Murat Ağırel sosyal medya hesabından paylaşınca ifadeyi ben de aldım ve okudum.

Önce sonuca bakalım:

“Sığınmacı karşıtı” haberlerde kin ve nefreti yayma gerekçesiyle gözaltına alınan Aykırı Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak, Ajans Muhbir’in yöneticisi Süha Çardaklı ve Haber Report hesabının yöneticisi polisteki sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklananlardan birisi de İran kökenli ve Ambargo TV’nin video kurgu ve edit işlemlerini yapan Ramin Saedi. İfadesinde Saedi kendisini sanat ve medya işleriyle uğraşan birisi olarak tanıttı ve Ambargo TV’yle ilgili kendisine sorulan soruya şu yanıtı verdi:

“ambargotv rumuzlu Twitter hesapları bana ait değildir. Bu hesap şu anda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a aittir. Benim haricimde hesabı kullanan başka kişiler de vardı.

Saedi’ye sorulan ikinci soru şu oldu: “ambargo tv rumuzlu hesaptan soruşturma dosyasına konu paylaşımlarla ilgili açıklayıcı ifade veriniz. Yapılan paylaşımlara ait içeriklerin doğruluğunu teyit ettiniz mi?”

Yanıtı okuyalım:

“Soruşturma dosyasında bulunan araştırma raporunda belirtilen haber niteliği taşıyan paylaşımları ben gerçekleştirmedim. Yapılan paylaşımların içeriğini ben belirlemiyordum. Bana direkt Ümit Özdağ tarafından talepte bulunuluyordu.”

Sorular ve yanıtlar böyle devam etti. Sorulardan dikkat çekici olanıysa:

“Yabancı karşıtlığı içeren herhangi bir toplumsal olay, eylem ve etkinliğine bireysel veya toplu olarak katıldınız mı?”

Ramin Saedi de bu soruya “Herhangi bir eyleme toplu ya da bireysel olarak katılmadım” oldu. Sorgu tutanağının üçüncü sayfasında da Saedi kendisine yapılan muameleyle ilgili sorumlulardan şikayetçi olduğunu söyledi ve şu bilgiyi verdi: “Emniyet’e getirildikten sonra 2 görevli beni boş bir odaya götürdüler. Burada bana ‘Ne iş yapıyorsun. Şu anda ismini hatırlamadığım bir grup ile bir alakan var mı?” diye birtakım sorular sordular.”

Komplonun ilk adımı...


Ben de bu ifade üzerine Zafer Partisi’nin yetkili isimlerinden Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel’i aradım. Gürel, “ambargo tv”yle organik bağları olduğunu söyledi:

“Ambargo TV’yle ilgimiz var. Yani orada partiyi hedef alınabilecek bir durum yok. Sığınmacılar meselesinde bir şey çıkarmak mümkün değil. Tabii ki yargı sisteminde geldiğimiz noktada, bu kadar da olmaz diyebileceğimiz sonuçlar yaşanabilir ama buradan bir şey çıkmaz. Böyle bir gelişme olursa da biz de gerekeni yaparız.

“Bir de delil diye ortaya konulanlar ilginç değil mi? Hürriyet Gazetesi var, Demirören Haber Ajansı var, Sabah Gazetesi var.

“Bir şey yürütülüyor ama. Geçen cumartesi günü ırkçılığa karşı miting düzenlendi. Özgür-Der yaptı. (16 Eylül Saraçhane) Buna karşı da aynı yerde toplantı düzenlemeyi önerenler oldu. Bizi de davet ettiler. Bizi çekemediler ve yer almadık. Komplonun ilk ve hatırlananlardan sağlam olanı bu olabilirdi.

Şükrü Sina Gürel


“(SİZE DAVETİ YAPAN KİMLERDİ?)

Bu zincirleme bir iş, planlanan bir iş. İlk adım orada atılacaktı ve Zafer Partisi de orada görülecekti. Biz bu oyuna gelmedik. Türkçü grup düzenliyordu ve davet onlardan geldi. Irkçılık karşıtı mitingin karşısındaki toplantıya ‘Biz ırkçıyız’ diye katılacaksınız. Olur mu öyle bir şey?

“(OPERASYON GENİŞLER Mİ?)

Keşke genişlese, iyi olur. Mesela beni alsalar, birinci sigarası da kalmadı ama bir şey getirirsiniz. Bizim korkacak bir durumumuz yok. Devam etsinler gelsinler bakalım. Sığınmacılar meselesini gündeme getirmek suçsa buyurun gelin.