Sevgili okurlarım, gazeteler açısından bakıldığında bugünkü iktidarın iki büyük destekçisi var.

Sabah ve Hürriyet.

Bunlar yıllardan beri AKP iktidarı ile aynı kulvarda koşuyor.

Dün Sabah gazetesine bakarken sayfadaki dokuz sütunluk bir manşet dikkatimi çekti. Aynen şöyle:

“HDP ve PKK ile yol yürüyen Kılıçdaroğlu’na 15 Temmuz şehitlerinin yakınlarından tokat gibi cevap. Teröristleri serbest bırakanı millet affetmez.”

Bu gibi manşetler atmalarını bir yerde doğal karşılamak gerekiyor...

CHP’ye ve hemen ardından İYİ Parti’ye şimdi bu konuda saldırıyorlar.

“Siz seçimde PKK ile işbirliği yapacaksınız!”

Oysa yakın geçmişe bakıldığında bunun tam tersini görüyoruz.

Destek verdikleri bu iktidar PKK’nın kucağında oturuyor.

★★★

Bu AKP iktidarı büyük tantanalarla Kürtçülük açılımı başlatmıştı.

Kısaca anımsayalım ve bir daha da unutmayalım!..

2009 yılı ekim ayındayız. İktidar, sözüm ona PKK açılımı başlattı.

Ancak örgütün önemli bir isteği vardı. Kuzey Irak’taki terör kamplarında bulunan bazı ‘gerillaların’ Türkiye’ye kabul edilmesi ve bunlar hakkında hiçbir yargılama ve adli işlem yapılmaması isteniyordu.

Recep Tayyip, açılım sürsün diye bu istemi kabul etti...

Ve rezaletin ilk adımları böyle atıldı.

Yapılan pazarlıklar sonucunda, Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla şöyle bir uzlaşma sağlandı:

34 kişilik ilk terörist kafilesi Habur sınır kapısından Türkiye giriş yapacak,  oradan Diyarbakır’a geçecek, kendilerine dokunulmayacak ve ceza verilmeyecekti.

★★★

Kendileri için sağlanan özel otobüslere bindirildiler...

Ama Türkiye’de kalabilmek için bazı şartlar gerekliydi.

Mahkemeye çıkıp ifade verecekler ve serbest bırakılacaklar!

Habur’dan birkaç kilometre ötede Silopi ilçesi vardı ama oradaki mahkemeye götürülmediler.

Sınır kapısı yakınlarındaki boş bir binada üzerlerinde ‘üniformalarıyla’, ayaklarına gönderilen mahkemeye çıkarıldılar.

Korkunç rezalet, PKK açılımı adım adım devam ediyordu.

★★★

Türk devletinin tarihinde ilk kez (İstiklal mahkemeleri hariç) sanıkların ayağına mahkeme gönderildi.

Sınır kapısında kurulan bu SEYYAR MAHKEMEYE Ankara’dan emir verildi.

Ne pahasına olursa olsun bunların tamamı aynı gün içerisinde serbest bırakılacak.

Duruşmalar jet hızıyla sürdürüldü ve üniformalı sanıkların tamamı için aynı gün  takipsizlik kararı verildi.

Ekip mahkemeye çıkarıldığında göstermelik sorgu başladı:

-“Sizi pişmanlık yasası uyarınca serbest bırakacağız. Pişman olduğunuzu söyleyin şimdi.”

-“Hayır biz pişman değiliz.”

-“Ama bizdeki kayıtlara göre pişmansınız.”

★★★

Bu komedi ‘bağımsız Türk yargısını (!)” temsil eden ve adamların ayağına gönderilen ÇADIR MAHKEMESİNDE yaşanıyordu.

Teröristlerin tamamı Ankara’dan gelen emir doğrultusunda mahkeme tarafından serbest bırakıldı...

Ve bunlar sınır kapısından Diyarbakır’a kadar yollarda yüz binlerce kişi tarafından karşılanıp uğurlandı.

Yollarda Apo posterleri açıldı ve büyük tezahürat yapıldı.

Bu kepazelik Türk Milleti’nin yüreğinde büyük ve onulmaz yaralar açtı ama bir süre sonra unutuldu gitti.

Recep Tayyip’in başlattığı PKK açılımı safsatası da işte böyle çökmüş oldu.

Apo’nun İmralı’dan verdiği talimat doğrultusunda, Türkiye’ye giriş yapanlardan 20’si bir süre sonra yine Habur’dan resmi yolla çıkış yapıp Kuzey Irak’taki kamplarına döndüler.

Geri kalanlardan birkaç tanesi firarda idi, diğerlerinin ne olduğu bilinmiyor.

★★★

Adalet Bakanı Sadullah Ergin açılım konusunda konuştu:

“Bu arkadaşlarımız da keşke Türkiye’de kalıp açılım sürecine katkı verseydi!”

O sırada cumhurbaşkanı kimliği ile Çankaya’da oturan Bay Abdullah Gül ise şöyle buyurmuştu:

“Merak etmeyin iyi şeyler olacak.”

Ciddi miydi, alay mı ediyordu!

Bu şahsın bazı çok önemli (!) lafları da yazdıkça hatırıma geliyor...

“Milliyetçilik öyle olmuş ki Türkçülük şeklinde alınmış. Mesela ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ lafını her yere yaza yaza Türkiye aslında İLKEL bir hale dönmüştür.”

Herkes konuşur da başbakan Recep Tayyip suskun kalır mı! İş işten geçtikten ve Güneydoğu savaş alanına döndükten sonra o da şöyle dedi:

“Bu topraklar üzerinde kimseye ameliyat yaptırmayız.”

Bir okurum kendisine yanıt vermişti:

“Ameliyat yapma zamanı geçti. Şimdi otopsi yapmak gerekir!”

★★★

Sevgili okurlarım, yakın geçmişte PKK açılımı yaptıran bir iktidar şimdi CHP ve İYİ Parti’yi “PKK ile işbirliği yapmakla suçluyor!

Kendi geçmişini bile oy devşirme uğruna unutuyor.

Keşke biraz utanma duygusu olsaymış...