Sevgili okurlarım, yaklaşık 10 gün önce evde düştüm ve kürek kemiğim kırıldı...

Ve dolayısıyla sağ kolum büyük ölçüde iptal...

Askıya alındı, tedavi devam ediyor.

Tam da o sırada acı bir deprem olayı yaşadık.

Size hemen söyleyeyim, bu iş öyle kolay yatışacak bir hadise değil.

Olayın enkazlar ve kurtarmalar dışında kalan bölümleri daha sonra ortaya çıkacak. Günler, haftalar, aylar ve hatta yıllar sonra bile göreceğiz neler olacağını, neler yaşanacağını...

★★★

Bu yazıyı klavyede tek elle ve acılı bir kolla yazmaya çalışıyorum ama epeyce güç oluyor, zorlanıyorum.

Bunu bir ‘deneme yazısı’ olarak görünüz lütfen!

★★★

Aradan sadece birkaç gün geçti ama şu anda üstü örtülü olan olayları bundan sonra nasıl bir gerginlik içerisinde yaşayacağımızı görmeye başladık bile.

Süresi seçimlerden tam bir hafta önce bitecek olan OHAL ilan ettiler.

Bunun anlamı baskıdır, sansürdür.

Tam da seçim öncesinde yine böyle bir ortama sürüklenmek üzereyiz.

Bu tarih neye göre belirlendi, iktidar dışında bilen yok.

Bana soracak olursanız gerçek nedeni şudur:

Milyonlarca seçmenle birlikte muhalefet partilerine de gözdağı verip yakınmaları önlemek ve büyük kitleleri bu yolla sindirmek.

★★★

Binlerce bina yıkıldı...

En büyük felaketlerden birini yaşadık ve binlerce insanımızı yitirdik.

Özellikle ilk günlerde askerimiz ortada yoktu!

Asker kışlasından çıkamadı.

Kızılay derseniz o da yok.

İktidarın yan kuruluşu ve şubesi olarak görev yapan Kızılay ortalıktan kayboldu.

Deprem bölgesindeki il merkezlerinde 2 CHP’li, 8 AKP’li belediye başkanı var.

Özellikle AKP’li başkanları ekranlarda ve medyanın önünde hiç göremiyoruz!

İktidar partisi muhtemelen bütün başkanlara “Siz ortalıkta görünmeyin, konuşmayın. Ne söylenecekse Recep Bey söyler” diye talimat verdi.

Dahası, bizim Recep Bey de ortalıkta fazla dolanmadı.

Bilinen tek şey, sinir sistemi bozuldu.

★★★

Sevgili okurlarım şunu herkes iyi bilsin...

Bu pilav daha çook su kaldıracak.

Sakın ola ki hiçbir parti, özellikle de AKP, elindeki yandaş medyayı kullanıp, bu felaketin propagandasını falan yapıp kendisine oy devşirmeye kalkışmasın.

“Şunu yaptık bunu yapacağız” edebiyatına ve bu gibi palavralara sığınmaya kalkışanlar hüsrana uğrar.

Böylesine büyük bir acıyı milletçe yaşadık, hiç kimse bu işten siyasi çıkar elde etmeyi ummasın.

★★★

Üstelik işin başka bir gerçeği daha var.

AKP (bana soracak olursanız) bu deprem yükünün altından kalkamayacak ve tam tersine ezilecektir.

Bu işin üstesinden gelmek zordur.

Aradan yıllar bile geçse bunun altında ezilmeye mahkûm olacaktır.

(Emin Çölaşan’ın notu: Bugün için tek elle ve zorlukla yazabildiğim yazıdır. Eksikleri mutlaka vardır, sizlerden özür diliyorum.)