Sevgili okurlarım, bugün yine 20 nisan 2023 tarihli, yani birkaç gün önceki yazımla karşınızdayım.

Başlığı “Gelelim Servetlerine.”

Belki bunun nedenini sorarsınız, hemen anlatayım.

Türk Milleti ve milyonlarca seçmenden oluşan büyük kitleler ne yazık ki belli konularda son derece duyarsız.

Bir takım saçma sapan siyasi polemiklere önem veriliyor da, işin özüne giren pek olmuyor!

İtiraf edeyim, ilk yazımdan sonra çok cılız tepkiler aldım ve toplumun bu konuyu fazla umursamadığını anlamış oldum!

Oysa üzerinde durulması gereken önemli bir husustur.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan dört kişinin de servetleri ve mal varlıkları konusunda (doğrudan kendileri tarafından) açıklama yapmaları gerekmez mi?

İşte bir kez daha o yazı:

★★★

Türkiye’de sık sık gündeme gelen ama birkaç gün geçince unutulan bir konu vardır.

Bazı önemli kimselerin serveti ve mal varlıkları.

Hakkınızda bir tazminat davası açıldıysa, basın davası bile olsa mahkemeye gidersiniz ve hakim tarafından size sorulan ilk soru şudur:

Aylık geliriniz ne kadar? Başka bir mal varlığınız var mı?

Davalı kişi bu sorulara istediği gibi ve ‘özgürce’ yanıt verir.

Örneğin aylık geliri 100 bin liradır ama 10 bin lira olduğunu söyler. Hakim de onca dosya yükü arasında bu rakamın gerçek olup olmadığını araştıramaz.

Yani bu klasik soruya verilen doğru veya yanlış yanıt dosyaya girer ama orada kalır.

★★★

Türkiye’de bazı üst düzey görevliler, göreve başlarken bir mal varlığı beyannamesi verir... Milletvekilleri dahil.

Bu bildirimler gizlidir.

Gizli dosyalarda özenli korunur, hiçbir zaman, asla ve kesinlikle açıklanmaz.

İşin ilginç yanı, biz köşe yazarlarından da mal varlığı ve servet bilgileri alınır...

Beş yılda bir, sonu sıfır ve beşli rakamlarla bitecek yıllar için bildirim veririz.

Bu bilgileri hazırlar, imzalar ve bulunduğumuz ilin Valilik makamına gizlilik kaydıyla teslim ederiz.

★★★

Türkiye’de şimdi yeni bir süreç başlamak üzere...

Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak.

Dört aday var.

Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve 100 bin imzayı bulup adaylıkları kesinleşen Muharrem İnce ve Sinan Oğan.

Recep Tayyip’in mal varlığı ve serveti bugüne kadar nice tartışmalara neden oldu.

Bu tartışmalarda yüz milyonlarca lira, milyonlarca euro geçti...

Kılıçdaroğlu’nun serveti derseniz hiçbir zaman tartışma konusu olmadı.

O’nun ne kadar olduğu bilinmeyen mal varlığı ve serveti için hiç kimse “Şaibelidir, arkasında karanlık durumlar var, soruşturulsun” diyemedi.

★★★

Cumhurbaşkanlığı seçimi için sahnede iki aktör daha var,

Sinan Oğan ve Muharrem İnce.

Oğan’ın durumunu pek bilmiyoruz. Düzgün biri olduğu varsayılıyor.

Zaten seçim konusunda herhangi bir iddiası yok.  

Ancak öteki adaylardan Muharrem İnce son derece iddialı!

İlk turda yüzde 30 alacağını, ikinci tura kaldığı takdirde yüzde 60’la cumhurbaşkanı seçileceğini söylüyor.

Arkadaşın masal dünyası ve hayal alemi epeyce geniş!

★★★

Ancak böylesine iddialı göründüğünden yola çıkınca insanın aklına ister istemez bazı sorular geliyor.

YSK’ya verilmek üzere kısa sürede 100 bin imza toplayıp aday olmak kolay bir iş değildir. İsmi cismi bilinmeyen bir partinin başkanı olan bu arkadaşın Türkiye çapında böyle bir örgütlenmesi olmadığını herkes biliyor.

O halde bu 100 bin imzayı toplamayı nasıl başardı?

Rivayet muhtelif ama...

Bu işi AKP başardı.

AKP yandaşlarının imzalarıyla aday oldu.

★★★

Bütün amacı seçimde almayı düşündüğü yüzde 2, yüzde 3 oyla Kılıçdaroğlu’nun oylarını bölüp Recep Tayyip’e hizmet vermek ve onu bir kez daha cumhurbaşkanı seçtirmek.

Bu açıdan bakıldığında onun CHP, İYİ Parti ve bütün muhalefet kesiminin içerisine bilerek ve bilinçli olarak sokulan bir Truva atı olduğuna, bu konuda işlevini bir bölen olarak sürdüreceğine aklımla, mantığımla ve bütün kalbimle inanıyorum.

Kendisini ekranlarda görüyoruz...

Bağıra çağıra, mimikleri ve el kol hareketleriyle konuşuyor ama karşısına oturanların çoğu, üzerine yeterince gidemiyor.

★★★

Muharrem İnce için sorulması gereken epeyce soru var.

Sıfırdan bir parti kurmak, o partinin genel başkanı olmak ve adaylık için 100 bin imza toplamak her babayiğidin harcı değildir.

Milyonlarca lira gerektirir.

O paraları acaba nereden ve nasıl buldu?

★★★

Sevgili okurlarım, şimdi gelelim işin özüne...

Cumhurbaşkanlığı seçimine dört aday katılacak.

Bunların serveti ve üzerlerine kayıtlı mal varlığı nedir? Bunların derken elbette ki eş, kardeş, evlat gibi birinci derece yakınlarını da kastediyorum.

Seçimde oy verecek milyonlarca seçmen bunları, hele de içlerinden bazılarını elbette merak ediyor.

Oysa bugüne kadar kendilerinden bu konuda herhangi bir açıklama gelmiş değil!..

★★★

Bunu sağlamak için güçlü bir kamuoyu baskısı gerekir...

Kamuoyu sessiz kaldıkça adaylardan da ses gelmez.

Dördü de her şeyi açıklamalı.

14 Mayıs günü seçilecek cumhurbaşkanı öyle sıradan bir kimse olmayacak.

“Tek adamın” bir imzası ile yakınlarına, partililerine, yandaşlara ve istediği herkese servetler sağlaması mümkün.

Hiçbirinin endişesi olmasın!

AKP tarafından değiştirilen yasalar ve kurallar dikkate alındığında, herhangi bir kimseye “Bunları nasıl buldun, nasıl edindin” diye hesap sormak ayrıca yasak.

Kılıçdaroğlu ve Oğan’ın kaçınacağını sanmam da şimdi konuşma ve bu doğrultuda açıklama yapma sırası dört adayımızda!

En başta Recep Tayyip ve Muharrem İnce...

Haydi buyursunlar bakalım.

Bekleyeceğiz.