Sevgili okurlarım, bir seçimi daha geride bıraktık ama yansımaları günümüzde sürüp gidiyor.

Daha da çok sürecek.

Siyasi kulislerle birlikte dedikodular da olabildiğince hızlı!..

Her kafadan bir ses çıkıyor...

Özellikle CHP açısından bakıldığında durum böyle.

Herkes, özellikle de siyasetçilerden bazıları konuşup duruyor, doğru ve yanlış beklentiler, eleştiriler bol kepçe piyasaya sürülüyor.

Fikirler, görüşler, tahminler, yakınmalar ve yergiler havada uçuşuyor.

İsteyen inkar edebilir ama CHP hiç değilse şu günler itibariyle yeniden bölünmüş ve parçalara ayrılmış durumda.

★★★

Hedef Kılıçdaroğlu ve partideki bazı yöneticiler...

Bu olacaklar 14 Mayıs seçimleri öncesinde ortaya çıkmaya başlamış, muhalefetin az farkla yenileceği ve kimin cumhurbaşkanı olacağı belli olmaya başlamıştı.

Gazetede seçim tahminlerini aramızda konuşurken bütün olumsuz olasılıkları gazeteci arkadaşlarımızla defalarca tartıştık.

Ancak bu tahminleri yazıya dökmek söz konusu olamazdı.

Örneğin Sözcü gazetesini okuyan yüz binlerce insanımız var. Pek çok konuda fikirlerimiz ve beklentilerimiz aynıdır.

Zaman gelince onlar bizim yazılardan etkilenir, zamanı gelince biz onların sözlü ve yazılı mesajlarından...

★★★

Seçimden hemen önce (tahmin bile olsa) bu konuları irdeleyen bir şeyler yazmak elbette mümkündü ama muhalefet partilerine oy verecek büyük kitlelerde moral çöküntüsü yaratmak ve umutsuzluğa sürüklemek son derece yanlış olurdu.

Buna hakkımız yoktu.

Oysa karşı taraf açısından bakıldığında durum son derece farklı idi ve bu acı gerçekleri defalarca dile getirdik...

Siyaseti cami avlularında, tarikat evlerinde ve şeyhlerin yanı başında yapıyorlardı.

Din ve Müslümanlık sömürüsünü ‘başarıyla’ kullanmaya devam ediyorlardı.

Medyanın büyük bölümü ellerindeydi.

O medyaya reklamlarıyla destek veriyorlardı.

Adına ‘AKP trolleri’ denilen kesimler iyice coşmuştu.

★★★

CHP’ye bu açılardan bakıldığında ise durum 180 derece farklı idi...

Üstelik seçim sandıklarına iddia ettikleri gibi egemen olamadıkları oy tasniflerinden sonra iyice ortaya çıktı.

Şimdi kendileri de bunu itiraf etmek zorunda kalıyor.

Ama CHP’nin bence en büyük hatası, memlekette adı bile geçmeyen, çoğu tabela isimlerinden oluşan küçük partilere sağlanan olanaklardı.

Hepsi CHP listelerinden milletvekili olmayı başardılar!..

Ve şimdi birleşip Meclis’te ayrı bir grup kurma hazırlığındalar!

Bu yeni oluşacak gruba hepsi de CHP listelerinden seçilen 30 dolaylarında milletvekili katılacak... Ve tamamı herhalde, özellikle anayasa gibi önemli konularda AKP doğrultusunda hareket edecek.

★★★

İtiraf etmek gerekir ki bizim muhalefet medyası bu olacakları, başka bir deyişle işin sonunu görmekten uzak kaldı.

Kimse kimseyi şimdi suçlamaya kalkışmasın, işin özü budur.

Kendi adıma söylüyorum, işin bu küçük tabela partileri boyutunu ne yazık ki ıskaladık...

Yine özellikle vurguluyorum, çoğumuz altılı masa olayına takılıp kalmıştık. Oradan olumlu bir şeyler çıkacağını umuyorduk.

Kılıçdaroğlu ne yapsın!..

Elinden gelen çabayı gösterdi.

O koşturup dururken bugün kendisini eleştirenlerden hiçbiri uyarıda bulunmuyordu.

Genel Başkan’ın hataları ve yanlışları elbette vardı ama hiç kimse (belki de haklı olarak, moral bozmasın diye) bunları dile getirmiyordu.

Belki herkes aynı şeyi düşünüyordu...

“Seçim öncesinde konuşur ve eleştirirsek partiye zarar vermiş oluruz.”

★★★

Muhalefetin karşısında “Devlet” vardı...

Siyasette devletle mücadele etmek zor iştir. Hele bugünkü iktidar gibi bir parti devletiyle aşık atmak kolay iş değildir.

Bütün bu olumsuz koşullara karşın Kılıçdaroğlu yine de yüzde 48 oy aldı.

CHP’de bundan sonra neler olacağını şimdiden kestirmek mümkün olmasa da, Kılıçdaroğlu’nu her konuda tu kaka ilan etmek yanlıştır...

Hele kalleşlikler, siyasi hırslar ve arkadan vurmalar... 

Zira yenilgiden sonra devreye girip konuşmak kolaydır ama etik değildir.

Şimdi hiç kimse ortaya çıkıp “Siyasetin gereği budur arkadaş” demeye lütfen kalkışmasın.

Türkiye’nin koşulları belli, demokrasimizin de belli.

Böyle başa böyle tarak!..

★★★

Düşündükçe kendi kendime söyleniyorum...

“Gökyüzünden ilahlar bile inseydi Kılıçdaroğlu ve partisinin bu seçimi, aynen önceki seçimlerde olduğu gibi kaybedecek olması çok büyük olasılıktı. Bu koşullarda yüzde 48 iyi bir rakamdır ama önümüzdeki beş yıl daha ne yazık ki buharlaşmıştır...”

Haklı mıyım haksız mı?