Sevgili okurlarım, karşımıza neredeyse her gün bir sürü imar dosyası çıkar veya çıkarılır.

Bu gibi konuların içyüzünü ve siyasi perde arkasını bazen bölük pörçük duymuş oluruz ama işin gerçek yüzünü çoğumuz bilemeyiz.

İmar dosyaları...

Türkiye’nin başına iş açan, rüşvet ve yolsuzluğa son derece açık dosyalar...

Adamın arazisi var. Planda tarla olarak görünüyor.

Ama bir imar geçse, imar izni alınıp parsellense, sahibi bir anda köşeyi dönecek ve malı bütün şiddetiyle götürecek!

★★★

Konunun uzmanı olmadığımı hemen belirteyim ve en basit bir biçimde yazmaya çalıştığım bu yazıyı sizler de ona göre okuyun...

- Araziniz var, imara açacaksınız.

İşin içinde mutlaka büyük avantalar, büyük kazançlar ve rant olacak. Bu kararın altına imza atan bazılarının da, mal sahibinden doğal olarak bazı ‘küçük ricaları’ olacak. O ricaları karşılamak gerekir!

- Aynı süreç imar aflarında da geçerli...

Kaçak bina yapmışsınız. Affa girmek için ya gerekli ödemeleri yapacak, ya da uzun yıllar beklemek zorunda kalacaksınız.

Devlet bu yolla gelir sağlamak amacıyla insanların sırtından para kazanacak.

Siyasetçiler devreye girip kazanca ortak olacak.

★★★

Türkiye’nin dört bir yanında şimdi bile yüz binlerce kaçak bina var...

Devlet bazen parasal açıdan dara düştüğünde bedeli karşılığında imar afları çıkarıp bol kepçe gelir elde eder.

O furya bitince arkadan bir başka furya gelir ve rüşvet döngüsü hiç aksamadan sürüp gider.

Bilime aykırı, insan hayatını tehlikeye düşüren riskli binalar artış gösterince yeni bir imar
affı çıkarılır.

Ruhsatların çoğu da (deprem bölgeleri dahil) herhangi bir ciddi denetim süreci olmadan sahiplerine teslim edilir.

Sonra bir deprem olduğunda, on binlerce insanımız enkaz altında can verdiğinde hep birlikte ağlaşırız.



★★★

Sevgili okurlarım bu kısa bilgileri niçin verdiğime gelince...

Dün bir okurumdan aldığım mesaj aynen şöyle:

“Sayın Emin Çölaşan Bey, bu resim Bursa’nın Osmangazi ilçesinde bir apartmana aittir.

Şehir planlamasına, imar kurallarına, kanunlara ve belediye imar yönetmeliğine her yönüyle aykırıdır.

Bina sahibini veya müteahhidi memnun etmek için ruhsat verildiği çok açıktır.

Akıl ve bilim bu gibi binaların can kaybı olmadan hemen tahliyesini ve yıkılmasını emreder.

Kanunlar ve imar yönetmelikleri bu garip binanın altından yol geçiren müteahhit, mal sahibi ve ruhsat veren ilgili kurum çalışanlarının sorgulanmasını ve gerekirse ceza almasını öngörür.

Konuyu gündeme taşımanız isabetli olur kanısındayım.”

★★★

Böylesine bir sorumsuzluk ortamında Türkiye’de böyle yüz binlerce bina var...

Ama bu örnekte binanın altından sokak geçiyor!

“İmar” deyince akla bu gibi örnekler ve her birinin perde arkasında dönen dümenler geliyor...

Ve ne kadar büyük yıkımlar yaşarsak yaşayalım hiçbir şey düzelmiyor çünkü umursayan yok.

Değil deprem, bir fiske vursanız hepsi yıkılıp gidecek.

Altından yol geçen apartman sayısı umarım pek fazla değildir!



Sevgili okurlarım, dünkü yazımda bir karışıklık olmuş. Ben de dün gazetede ve bizim gazetenin internet sitesinde yazımı görünce anladım.

Bir gün önceki “Bu hesabı mutlaka vermek zorundalar” başlıklı yazım dün bir kez daha kullanılmıştı.

Bu hata nedeniyle özür diliyor ve aşağıda tam metnini verdiğim o çıkmayan yazımı sizlere iletiyorum.