Bizim oğlan yılbaşında dünyaya geldi.

Evimize yeni yıl hediyesi oldu.

Kış çocuğu diye adını ‘Boran’ koyduk.

Boran’dan sonra...

Zam fırtınasına tutulduk.

★★★

İlk çocuğumuz olduğu için paraya kıyıp her ihtiyacının en kalitesini almaya çabalıyoruz.

Doğduğu hafta bebek bezine 299 TL ödedik.

Bugün aynı beze 383 TL veriyoruz.

Yedi ayda 84 TL zamlandı.

Bebek bezi deyip geçmeyeceksiniz.

Bizim oğlanın kaka ve çişten yana maşallahı olduğunu hesaba katarsak, bebek bezi dev bir masraf kalemi oluşturuyor.

Bebek şampuanı ise 84 TL’ymiş ilk aldığımızda.

Bugünlerde 124 TL’ye yükselmiş.

Tastamam 40 TL zamlandı.

Evin temizlik ihtiyaçları da bizim oğlanınkinden geri kalmıyor.

32’li tuvalet kağıdı 169 TL’den 219 TL’ye...

12’li kağıt havlu 149 TL’den 189 TL’ye...

Duş jeli 129 TL’den 159 TL’ye...

Sıvı sabun ise 44 TL’den 60 TL’ye tırmanmış.

★★★

Bizim oğlan anne karnında değilken, iktidar ayakta kalabilmek için Kur Korumalı Mevduat’ı çıkardı. O tarihte, 18 TL’yi geçen dolar bu müdahale sayesinde 11 TL’ye düştü.

Yalnızca birkaç ay dayanabildi.

Bugün 26 TL geçiyor.

KKM dolar ve Euro’yu baskılayamadığı gibi Hazine’deki açığı kara deliğe çevirdi. KKM’nin bütçeye maliyeti 100 milyar TL’yi geçti. Kur arttıkça maliyet katlanıyor.

İktidar milyonlarca vatandaştan alınan vergilerle birkaç yüzbin milyonere servet aktarıyor.

Ayrıca yeni milyonerler yaratıyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu verilerine göre Aralık 2021 itibariyle 470 bin olan milyonerin sayısı Aralık 2022’de 760 bine çıktı. Bu veri KKM eliyle milyoner yaratıldığını kanıtlıyor.

Buna karşılık bankacılık sistemindeki mevduatın yüzde 94’ünü 10 bin TL’ye kadarki hesaplar oluşturuyor.

Yoksul milyonlar da artıyor...

Milyonerler de.

★★★

İktidarın ‘mega proje’ diye övündüğü uçulmayan havalimanları ve geçilmeyen köprülere döviz üzerinden ödeme garantileri verildi.

Hazine her ay tıkır tıkır ödeme yapıyor.

Şehir merkezlerindeki kamu hastaneleri kapatılıp şehir dışında ‘şehir hastanesi’ kuruldu. Eskisi yürüme mesafesinde ve hizmetleri bedavaydı. Şehir hastanelerine ise araçla gidiliyor ve kimi hizmetlerde hasta başına kaynak aktarılıyor.

Kara delik mega delik halini aldı.

★★★

Bizim oğlan dünyaya gözünü açtığında Türkiye seçim havasına girmişti.

Erdoğan, seçim finansmanı için Hazine’yi kullandı.

Karşı çıktığı ETY’yi hayata geçirdi.

Hazine tarafından ödenmiş olan doğalgazı bedava diye dağıttı.

Kamu kurumlarının açılışlarını mitinge çevirdi.

İmam yellenirse...

Bakanlar da bakanlık imkanlarını seçim kampanyasında kullanmaktan hiç çekinmedi.

★★★

Erdoğan, “Uzmanlık alanım ekonomi” dedi.

“Nas” diye ekledi.

“Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselmez, faiz devamlı düşecek. Göreceksiniz, enflasyon da devamlı düşecek” dedi.

★★★

Erdoğan, muhalefetin ikram etmesi sayesinde 14-28 Mayıs’tan galip çıktı.

Bakanı Nurettin Nebati’nin gözlerindeki ışıltı söndü.

AK Parti’nin Derviş’i Mehmet Şimşek geldi.

Muhalefet, Şimşek’in hayata geçirdiği ekonomi politikası için “İMF’siz İMF programı” ifadesini kullanıyor.

Asla katılmıyorum.

İMF’nin önşartı, kamuda tasarruftu.

Kamu İktisadi Teşekkülleri’nin özelleştirilmesi, bürokrasideki harcamaların kısıtlanması ve ödemelerdeki şeffaflık bu önşartın gereğiydi.

Ancak Şimşek’in programında, israfın İ’si, tasarrufun T’si bile geçmiyor. Ne Beştepe’nin, altında inim inim edildiğimiz günlük masraflarından, ne ejder meyveli smotthie’den, ne Cumhurbaşkanı’nın uçak filosundan, ne koruma ordularından, ne de üç-beş maaş birden alan danışmanlardan fergat ediliyor...

AK Parti hovardalıktan vazgeçmezken...

Şimşek, iktidarın Hazine’de yarattığı kara deliği kapatabilmek için ortadireği ve dargelirlileri haraca kesiyor.

★★★

Milli Dayanışma Paketi denilen Deli Dumrul vergisine gerekçe olarak beş ay önceki 6 Şubat Depremi gösteriliyor.

Yalan söyleniyor.

İktidar kara deliği kapatmak için depremi bahane ediyor.

Araç satın almak, yurt dışına çıkmak ve pasaport sahibi olmak lüks hayat gibi gösteriliyor. Bugün 10 yıllık bir pasaport parasıyla tatil yapılabilir, yurt dışına çıkış harcıyla uçak bileti alınabilir. Yurtdışından getirilen cep telefonlarının kayıt ücretleri cep telefonu parasına denk artık.

Motorlu Taşıtlar Vergisi, Anayasa’ya aykırı olarak bu yıl ikinci kez alınıyor.

Özel Tüketim Vergisi, iktidarın hazzetmediği, haram ve günah saydığı özel hayatı cezalandırmak için uygulanıyor.

Bir paket sigara 50 TL’ye, bir şişe rakı ise 500 TL’ye ulaştı.

Akşamcılar bir kadeh deviriyorsa, bir kadeh de iktidara ısmarlıyor.

Tiryakiler bir sigara yakıyorsa bir sigara da iktidara uzatıyor.

Efkarlanmak, bundan böyle zengin adamın harcı.

1985’ten bu yana uygulanan KDV, tarihte ilk kez yüzde 20’ye çıkarıldı.

Mobilya, elektronik eşya ve beyaz eşya dahil.

14 Mayıs’tan önce bekarlara 150 bin TL evlilik kredisi vereceğini ilan eden iktidar, şimdi gelinle damadın yatak odasına ve çamaşır makinesine göz dikiyor.

Salgından ötürü yüzde 8’e indirilen sabun, şampuan, deterjan, dezenfektan, ıslak mendil, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçetenin KDV’si de yüzde 20’ye çıkarıldı.

★★★

Milli Dayanışma Paketi açıklandıktan sonra bizim oğlanın bebek bez paketi 383 TL’den 391 TL’ye çıktı.

Sekiz TL daha!

İktidar, altına etmekte bizim oğlanla yarışıyor.

O, kakasını yaptıkça...

Bebek bezinin fiyatı artıyor.

Menzil’de üç şeyhli bir dönem başlıyor


Menzil Şeyhi Seyyid Abdülbaki Erol, dün 74 yaşında hayatını kaybetti. Tarikatın merkezi olan Adıyaman Kahta’ya bağlı Menzil köyündeki cenazeye yüzbinlerce mürit katıldı.

Köyün otoparkındaki araçların sayısı, cenazeye katılımın miktarı hakkında fikir veriyor. Bu arada THY de her 15 dakikada bir Adıyaman’a uçak kaldırdı. Bütün sağ siyasetçiler taziye için sıraya girdi.

Elbette bu, FETÖ’den sonra AK Parti ile kader birliği yapmış, başta Sağlık, Adalet ve İçişleri bakanlıkları olmak üzere bürokrasiye yerleşmiş, Türkiye’nin en büyük dini holdingine dönüşmüş olan Menzil’in gücünü gösteriyor. Menzil, bu kudrete Erol’un şeyhliğinde kavuştu.

Erol’dan sonra şeyhliğin Saki, Mübarek ve Fettah adlı üç oğlu tarafından ortaklaşa yürütüleceği ifade ediliyor. Erol, sağlığında halife atamadığı için hem Menzil hem de tarikat tarihinde ilk kez eş-şeyhli sistem kurulacak.

Tarikat ritüeline göre Menzil müritleri üç kardeşten dilediklerine intisap edebilecek ve onun için rabıta edebilecek. ‘Hatme’ adı verilen zikirlerde o şeyhin adı anılacak.

Üç şeyhli sistem, geçmişte hiç uygulanmadığı için Menzil’i zor zamanlar bekliyor. Menzil, bölünmenin eşiğine gelebilir.