Cumhurbaşkanı adaylığı için başvurular yapıldı. Bu başvurular arasında en tartışmalı konu, Sayın Erdoğan’ın adaylığı. Anayasa gereği üçüncü kez aday olamayacağı tartışılırken, diğer tartışılan konu, Sayın Erdoğan’ın diplomasının olmadığı iddiası.

Diploma konusu yıllardır gündemde olup, bir türlü diploma aslı budur diye ortaya konulmuyor. Bir diplomanın ortaya konulması bu kadar zor olmasa gerek.

Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığı tarafından bazı belgeler yayınlandı. Bu yapılan açıklamalarla insanların kafası iyice karıştı. Diploma konusunda en yetkili kurum YÖK.

Ülkenin içinden çıkılmaz dertleri varken bir de diploma ile insanların kafasını bulandırmayın.

Bu konu son dönemde ısrarla ortalarda dolaşırken, Sayın Erdoğan’ın sessiz kalışı şüpheleri daha da artırıyor.

Sayın Erdoğan emir verir, YÖK veya Marmara Üniversitesi yetkilisine, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları diyerek diploma varsa ortaya konur ve bu iş biter.

Sayın Erdoğan’ın okulu İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ne bağlı Aksaray Maliye Muhasebe Yüksek Okulu. İlginç olan, Sayın Erdoğan’ın mezuniyet tarihi 1981, Marmara Üniversitesi’nin kuruluşu 1982. Soru şu; 1981 yılında mezun olan bir öğrenciye,1982 yılında kurulan Marmara Üniversitesi mezunuymuş gibi nasıl çıktı verildiği?

AKP iktidarı tarafından YÖK Başkanı olarak atanan Sayın Yusuf Ziya Özcan, “Resmi olmayan bir şekilde Marmara Üniversitesi’ne sordum, onlar da ‘bu isimde bir kayda rastlanmamıştır’ diye cevap verdiler’’ diyor. Bu ifade, öyle sıradan birine ait  olmayıp , geçmişte YÖK başkanlığı yapmış bir sorumlunun ifadesidir.

Şimdi YSK, başvuru belgelerinde eksiklik olmadığını açıkladı. Bu, kurula teslim edilen belgelerin gerçek olup olmadığı kararını henüz açıklamadı.

Millet ittifakını oluşturan partiler, YSK’na itiraz etti. Belgeler kurul tarafından incelendiğinde Sayın Erdoğan’ın kendi yaptığı Anayasa’ya göre üçüncü kez aday olamayacağı görülüyor. Bir de diploma aslını YÖK ve Marmara Üniversitesi’nden mutlaka istemelidir. Diplomanın aslı istenmeden, iletişim başkanlığının açıkladığı ve tartışmalı olan bu belgelerle karar verilirse, sonuçlarına karar verenler katlanır.

Halkın Kurtuluş Partisi’nin önemli bir iddiası, Sayın Erdoğan’ın şayet askerliğini yedek subay olarak  yaptı ise, askerlik şubesine hangi yüksek okul diplomasını verdiği sorusudur. YSK Milli Savunma Bakanlığı’ndan da bu konu ile ilgili bilgi alabilir.

YSK üyeleri, kim tarafından atanırsa atansın, kıdemli bir hukukçular topluluğudur. Öyle bir kurul ki, verdiği karalar kesindir.

Bu kurul üyelerinin verdiği kararlarda, Anayasal aykırılıklar varsa, iktidar değişikliğinde verdikleri kararlar dolayısıyla hukuk önünde çok güç durumda kalacaklardır. Geçmişte, bir seçim devam ederken, mühürlü olmayan listelerin kabul edileceği ve İstanbul yerel seçimlerde ki iptal kararları da çok şaşırtıcı idi.

Dünya küçük, ülkelerde neler oluyor herkes farkında. YSK’nın vereceği yanlış bir kararla, Dünya kamuoyunda düşeceğimiz durumun çok kötü olacağı kaçınılmazdır.

YÖK ve Marmara Üniversitesi yetkililerine sesleniyorum. TC adına oralarda görev yapıyorsunuz. Sizler, kim tarafından atanırsanız atanın, vereceğiniz ve verdiğiniz tüm kararlar TC yasalarına uygun olmalıdır.

Hiç kimse, TC’nin  yasalarından üstün değildir. Kamuda görev yapan kim olursa olsun, temsil ettiği kurumun yasalarla tanımlanan ilkelerine aykırı davrandığında hukuk önünde hesap verecektir.

En mutlu yönetici, görevini bitirip  emekli olduğunda, görevini onuruyla, hiçbir illegal işe yol vermediğini düşünerek yaşamına devam etmesidir.

SON SÖZ; Ne adaletsiz bir dünya; Kimi günahları ile yükseliyor, kimi iyilikleri ile kaybediyor. SHAKESPEARE