Memura ve emekliye yüzde 25 zam yapılınca salonda kopan alkış aslında her şeyin özeti niteliğinde... Ülkenin tamamı iktidar ve onun adamlarının elinde...

Memur olunca işveren kim oluyor? Hükümet! Memurlar iki senede bir hükümetle pazarlığa tutuşuyorlar. Bütün memur ve emeklileri temsilen, Memur-Sen masaya oturuyor. Bildiğin sarı sendika... Pazarlık falan yok ortada...

★★★

Sarı sendika nedir? İşverenin gizliden denetiminde bulunan sözde sendikaya denir. Suni muhalif sendikadır. Ciddi ciddi pazarlık yapıyormuş havası doğurur. Pazarlık sonucunda havasını alır. Başarı gibi gösterir. Müjdeyi verir.

Şöyle anlatayım, en düşük emekli aylığı 3.500 TL’den 4.375 TL’ye çıkarıldı. Bunun anlamı 2 milyon kişiden fazlasının alacağı para asgari ücretin neredeyse yarısı... Suni olunca alkışları işte bu tabloya...

★★★

Biraz daha yakından bakalım tabloya... Vergilere yüzde 122 zam geldi. Asgari ücret yüzde 54 artırıldı ki; burada özel sektörün gıkı çıkmadı.  Para devlet kasasından çıkacağından memura yüzde 25 zam yeterli görüldü. “Kendi cebinden mi çıkıyor, neden daha fazla vermedi?” diye düşünülebilir.

★★★

Nitekim memura yüksek verilse para kalmayacak yandaşa verilecek ihalelere... Saraylarından, uçaklarından, pataşur içerisinde çerkez tavuğundan, bilmem kaç metrekare halıdan, valilerin milyonlarca liralık arabalarından, diyanetin bitmeyen harcamalarından mı tasarruf edilecekti?

Medyayı ele geçirip yıllar yılı milleti “başarı” palavrasıyla kandırıldılar. Borca teşvik ettiler. Şimdi insanlar harcamak için değil, borçlarını ödemek için çalışıyorlar.

★★★

Ortalama memur emeklisi 2002’de asgari ücretten yüzde 172 fazla para alırken, 2023’te ortalamayı asgari ücretin altına düşürdüler. Yine ortalama memur emeklisine 2002’den beri asgari ücrete yapılan kadar zam oranında yükseliş yansıtılsaydı bugün 23 bin 120 lira maaşları olacaktı.

★★★

Neyi alkışlıyorlar o zaman? Türkiye’de sendikacılık, aynı parti sempatizanı olan memurların bir araya geldiği bir oluşum haline getirildi. Onlar AKP’nin neferleri... Gidip de kendi partilerini zora düşürecek halleri yok değil mi?

Bakış açıları belli... Alın size Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati... “Fakir fukaraya vermek bereket getirir” demedi mi? Kesmedi, “Türkiye’de memur ve emeklilerin enflasyon karşısında ezilmeleri mümkün değil” kelamını etti. Bu cümleler bile bakış açısını anlamak için gayet yeterli. Normal şartlarda kimsenin fazla ilgilenmeyeceği, “asgari” dedikleri, çalışan bir kişinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak vasıfsız ücret, ülkenin yeni normali...

Zaten bundan azını vermezlerdi! Memur ve emekliye vurdular semeri... Neyse koy bir bardak lezzetli ve sağlıklı ejder meyveli smoothie, unutalım şu fakirleri...