17 Ağustos 1999 depreminde can ve mal kaybının en fazla olduğu illerimizden birisi Yalova’ydı. Kentin, birinci derecede deprem kuşağında, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bulunduğu biliniyordu. Uzmanların o dönemde de uyarısına, “Amaann bir şey olmaz” deniliyordu. Olmayan, bir gün oldu resmi kayıtlara göre 2 bin 507 kişi hayatını kaybetti. Ancak, can kaybının bundan daha fazla olduğu biliniyordu.

Bazı belediye başkanları, deprem bölgesi olduklarını unutup, adaylık döneminde seçmene “Kat artışı yapacağını” müjdeliyor. Ne yazık ki, seçmene bu taahhütte bulunan seçimi de kazanıyor. Bunun çok örnekleri olduğunu biliyorum.

SEN MİSİN ENGEL OLAN?

Vefa Salman, 2013’te Yalova Belediye Başkan adayı olduğunda tersini yaptı, “Başkan seçilirsem asla mevcut imarın üzerinde yani 4 katın üzerine çıkılmayacak, böyle bir öneri gelirse, Belediye Meclisinin gündemine asla alınmayacak” dedi. Depremde büyük acılar yaşayan, yaraları taze olan Yalova’da, Salman’ın bu vaadine destek verildi. Seçildikten sonra sözünde durdu.

Depremin üzerinden zaman geçtikçe, acılar unutulmaya başlanmış olacak ki, özellikle müteahhitler, yavaş yavaş kat artırımının gerekli olduğunu anlatmaya başladılar. 2019 yerel seçimleri öncesi Yalova’da müteahhitlerle seçim propaganda toplantısı yapan Vefa Salman yine, “Burası birinci derecede deprem bölgesi. Kat artırımı taleplerini ben başkan olduğum sürece gündeme getirmem, benden böyle bir şey beklemeyin” dedi.

Bu sözler, aslında Vefa Salman’ın seçilse bile gönderileceğinin işareti gibi oldu. Çünkü, Salman’ın sözleri, müteahhitlerin hiç hoşuna gitmemişti. Vefa Salman seçildi. Önceki dönemlerde yaşanan yolsuzlukları yargıya taşımasına rağmen, 27 Şubat 2020’de İçişleri Bakanı tarafından açığa alındı. Salman, aslında Yalova’nın seçilmiş belediye başkanı ama 27 Şubat’tan bu yana bir türlü göreve başlatılmıyor.

BAKIN NE YAPTILAR?

Vefa Salman, ilk dönem başkanlığında depremde toplanma alanlarını güncelledi, sayısını artırdı, riskli binalara risk analizi yaptırılması için muhtarlıklara yazılar gönderildi, gelişmeler yakından izlendi. Salman, başkanlığının ikinci döneminde mahalle bazlı kentsel dönüşüm projesini hazırladı. Dört katın üzerine asla çıkılmadı.

Salman açığa alındığı için Yalova Belediye Başkanlığı AKP’ye geçti. Meclis’te 17 oyla seçilen başkanvekili ve ekibi 2022 yılının Ağustos ayından başlayarak Aralık ayı meclis toplantısı dahil 14 mahallenin yedisinde parsel bazlı, bina bazlı Yalova’nın imarını 6 kata çıkardı.  Bu karara, CHP’li meclis üyeleri ret oyu verdi vermesine ama meclis çoğunluğu AKP’de olduğu için karar geçti.

DİNLEYEN YOK

Böylece Yalova, 1995 imar planlarına dönmüş oldu. Seçilmiş Belediye Başkanı Vefa Salman’a sordum, “Evet, bu kararla bir bombanın fitili ateşlendi. Yalova gibi bozuk ve zemin sıvılaşması olan bu kentte yaşanan 1999 depreminin verdiği ders unutularak adeta cinayet gibi karar alındı” dedi.

Jeofizik uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, rahmetli Oğuz Gündoğdu ile defalarca görüşmüştü. Yalova gibi bozuk zeminli bir yerleşim yerinde kat artırımının facia olacağını söylemişlerdi. Ama dinleyen olmadı. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta ve diğer illerimizde de “Deprem olmaz” diyenler çıkıyordu. 40 bin vatandaşımıza evleri mezar oldu. Bununla bitmeyecek...

Yalova Belediyesi, anlaşılan müteahhitlere, arsa sahiplerine boyun eğdi. Yaşanan depremi dikkate alıp kararını bir kez daha gözden geçirmeli.

Biliyor musunuz, enkaz altında kaç kişi var?  


Depremde hayatını kaybedenlerden cesedi çıkarılanların, yaralı olarak kurtulanların sayısını biliyoruz ama, enkaz altında kaç yurttaşımızın bulunduğunu kimse açıkçası söylemeye cesaret de edemiyor. Gölcük depreminde görevde olan Kurmay Albay Önder Uysal’ı dinliyorum:

“1- Enkaz kaldırma aşamasına gelindi. Ama enkaz altında kaç kişi var, hâlâ açıklanmadı. Bu durum, sayının yüksek olduğunu gösteriyor. O yüzden özenli enkaz çalışması yapılmalı ki cenazelerini bekleyen insanlar mağdur olmasın. Bu aşamada bulunamayan kayıpların kimlikleri erişilebilir bir liste halinde yayımlanmalı.

GERİ SAYIM BAŞLADI

2- Deprem bitmedi. Yeri ve zamanını tam bilmediğimiz yeni bir deprem/depremlere doğru geri sayım başladı. Depremler, bir öncekinden daha geniş coğrafya ve nüfusu etkiler hale geliyor. Bunun sebebi bina yapımı, yanlış yerleşim yeri seçimi, arama ve kurtarma kriz yönetimi, organizasyon, haberleşme konusundaki eksiklikler ölen vatandaş sayımızı artırıyor.

3- İstanbul’da, depreme önlem olarak kurtarma timi ve teçhizatı artırılırsa anlamı olmayacak. Çünkü onlar da enkaz altında kalacak. İstanbul merkezli depreme müdahale, depremden etkilenmeyen bölgedeki imkanların devreye girmesiyle mümkün.

4- Yeni bir depreme kadar yapıları, jeolojik olarak yanlış yerlerdeki yerleşmeleri kaldırmak çok zor. Ama doğal afet ile mücadele şeklimizi organize edebilmek mümkün. Mücadele için insan kaynağı, teçhizat, seyyar hastane, mutfak, barınma gereği var. Yeterli doğru organizasyonla depremzedelere ilk 24 saatte ulaşmak mümkündür.”