7O’ li yıllarda televizyon yayınlarının ülke geneline yayılmasıyla birlikte, Batı toplumlarında yaygın bir demokratik kültür olan siyaset konulu açık oturumlar bizde de yapılmaya başlandı.

İktidar ve muhalefet liderlerinin bir masa etrafında toplanarak gündemdeki konu ve sorunları tartıştıkları programlar toplumdan büyük ilgi gördü.

Başlangıçta açık oturumları TRT Haber Merkezi’nin usta isimleri Hüsamettin Çelebi, Örsan Öymen ve Ertan Karasu gibi meslek büyüklerimiz yönetiyorlardı.

Sonraları Prof. Bozkurt Güvenç gibi saygın akademisyenler, daha tarafsız olacakları düşüncesiyle açık oturum yöneticileri arasında yer aldılar.

★★★

Hem TRT’ de çalıştığım yıllarda, hem de özel televizyonlarda açık oturum yöneten isimlerden biri de bendim.

Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Prof. Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş,
Prof. Erdal İnönü, Deniz Baykal, Prof. Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz
, birçok açık oturumda konuğum oldular.

Bu açık oturumların en belirgin özelliği, kendi aralarında çok sert polemikler yaşayan liderlerin ekranda yan yana geldiklerinde, birbirlerine saygılı bir üslupla hitap etmeleriydi.

Hatta Süleyman Demirel, Başbakanlık dönemine rastlayan açık oturumların kapanışında “Bu akşam ülke meseleleriyle ilgili değerli görüş ve düşüncelerini açıklayan siyasi parti genel başkanlarına teşekkür ederim. İcraatımızda bunlardan yararlanacağız...” derdi.

★★★

Batı demokrasilerinin vazgeçilmezi olan açık oturumların ülkemizdeki sonuncusu, 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde, anketlerde en çok oyu alacağı anlaşılan iki siyasi partinin, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal’ın arasında gerçekleşti.

Kanal D ekranında, moderatörlüğünü üstlendiğim “Seçim Arenası-Büyük Buluşma” yaklaşık 3,5 saat sürdü ve izlenme rekoru kırdı.

Daha sonraki yıllarda siyasi parti liderlerinin katıldıkları bir açık oturum maalesef yapılamadı.



★★★

Cumhuriyet tarihimizin en kritik seçimlerine koştuğumuz şu günlerde güçlendirilmiş parlamenter demokrasiyi getirmeyi vadeden “Altılı Masa” nın liderleri, bu demokratik kültürü yeniden hayata geçirebilirler.

Bu amaçla bir çağrıda bulunuyor ve masayı oluşturan sayın liderleri, TV 100 ekranında  moderatörlüğünü üstleneceğim bir açık oturumda bir araya gelerek, toplumun zihnini kurcalayan tüm soruları cevaplamaya davet ediyorum. (Diğer kanallar da TV 100 logosunu kullanmak koşuluyla ortak yayın yapabilirler...)

Gelin, seyircilerimizin de sorularıyla katılacakları çoğulcu demokrasilere yaraşır tarihi bir yayını hep birlikte gerçekleştirelim.

Demokrasimizde yepyeni bir başlangıç için ilk adımı atalım.