Siyasetin her gün değişen gündeminde geçen hafta sonu bir seçim ittifakı tam imza aşamasında dağıldı. Deneyimli ve dürüst siyasetçi Rıfat Serdaroğlu’nun Genel Başkanlığındaki Doğru Parti, Zafer Partisi ve Adalet Partisi ile sadece milletvekili seçimleri için yaptığı ittifak çalışmalarına, son anda Zafer Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı gösterme ısrarı üzerine, “Bu girişim Recep Tayyip Erdoğan’ın işine yarar” diyerek son verdi.

★★★

Doğru Parti’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Meriç Köyatası ile gazetecilikte 35 yıl öncesine dayanan arkadaşlığımız, dostluğumuz var. Meriç, Türkiye ve dünya ekonomisini yakından izler, çalışmalar yapar ve öneriler getirir. Zaman zaman da bana mektup yazar. Ben de onları bu köşede sizlerle paylaşırım.

İşte yeni mektubu:

★★★

“Sevgili Uğur,

Gazeteci kimliğimle Türkiye ekonomisi için yazıp çizdiklerimizin daha etkili olabilmesi için siyasete de girdim. Amacım, Türkiye’deki çoğu yetişmiş ve aydın kesimin ‘Beni siyasete bulaştırma’ kolaycılığından çıkması ve siyasete ağırlıklarını koyarak Türkiye’nin sorunlarına sahip çıkılabileceğini göstermekti. Hala aynı düşüncedeyim. Siyaseti, “bulaşılacak değil, ülke sevgisi için sorumluluk alınacak” bir uğraş olarak görüyorum. Siyasette kişisel çıkarlar yerine ilkeleri önemli hale getirirsek ve buna göre örgütlü bir toplum olursak, birçok sorunu çok daha kolay çözeriz.

Bizim Doğru Parti olarak ilkelerimiz ve politika yapma amacımız, başta laiklik ve bölünmez bütünlük olmak üzere, Türkiye’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerini yeniden egemen kılmaktır.  Ekonomide, emperyalizmin ve neoliberalizmin boyunduruğu altına giren Türkiye’mizde kamucu planlı kalkınma modeli ile hep birlikte üreten, ürettiğini adil bir şekilde bölüşen güçlü bir sosyal devlete ulaşmaktır. Güçlü bir sosyal devlet dediğimiz zaman, toplumun enflasyon altında ezilmediği, devletin her vatandaşına iş bulabildiği, iş bulamadığına sadaka değil, devletin borcu olarak sosyal yardım yaptığı, kaliteli eğitim ve kaliteli sağlık hizmetlerinin tamamen parasız olduğu, emeklinin, işçinin, memurun, çiftçinin, kendi emeği ile geçinen küçük esnaf ve sanatkarın kazancı ile rahatça geçinebildikleri, öğrencilerin, engellilerin ve çalışamayacak durumda olanların da, sosyal yardım ve burslarla temel gereksinimlerini karşılayabilecekleri bir ekonomik modelden söz ediyoruz.

★★★

Türkiye’nin, yer üstü ve yer altı tüm kamusal kaynakları, ekonomideki olanakları ve potansiyeli, üç beş kişiye peşkeş çekilmeyip doğru planlanıp doğru yönetildiğinde, nüfusumuzun tamamına refah ve zenginlik sağlayabilecek potansiyele sahip.

Bize sorulan soru şudur: “Neden üçüncü bir ittifak arayışına girdiniz ve şimdi neden çıkıyorsunuz?..”

Cumhur İttifakı, başından beri Atatürk Cumhuriyeti ve değerleri ile kavgalı. Millet İttifakı’nda da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini güçlü bir şekilde göremedik. Her iki ittifak, Türkiye’nin yeniden yapılandırılmasında 1921 Anayasasının temel alınacağını vurguladı. Oysa Kurtuluş Savaşı’nı yönetmek için çıkarılmış 1921 Anayasası, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte 1924 Anayasası ile değiştirildi. Daha sonraki yıllarda yapılan eklemelerle 1924 Anayasası, laikliğin ve ülkenin bölünmez bütünlüğünün garantisi oldu. 1921 Anayasası, bir savaş dönemi anayasasıdır ve laiklik ile ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyucu maddeler içermez. O nedenle üçüncü bir ittifak arayışına girdik. Cumhurbaşkanı adayından önce milletvekilliği ittifakını konuştuk. Ülkemizin bekası, bölünmez bütünlüğü ve laikliğin korunması bakımından, Türkiye’nin önceliği, bir an önce demokratik yollardan Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmaktır. Son anda cumhurbaşkanı adayı çıkarmanın, bu süreçte, Erdoğan’a yarayacağı düşüncesindeyiz.

Bizim için önemli olan siyasal ilkelerdir. Yukarıda özetlediğim bu ilkeleri her fırsatta ve zeminde savunacağız ve paylaşacağız.

★★★

Ekonomide, yukarıda temel ilkelerini vurguladığım çok güçlü bir Yol Haritası çıkardık. Modelimiz bir bütünlük içinde, Atatürk’ün aydınlanma devrimlerinin ruhunu taşıyan güçlü bir eğitim devrimine, yeniden güçlü bir Devlet Planlama Teşkilatı oluşturulmasına ve adil vergi-maliye politikaları üzerine kurulu. Özellikle; bir bütün olarak bakıldığında, tarım-tarımsal alan ve su havzaları yönetimi- kentten kırsala dönüş-kırsal kesimde kentleşme- sosyal konut ve yeni tarımsal yerleşim alanları-kooperatifçilik-toprak reformu-yeni kuşak Köy Enstitüleri- yem gübre gibi tarımsal girdi sanayileri ile işlenmiş tarım ürünleri ve gıda sanayi politikaları, yeniden aydınlanma devrimleri-eğitim-ekonomik kalkınma-kentlerin sosyal, kültürel ve ekonomik dokusundaki değişimin öncüsü olarak gençlik politikaları, Devlet Planlama Teşkilatı öncülüğünde, genç ve kadın girişimciler için devlet-genç, kadın girişimci ortaklığı, yine Devlet Planlama Teşkilatı öncülüğünde Atatürk dönemi sanayileşme modelinin günümüz şartlarına uyarlamasıyla ileri teknoloji ve yatırım malları sektörlerinde, büyük ölçekli devlet-özel sektör ortaklık modelleri, sadece kamu harcamaları için değil, tasarruf ve yatırım dengesi açısından vergi politikaları geliştirerek, dış borç yerine kendi kaynaklarına dayalı kalkınma modeli...

Türkiye’nin geleceği için, madencilik-enerji-orman ve çevre politikaları gibi konularda ülkemizin önde gelen bilim insanları ile görüşerek projeler ürettik.

★★★

Bir aksilik olmazsa, Türkiye, önümüzdeki seçimlerde ülkemizi her alanda felakete sürükleyen 21 yıllık AKP iktidarından kurtulacak ve yeniden yapılanma dönemine girecek.  Yukarıda başlıklar halinde kısaca değindiğim bu projeler, bizim arşivimizde kaybolup gitmeyecek. Doğru Parti seçimlere girse de girmese de, büyük emek vererek oluşturduğumuz bu politikaları her zaman kamuoyu ile paylaşmaya hazırız.”

★★★

Meriç Köyatası mektubunda “Zafer Partisi ve Adalet Partisi ile başlattığımız ittifak arayışını, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmanın, bu süreçte, Erdoğan’a yarayacağını düşünerek sonlandırdık” diyor.

Böylece Cumhurbaşkanlığı yarışına girmeleri halinde Millet İttifakı’na gidecek oyların önünü keseceklerini, bunun da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yarayacağını ifade ediyor.

Bu kararı çok önemli ve değerli buluyor ve benzer ittifaklara örnek olmasını diliyorum.