“Uğur Ağabey merhaba,

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu (BDDK) lisanslı bir gayrimenkul değerleme şirketi sahibiyim.

Size bu mektubu göndermemin sebebi, devletimizin 250.000 USD’ye gayrimenkul satın alınması karşılığında yabancılara vermiş olduğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını almak için başvurulan hileler!..

★★★

Ağabey,

Senin de bildiğin üzere 250.000 USD’ye bu ülkenin kimliğini satıyorlar. Ama sözde 250.000 USD’ye!..

Nasıl mı? Anlatayım:

Bizim gibi 143 gayrimenkul değerleme şirketi bulunuyor.

2021 Temmuz ayına kadar birçok değerleme firması, 20.000 USD’den tutun da 150.000 USD’lik yerlere, sanki 250.000 USD değerindeymiş gibi belge vererek vatandaşlık aldırıyordu!.. Tabii ki bunun için iyi de bir rüşvet gerekiyordu. Örnek verecek olursam; vatandaşlığı kurtarmayan gayrimenkuller için iki katı değer yazılacaksa 50.000 TL, yüzde 50-60 oranında yüksek yazılacaksa 30-40.000 TL, yüzde 200 fazla gösterilecekse, 70-80.000 TL rüşvet cebe indiriliyordu!..

★★★

Bu rezaletin ayyuka çıkması üzerine Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB), Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) ve SPK, “dur” demek için düğmeye bastılar.

2021 Temmuz ayı itibarıyla Antalya pilot bölge seçildi ve yabancıya satılan taşınmazların ekspertizinin ortak bir havuzdan değerleme firmalarına dağıtılması için Gayrimenkul Bilgi Merkezi- GABİM adı altında bir sistem kuruldu. Bu sistemde herhangi bir ayrıcalık uygulanmadan 20 Eylül 2021 tarihi itibarıyla belirli bir algoritma kullanılarak her firmaya işler, ülke genelinde eşit biçimde dağıtılmaya ve denetlenmeye başladı.

★★★

Ancak bu yeni uygulama bazılarını çok rahatsız etti. Emlakçılar ve müteahhitlerden oluşan bu lobiyle büyük baskı kuruldu ve 15 Kasım tarihi itibariyle yabancıya satış işlemlerinde emlakçılar, istedikleri değerleme firması ile çalışabilme imkanına kavuştular. Yani devlet kendi koymuş olduğu 250.000 USD uygulamayı arkadan dolaşarak, “Ben bu kanunu koydum ama siz buna uymak zorunda değilsiniz! Yeter ki ülkeye döviz girsin. Kafanıza göre değer takdir edin!” demiş oldu!..

SPK, TKGM ve TDUB ne kadar direndiyse de sistemin iptalini önleyemediler.

★★★

Değerli Ağabey,

Bunu içim yanarak söylüyorum ama T.C. vatandaşlığı bu yolla yabancılara peşkeş çekiliyor! Ülkemiz gerçekten parsel parsel satılıyor!..

Bunun yanı sıra sektörde birçok değerleme firması el değiştirmiş durumda. Yeni sahipler eski AKP’li milletvekilleri, eski belediye başkanları, bakan yeğenleri, torunları vs!..

Normal şartlarda bir değerleme uzmanının lisans alabilmesi için 4 yıllık üniversiteyi bitirmesi ve değerleme sektöründe en az 3 yıl çalıştıktan sonra sınavları geçmesi gerekiyor. Ancak sözünü ettiğim AKP’liler, marketten gıda alır gibi SPK’dan lisans alabiliyorlar! Ardından bir değerlendirme firmasına parayı bastırıp sahibi oluyorlar. Böylece kamu bankaları ile kolayca anlaşıp, piyasadaki işlerin hepsini hortumluyorlar. Bu da yetmezmiş gibi, arkası sağlam bir AKP’li, kamu bankasından kredi kullanacağı zaman banka tabii ki teminat istiyor. Ancak banka, 20.000.000 TL’lik bir teminat talep ediyorsa bu kişi, 3.000.000 TL’lik bir teminatla işi halledebiliyor! Bunun için de yine AKP’li bir firma işin içine giriyor ve 3.000.000 TL’lik taşınmazın değerini 20.000.000 TL olarak gösteriyor! Bu yöntemle kamu bankalarının da içleri boşaltılıyor. Bankadakiler de avanta karşılığında buna göz yumuyorlar!..

★★★

Biz (...) kamu bankası ile çalışıyoruz ama bunun uzun soluklu bir birliktelik olmayacağını gayet iyi biliyoruz. Çünkü bankadakiler, “AKP”li birilerini bulup ortak alın, yoksa sizi listeden çıkarmak zorunda kalacağız” diyorlar.

Ağabey,

Büyük tezgahı sana özet bir şekilde anlatmaya çalıştım. İnanılmaz bir yolsuzluk dönüyor. Gerçi ülkenin neresinde yolsuzluk yok ki? Bu konuları sana en ince ayrıntısına kadar teker teker firma ismi vererek anlatabilirim. Sormak istediğin her soruyu cevaplarım. Hatta bu soruları TV ekranlarında da korkmadan açık yüreklilikle cevaplarım. Belirttiğim konuların hepsi ispatlıdır.

Vallahi kimseden korkum yok. Tertemiz bir şirketim var. Hayatım boyunca dürüstlüğü ilke edinmiş birisiyim. Artık birilerinin bunlardan korkmadan “dur” demesi lazım. Benim en fazla şirketimi kapatıp, lisansımı iptal ederler! Etsinler! Ne iş olursa yaparım. Yeter ki adalet olsun. Yeter ki bu ülkeyi satmasınlar. Evet artık yeter!..”

★★★

Yaklaşık 14 ay önce okuduğunuz haberi yazdığımda resmi ağızlarca yalanlandım, mahkemelere verilmekle tehdit edildim, linçler yedim.

Ancak bu saldırılara rağmen döviz sıkıntısı çekilen ülkeme naçiz bir katkı sağladım.

Yabancılara Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi için gereken gayrimenkul alım tutarı 250 bin Amerikan dolarından 400 bin dolara çıkarıldı.

Ancak önceki gün çarpıcı bir gelişme oldu.

Değerli soruşturmacı gazeteci kardeşim Murat Ağırel’in Cumhuriyet Gazetesinde “400 bin dolara kaç vatandaşlık alınır” manşetiyle çıkan belgeli haberini birlikte okuyalım:

“Yer: Kırıkkale, Doğanay Köyü...

11 bin 572 metrekare arazi, en son 7 Temmuz 2022 tarihinde 91 bin 500 TL’ye resmi senetle satılıyor.

Arsayı alan kişi, kısa bir süre sonra anlaştığı değerleme şirketine bir rapor hazırlatıyor ve arsanın bedeli 22 milyon 800 bin TL’ye çıkıyor!

Yani arsanın değeri 4 ay içinde 244 kat artıyor.

Değer belirlendikten iki hafta sonra arsanın bir hissesini 7 milyon 300 bin TL, diğer hissesini 7 milyon 400 bin TL, üçüncü hissesini de 7 milyon 300 bin TL bedel karşılığı Afganistan uyruklu Ahmad Fahim Nazarı, Mohammad Wasıf Abdulrahman ve  Mohammad Alı Barohı Allah Bakshsh adlı yabancılara satıyorlar.

Böylece 3 alıcı da yasanın gerektirdiği 400 bin doları tutturmuş oluyorlar. (Yazıyı uzatıp kafanızı karıştırmamak için belgeleri kullanmıyorum. U.D.)

★★★

Allah’tan dürüst Tapu Dairesi yetkilileri durumu fark edip Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na rapor ediyorlar.

Bakanlık ilgili daireye bir yazı göndererek arazinin gerçek değerinin belirlenmesini istiyor.

Bakanlıktan gönderilen yazıda “Değerlendirmeye esas olan alıcı ve satıcı arasındaki bedel transferini gösteren banka onaylı dekontlar e-arşiv sisteminde yoktur” deniliyor.

Murat Ağırel başka çarpıcı üç kağıt örneklerini, belgeleriyle paylaştığı haberini şöyle noktalıyor:

“...Neticede yabancı uyruklu kişilere 400 bin dolar para yatırmadan vatandaşlık verilmesi için her türlü teşkilat kurulmuş. Kurumları dolandırmaya çalışıyorlar. 400 bin doları bir arada görmediğimiz gibi, vatandaşlık onurumuzu ayaklar altına alıyorlar...”

★★★

Demem o ki sevgili okurlar;

Bu işleri denetlemekten sorumlu olanlar, 14 ay önce beni yalanlayıp yargılanmakla tehdit etmek yerine, değindiğim usulsüzlüklerin üstüne gitmiş olsalardı, bugün bu rezilliklerle karşılaşmazdık!..