Galatasaray ritmini kaybetmiş. En önemli sorun bu. Aralar sarı-kırmızılıları pey geriye götürmüştü, Aslan bir türlü dönemiyor o eski temposuna. Kopuk oyun, rakibin dirençli karşılamasıyla birleşince kolay pozisyonlar verdi Başakşehir’e. Bunun bedelini de kupadan elenerek ödedi.

Konuk ekip iyi kapandı ve özellikle Serdar Gürler’in taşıdığı kontra hücumlarla tehlikeli gelmeye başladı. Bu anlardan birinde Szysz ile golü buldu. Şu da bir gerçek ki Nelsson olmayınca Galatasaray savunması çöküyor. Abdülkerim-Kaan ikilisi ile çıkılan ikinci maçtan da mağlubiyetle ayrıldılar. Kaan klasik gollerinden birini atarak beraberliği getirdi belki ama savunmada Nelsson olmayınca olmuyor.

Dünkü maçta Galatasaray hücumları hep Kerem-İcardi üzerinden gitti. En etkili anlar bu ikilinin birbirini bulduğu anlardı. Sevindirici olan İcardi’nin eski günlerine dönüş sinyali vermesiydi. Kötü olansa Galatasaray hücumlarında anahtarı elinde tutan Mertens’in fizik olarak geri gitmiş olması. Bu yüzden tüm takım Kerem’in ayağına baktı. Yük binince o da erken yoruldu.

Aleksic'in attığı golden önce Kaan Ayhan’ın topa kafasını soktuğu bir pozisyon var. Hadi hakem göremedi ama VAR yine izledi. MHK Başkanı Lale Orta’nın açıklamalarından sonra yine ciddi bir VAR hatasının yaşanması düşündürücü. Kör gözün parmağına misali... Hakemler galiba Orta’yı dinlemiyor!

İkinci yarıda hareketlenen Galatasaray Zaniolo’nun ortasında İcardi ile beraberliği yakalasa da yine göstere göstere bir kontra golü ile tura veda etti. Galatasaray bu oyununu sürdürürse şampiyon olamaz. Sorun hücum preste oyuncuların yakın oynamayışı ve açık alanda yakalanması. Rakibe rahat geçiş oyunuve kontra şansı verirseniz, cezayı keser. Her takım Galatasaray’a karşı böyle oynuyor ve oynayacak. Oyuncu kalitesi bir yere kadar taşır. Bu maç son uyarı olmuştur.