AKP bürokraside yapacağı tüm atamaları yaptı. AKP’nin kurduğu bürokrasi düzeni “seçim hükümeti”ne atama yasağı getirerek sürdürülmek isteniyor. “Bağımsız” diye bakanlığa getirilenlerin, AKP’ye en yakın isimler olduğu da ortada...
Bürokrasideki düzensizlik yargıya da sıçramış durumda... Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) başkan seçmek için 15 Temmuz’da başlayan seçim turlarından bir türlü sonuç çıkmadı. 18. tur yarın yapılacak ama yine sonuç alınamayacak. RTÜK’teki durumdan daha beteri Yargıtay’da yaşanıyor. 28 Nisan’dan bu yana Yargıtay’da üç daire başkanlığı için bazı günler 3-4 kez seçim turları yapılıyor ama hiçbir aday seçilecek çoğunluğu elde edemiyor.
AKP, AÇIK OYLAMA İSTİYOR
Yargının giderek siyasallaştırıldığı, AKP’nin yargı üzerinde büyük baskılar kurduğu sıkça gündeme getiriliyor. O yüzden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısında değişiklik yapıldı, yargıda dengeleri değiştirmek için yasalar çıkarıldı. AKP destekli “Yargıda Birlik Platformu” oluşturuldu. Platform adayları üst görevlere getirildi. Seçim tasnif komisyonu da ilginçtir hep Yargıda Birlik Platformu üyelerinden oluştu.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi Başkanı Ayşe Doğan, 15. Ceza Dairesi Başkanı Haydar Erol’un görev süresi 11 Mart’ta doldu, başkanlık seçimine 16 Mart’ta başlandı. 8. Ceza Dairesi Başkanı Sedat Bakıcı’nın görev süresi 25 Nisan’da doldu, 28 Nisan’da seçim için ilk tura geçildi. Bakın aradan 4-5 ay geçmesine rağmen bu dairelere başkan seçilemiyor. Niçin? Çünkü 516 üyesi bulunan Yargıtay’da hiçbir aday seçilmesi için yeterli olan 258 oyu alamıyor. AKP, çoğunluğu elde etmek için Yargıtay’a gerekli-gereksiz çok sayıda atama yaptı. Çoğunluğu elde ettiğini sandı. Ancak atadıkları isimler bile artık üzerlerindeki baskıya rağmen, seçilmesini istedikleri adaylara vicdanlarının sesini dinleyip oy vermiyor.
Yargıtay’a seçtikleri üyelerle istedikleri başkanları seçtiremeyeceklerini anlayanlar, baskıyı artırmak için hiç olmadık yöntemlere başvurmak istiyor. Onların hukukçu olan çocuklarının tayinleri gündeme getiriliyor, başkanlık sözleri veriliyor. Yine sonuç alınamayınca Yargıtay Yasası’nda seçimin gizli oyla yapılması öngörülmesine rağmen oylamanın açık yapılması, oyların toplu kullanılması için çabalar başladı.
BAŞKANA MUHTIRA GİBİ YAZI
Bulundukları dairelere yeniden başkan adayı olan Ayşe Doğan, Haydar Erol ve Sedat Bakıcı, oylamanın açık yapılması girişimine karşı Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’e
“uyarı” niteliğinde mektup gönderdi. Yetinmeyip o mektubu tüm üyelere de dağıttılar. Böyle bir olay Yargıtay tarihinde ilk kez gerçekleşti. O mektupta, başkanlığın Yargıtay Yasası’na aykırı davranışları sıralanıyor ve mektup şöyle devam ediyor:
“Daire Başkanlığı seçiminde bilgi, liyakat, deneyim, bilimsel başarıların ön planda tutulması gerekirken, başkanlıkların bu ilkelerden uzak şekilde paylaştırıldığına ilişkin duyumlar Yargıtay’a olan güveni sarsmaktadır.
Kamuoyu tarafından, yakından bilindiği ve takip edildiği üzere, HSYK seçiminde oluşturulan Yargıda Birlik Platformu, Yargıtay’a da yansıtılmış ve benzer bir oluşum içine girilmiştir. Yargıtay Yasası’nın seçimlerde her türlü propagandayı yasaklayan 38. maddesine, Yargıtay’ın işlevine, görevine, geleneklerine, yargının bağımsız ve tarafsızlığına, Birleşmiş Milletler Bangolar Yargı Etiği İlkeleri’ne, hakime hiçbir konuda emir verilemeyeceği, tavsiyede bulunamayacağına ilişkin Anayasa hükmüne aykırı olarak birliğe katılan sayın başkan ve üyeleri, çok sayıda toplantı düzenleyerek veya toplantılara katılarak 38. maddeye aykırı davranmışlardır.
BU SEÇİMİN DE GÜVENLİĞİ YOK
Birinci Başkanlıkça gerekli önlemlerin alınması, Yargıtay Yasası’nın 38. maddesine aykırı olarak gerek Yargıtay içinde gerekse Yargıtay dışında seçimlerle ilgili toplantılar yapılması, üyelerini bağlayıcı kararlar alınması, propaganda yapılmasının önlenmesi, uymayanlar hakkında disiplin soruşturmasına başlanması yasa gereğidir. Seçimlerle ilgili olumsuzluklar Birinci Başkanlık ve Genel Sekreterlik makamlarına yazılı veya sözlü olarak zaman zaman yansıtıldığı halde seçimlerin yasa ve iç yönetmeliğe uygun şekilde yapılması sağlanmamıştır.
Sonuç olarak; başkanlık seçimlerinin Yargıtay Yasası ve iç yönetmeliğine, etik kurallara, Yargıtay’ın örf ve adetlerine uygun şekilde yapılmasının sağlanması için gereğinin takdir ve ifası saygıyla arz olunur.”
Yargıtay daire başkanlığı seçimlerine bile güven kalmadıysa, “Adli yıl” açılışında yargının önemli ayaklarından olan Türkiye Barolar Birliği yok sayılıyor, onların ayrı tören yapmalarına neden olunuyorsa varın yargının halini hesap edin.