Ali Poyrazoğlu: Daha önce coronadan beterini görmüştük
Pandemi günlerini Bodrum’da geçiren Ali Poyrazoğlu, ihtilal dönemlerini hatırlattı. Ünlü sanatçı, “Darbe virüsüyle karşı karşıya kaldık birkaç kez. Çok tehlikeli bir virüstür” dedi.
Türk Tiyatrosu’nun usta ismi Ali Poyrazoğlu pandemi günlerinde de dur durak bilmiyor. Karantinadan 1 gün önce soluğu Bodrum’daki evinde alan sanatçı, bir yandan provalarına ve gösterilerine devam ederken, bir yandan da kitap yazıyor… Kendisiyle çok eğlenceli bir sohbet yaptık. Ortaya renkli bir röportaj çıktı… İşte sorularım ve Poyrazoğlu’nun yanıtları…
1 GÜN FARK ATTIM
Karantina günleri nasıl geçti, geçiyor?
Güzel geçti, eğlenceli geçiyor… Yani dünyanın ve ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıyı fazla hissetmeyeyim diye dağ başına çıktım. Tiyatroda birden bire 30 tane oyunumuz iptal edildi. Baktım İstanbul’da durmanın gereği kalmamış bindiğim gibi arabaya 7 saat sonra Bodrum’a attım kendimi. Ertesi gün karantina ilan edildi. Ben karantinaya 1 gün fark attım. 1-0 ben galiptim. Evim zaten dağ başında, bahçeli ev. Zeytin ağaçları var. Çok büyük yatırımım var, büyük bir zeytinciyim ben…
9 tane zeytin ağacım var! Bir de baktım ki bahçede boş bir alan var 50 metrekarelik bir bostan yaptım kendime, tarıma girdim. Yakında traktör almayı düşünüyorum! Domates, patates, biber, maydanoz, nane, salatalık, kavun, karpuz ektim. İyi hasat alıyorum bu yıl, temmuz sonundan ağustos ortasına kadar artık tarım ihtiyacımı karşılayacak vaziyetteyim.
Gözümü hırs bürüdü seneye bahçeyi büyütüp, yandan biraz ağaç keseyim de 15-20 metrekare daha büyüteyim bostanımı diyorum!! Ne demişler insan hayal ettiği kadar yaşar bu alemde…
Ben de dalga geçerek, eğlenerek sıkıntıya, bu virüsün hayatımıza eklediği kötülüğe meydan okuma kararı aldım. Resmi tedbirlerin dışında baktım ki düşünecek bol zamanım da var. Kitap okuyorum, kitap yazıyorum… Coronadan beterini gördük daha önce… Darbe virüsüyle karşı karşıya kaldık birkaç kez. Darbe virüsü de tehlikeli bir virüstür..
KURTULMALIYIZ
Yeni kitap yolda o zaman…
Bugüne kadar 6 kitap yazdım. Yeni iki kitap yolda… Anılarımı yazıyorum. Bir de çocuk kitabı... Kardan Adam’ın maceraları… Tatsız hal ve gidişi düşünürken (virüsün bizi içine düşürdüğü, bütün dünyayı sadece bizi değil…) Aslında başka bir anlamda birçok virüsün de yaşamımızı işgal ettiğini hatta ele geçirdiğini görüyorsun. Hırs virüsü, kıskançlık virüsü, kötülük virüsü, yalan virüsü, kendinden daha kötü durumda olana acımama bir de tekme vurma virüsü, zalimlik virüsü…
Tüm bunların da corona virüsü kadar tehlikeli olduğunu, yaşamımızı zehirlediğini düşünüyorum. Bir yandan coronadan kurtulmaya çalışırken bir yandan da yaşamımızı zehirlemiş öbür virüslerden de kurtulmanın yollarını, çarelerini aramalıyız. Yani onlar maskeyle yenilecek gibi değil tam tersine zihinlerimize geçirdiğimiz maskeleri söküp, atarak aydınlık bir gözle bakarsak belki onlara karşı bir aşıyı bulmuş oluruz.