İstanbul Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’nde görev yapan Nuray Toprak, İskenderiye Yayınevi’nden çıkan kitabını Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde tanıttı. Polis Memuru Toprak 'Su ve Arkadaşları Güvende' adını verdiği kitapta, çocuklara suçlara karşı yapmaları gerekenleri hikayelerle anlatıyor. Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tiyatro bölümünde yüksek lisans yapan ve 'Şiddet Mağduru Çocukların Rehabilitasyonunda Tiyatronun İşlevi' üzerine tez hazırlayan Toprak, çocukların hikayelerle öğrenmelerinin daha kolay olduğunu belirtiyor. Çocuklara yönelik şiddet ve istismar olaylarının son günlerde gündemden düşmediğini anımsatan Toprak, "Gerçekten bu da mı oluyor?' dediğimiz, neredeyse aklımızı oynatacak vakalar duyuluyor. Maalesef hepsi gerçek ve gözümüzün önünde yaşanıyor. Tehlike yanı başımızda. Hal böyleyken, bu olaylar yaşanırken çocuklarımızın duygu değişimlerini takip edebiliyor muyuz? Peki, biz ne kadar bilinçliyiz? Bazılarınız, 'Bu olaylar son dönemde çok çoğaldı' diyebilir ama işin aslı öyle değil. Ben 21 yıl boyunca polislik mesleği yaptım, benden önce de babam yaptı, yani şöyle diyebilirim; 7 yaşımdan beri bu mesleğin içindeyim. Zaten aileden birileri güvenlik birimlerinde çalışınca, toplumsal zorlukların yanı sıra aile içi sıkıntıları da biliyorsunuz. Diyeceğim o ki bu olaylar yıllar önce de yaşanıyordu, şimdi de yaşanıyor. Ne yapacağız o zaman? Öncelikle çocuklarımıza güvenlik kurallarını iyice anlatmamız gerekiyor. Bu güvenlik kuralları çerçevesinde, hem kendi bedenini nasıl koruması gerektiğini, hem de hızlı bir şekilde hayatımıza giren internet güvenliğini iyi bir şekilde öğretmemiz şart" dedi. ANNE VE ÇOCUK POLİSİ Anne olduğu ve uzun yıllar boyunca çocuk polisi olarak görev yaptığı için bu kitabı yazdığını belirten Toprak, şöyle dedi: "Hangi birimde olursa olsun işimizin büyük bir bölümünde hep çocuklar vardı. O kadar masum, o kadar korumasız, bir o kadar da sevgi dolu ki o çocuklar, maalesef çok çabuk kandırılabiliyorlar. Çocuklar bizim güneşimiz, geleceğimize ışık saçan, kalbimizi ısıtan… Onların tertemiz yüreklerinin balçıkla sıvanmasına izin vermemeliyiz. Çocuklarımız korkmuş olabilir, tehdit altında olabilir, en sevdiklerini kaybetme korkusu içinde sıkışmış olabilir; bunun için çocuklarımıza ne olursa olsun bize güvenmelerini sağlamak gerekiyor ve tabii ki onlara inanmalıyız da."