En çarpıcı sahneler George Orwell’den Hayvan Çiftliği. (Ahşap Kutulu-Özel Baskı) Kitap, Utku Lomlu’nun (Lom Creative) sanat yönetmenliğinde hazırlanan özel baskısı, seramik sanatçısı Hülya Sözer’in yaptığı çamurdan heykellerin yer aldığı, kitaptaki en çarpıcı sahneleri anlatan görselleriyle her edebiyat tutkununun koleksiyonunda olmayı hak ediyor. Kitaptan en çarpıcı sahnelerin seçilmesiyle başlayan proje, masalsı fakat karamsar dünyasını yansıtan heykellerin yapılmasıyla devam etti. (Can Yayınları) Suç ve adaletsizlik... Andrew Case’den Büyük Korku. Kitap yazarın bu bağlamda en çok konuşulan, hakkında en fazla eleştiri yazılan kitabı... Piş işlere bulaşan bir polisle onun peşine düşen başka bir polisin tekinsiz bir ortaklığa sürüklenen ilişkilerinin anlatıldığı büyük korku sürükleyici kurgusunun yanı sıra, sürprizli akışı ve düşünmeye sevk ettiği derinlikli adalet sorgulamasıyla soluksuz okunacak bir roman... Silahlı bir adamı vuran Dedektif Mulino, vurduğu adamın da polis olduğundan habersizdir. Özgürlüğünü ve rozetini kaybetmemek için lehine delil göstermesi gerekiyordur ancak kurbanının elindeki silah kayıplara karıştığından kendini savunduğu açıklamasına sığınamaz. (Beyaz Baykuş) Mantık oyunları Ian Stewart’tan Profesör Stewart'ın Matematiksel Tuhaflıklar Dolabı. Kitap Profesör Stewart’ın içinde mantık oyunlarından geometrik oyunlara kadar bin bir çeşit harikalar bulacağınız, Fermat’nın son teoreminden Poincaré sanısına, kaos kuramından fraktallere, matematik dünyasının olağanüstü serüvenlerinin yer aldığı hazine sandığıdır. “Matematik korkusunu yenmenizi sağlayan ve onun gerçek mucizesini gösteren harika bir kitap.” –Booklist. “179 matematik çekmesinde birbirinden ilginç harikalar bulacaksınız.” –IEEE Spectrum. (Alfa Yayınları) Hayatta kalma mücadelesi Almila Aydın’dan Son Koleksiyoncu. Kitapların bir tür gücü vardır; bir kez eline alan onlardan asla vazgeçemez. Dünya büyük değişime uğramış, yapay zekânın hâkim olduğu yeni bir düzen kurulmuştu. Yaşamak, hayatta kalma mücadelesinden öteye geçmiyordu. Bilgilenmek kavramı artık yoktu. Kitaplar ise uzun zaman önce unutulmuştu. Kendilerine Kitap Koleksiyoncusu diyen bir grup, kitapların yeryüzünden silinmemesi için uğraşmışsa da zamanla onlar da yok olup gitmişti. Geriye bir tek Son Koleksiyoncu kalmıştı. Muhbirlerden uzakta, yaşadığı adada kitapları saklayıp korumakla yükümlüydü. Ta ki kitapların tehlikede olduğunu anlayıncaya kadar. (Altın Kitaplar) Heyecanlı bir hikâye Aşkın Güngör’den Beş Benzemez-Yerçekimi Hırsızı. Ödüllü yazardan çok heyecanlı, akıl almaz, dayanılmaz, tadından yenmez, sizi hop oturtup hop kaldıracak çok acayip bir hikâye… Beş Benzemez’in başından geçen ilk serüven… (Bilgi Yayınevi) Neden böylesiniz siz Yiğit Bener’den Acı Portakal. Hombres! Erkekler! Evet size söylüyorum… Neden böylesiniz siz, neden? Nedir derdiniz sizin? Neden “hayır” dendiğinde bunun sadece ve sadece “hayır” anlamına geldiğini anlayamazsınız bir türlü? Kitap iki ayrı eksende ilerliyor: Otuz yıl önce, dünyanın dört bir yanından gelen devrimci militanların eğitim gördükleri Amsterdam’daki bir merkezde yaşanan cinsel saldırıyı, olayın tanıklarından “El Turco” lakaplı adamın anlatısıyla keşfediyoruz. İkinci eksende ise, günümüz İstanbul’unda bir baba, üniversite çağındaki kızıyla bu yaşananları tartışıyor. (Can Yayınları) Herkesin gıpta ettiği hayat Brendan Duffy’dan Fırtınalar Kralı. Nate McHale, ailesiyle birlikte geçirdiği kazadan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını anlamıştı. Sakin çocukluğu artık geride kalmış, hoyrat bir gençliğe doğru adım atmıştı. Gün geldi arkadaşları ona Fırtınalar Kralı demeye başladı. Sevgilisiyle birlikte liseyi bitirdikleri sene başka bir yerde yeni bir hayata başlayacaklardı. Nate, çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği Greystone Lake’i gerçekten de terk etti ama tek başına… Kendine New York’ta herkesin gıpta edeceği bir hayat kurdu. Tam on dört yıl olmuştu Greystone Lake’i arkasında bırakalı. Gençliğinin sırları gün yüzüne çıkmak üzereydi. Nate eski arkadaşları ve düşmanlarıyla yeniden bir araya gelmek zorundaydı. (Çınar Yayınları) Hayata hazırlanma Özgür Sinan’dan Filozof Öyküleri 2. Felsefe sorular sormaya ve o sorulara yanıt vererek hayata hazırlanmaya yardım eder. Felsefe sayesinde insanı anlarız. İnsan olmanın anlamını irdeler bu dünyadaki varoluşumuzu sorgulama yollarını öğreniriz. Tüm bu süreçte filozoflar bize rehber olur. Kendi doğrularımızı bulmamız için farklı yöntemler gösterirler. Kitapta geçmişten günümüze on beş filozof ve onların öyküleri var. Yazar kitapta Descartes, Montaigne, Rousseau, Hume, Locke, Nietzsche gibi modern filozofları öne çıkararak eğitimden kadın özgürlüğüne, bilgiden ahlaki seçimlere kadar pek çok konuyu tartışmaya açıyor. (Doğan ve Egmont Yayıncılık) Masallarla dolu bir yolculuk Nazlı Çevik Azazi’den Şifa Veren Masallar. Masal ruhun aynasıdır. Başka türlü söylenemeyecek olan hakikatler masalın diliyle konuştuğunda, o masalın aynasında gördüğümüz ruhumuzun gizli parçalarıdır. Masallarla şifalanmaya hazır mısınız? Ruhunuzun gizli parçalarını masalın efsunlu aynasında bir bir keşfetmeye… İçinizdeki çocuğun sesine kulak vermeye… Yazar kitabında bizi masallarla örülü bir iyileşme yolculuğuna davet ediyor. Yarasını masallarla adeta “yıkanarak” iyileştiren bir kadınla tanışıyoruz bu kitapta. Masalların kadim evrenine giriyoruz. Orada kendi benliğimizin hakikatiyle buluşuyoruz. Masalın dünyasına girerken geçeceğimiz Kalp Kapısı, bize sembollerin ve oyunun diliyle sesleniyor… (Doğan Novus) Karanlık bir süreç Erdal Sarızeybek’ten Usta'nın Göremediği Siyasi Tuzak. Bu coğrafyada tesadüfen bir şey olmaz, hiçbir şey de gizli kalmaz. Bugün görüyoruz işte Barzani döndü dolaştı Suriye’ye geldi. Suriye döndü dolaştı Türk Ordusu’na geldi. Birbirini tetikleyen ve zincirleme giden karanlık bir süreç bu. Peki, yarın ne olacak? Göreceksiniz, iş önce Türk Ordusu’na kurulan kumpasa, ardından 17/25’e, derken 15 Temmuz’un perde arkasındakilere gelecek. Ve Türk Milleti aradığı huzur ve güveni asıl bu düğümün çözülmesiyle bulacak. Ben bu ömrü boşa yaşamadım, bu kitabı da boşa yazmadım. Siyaset için hesaplaşma, yargı önünde kanıt, gençlerimize bir rehber, perde çekilmiş gözlerimize ışık olsun diye yazdım. (Destek Yayınları) Yabancılığı anlatmak Irmak Zileli’den Son Bakış. Yazar romanında genç bir kadının ölüme giderken ki son birkaç dakikasından hareketle, geriye doğru hayatlar ve kuşaklar boyunca aktarılan bakışların izini sürüyor. Aynı zamanda insanın hayata, geçmişe, kendi varlığına ya da yokluğuna yönelen bir bakış bu. Kitap yabancılığın ve dilsizliğin nasıl bir şey olduğunu anlamanın ve anlatabilmenin yolunu arayan bir roman. Bu nedenle de evvela dille uğraşan, dilin kendisini romanın meselesi yapan bir metin. Türkiye’ye kaçak yollardan girmiş, girerken biricik sevgilisi Kaveh’i yitirmiş Tina’nın iç sesi okuru yanına çağırıyor. Son yolculuğunda ona eşlik edilmesini bekliyor. (Everest Yayınları) Yedi kitap bir arada Cevdet Kudret’ten Türk Edebiyatına Yön Verenler. Edebiyatın hemen her türünde eserler veren yazar, değerli bir şair, romancı, öykücü, oyun yazarı ve denemeci olmasının yanı sıra, araştırma/inceleme kitaplarıyla da edebiyata büyük hizmetler vermiştir. Öyle ki, kuşaklar boyunca en kesintisiz etkisini araştırma/inceleme çalışmalarıyla sürdürdüğü söylenebilir. Türk Edebiyatına Yön Verenler, yazarın farklı tarihlerde yayımlanan Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Ahmet Mithat, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Eşref hakkında yazdığı yedi kitabı ilk kez bir araya getirmektedir. (Kapı Yayınları) İki ustasını yazıyor Haydar Ergülen’den Gülten ile Behçet. Gülten Akın şiiri için pek çok akrabadan söz edilir. Akrabalar içinde birinci dereceden olanı hiç kuşkusuz Behçet Necatigil’dir. Ya da ‘İnce Kız’ın en yakını Büyük Tedirgin. Gülten Akın ile Behçet Necatigil: Birbirinden ince ve incelikli iki şair. Haydar Ergülen, iki ustayı, merhamet burcu’ndaki iki ustasını Gülten ile Behçet’te yazıyor. (Kırmızı Kedi Yayınları) Ufuk açıcı nitelikte Michel de Montaigne’den Denemeler. Her anı deneyerek öğrenen ruhumla, kendi kendimin çırağıyım. Ortaçağın kanlı ve zorlu yıllarında, yazmak için köşesine çekilen Montaigne, kendini böyle  ifade eder. Ardından bu doğru sözlü kitabı okura uzatılmış candan bir dost eli diye sunar. Denemeler seçkisi, insan duyarlığının, eğilimlerinin, alışkanlıklarının bir tür envanteridir. Değindiği konular ufuk açıcı niteliktedir. Montaigne’in bu yapıtı, yayınlandığı dönemden günümüze 500 yıllık bir süre boyunca sanatta, edebiyatta, felsefede birçok ustaya ve kimi düşünce akımlarına esin kaynağı olmuş, dillere yerleşen birçok deyim ve anlatım biçimine şekil verdiği için başucu kitap sayılmıştır. (Remzi Kitabevi ) Mısır mitolojisine giriş Geraldine Pinch’ten Mısır Mitolojisi-Eski Mısır Tanrıları Tanrıçaları ve Mitleri. Eski Mısır modern insanın imgelemindeki yerini 19. yüzyılda yapılan ilk keşif ve kazılardan bu yana gitgide sağlamlaştırıyor. Eski Mısır’a duyulan hayranlığın sebebini mimarlık harikaları ve sanat eserlerinin yanı sıra mitolojik ve dinsel anlatılarda da buluyoruz. Sanduka Metinleri, Tapınak Metinleri ve Ölüler Kitabı gibi metinler aracılığıyla günümüze ulaşan bu anlatılar Eski Mısırlıların dünyayı algılayışına olduğu kadar kolektif bilinçaltına da ışık tutuyor. Yazar Mısır mitleri, tanrıçaları ve tanrılarıyla ilgili ayrıntılı yorumlarını Mısır tarihi ve kültürüyle ilgili açıklamalarla destekleyerek sizlere ideal bir Mısır mitolojisine giriş kitabı sunuyor. (Say Yayınları) Savaş gerçeği Sami Önal’dan Sarıkamış'tan Esarete 1914-1920: Tuğgeneral Ziya Yergök'ün Anıları. “Büyük yazarlar ve büyük askerler savaş gerçeğine farklı bir açıdan yaklaşıyorlar. Ziya Yergök de bu kategoride yer alıyor. Kitabında hamaset yok, yalan yok, propaganda yok, abartma yok. Ruslara karşı canını dişine takarak savaşıyor ama gözlemleri tarafsız. Enver Paşa’nın yanlışlarını tek tek sergiliyor.” - Zülfü Livaneli: Vatan Gazetesi, 22/2/2006. Evet, Okunması gereken bir kitap. Nerelerden geçip bugünlere ulaştığımızı bilmemiz için, Ziya Yergök gibi özverili insanlara ne denli borçlu olduğumuzu anlamamız için…” - Oktay Akbal: Cumhuriyet, 08/1/2006. “Sarıkamış olayı, Sami Önal’ın da “Önsöz”de değindiği gibi, ülkemizin yakın tarihinde yaşanmış gerçek bir felaketti. Bir yaşamın hüzün ve acı veren yanları bu kitapta bir fotoğraf gibi karşıma çıktı. Yüreğimde derin bir sızı hissettim. İçim acıdı!” - Hikmet Çetinkaya: Cumhuriyet, 11/1/2006. (Tarihçi Kitabevi) Bilgi yumağı İlkin Başar Özal’dan İstihbaratın Kısa Tarihi: Gölge Oyunu. Yazar kitabında istihbarat tarihine ait bilgi yumağını adeta hallaç pamuğu gibi elden geçiriyor. - Fırat Nehri’nin kıyısında bulunan antik dönemden kalma bir kil tablet hangi istihbarat olayını aydınlatıyordu? - Asurluların kurduğu ticaret merkezlerinin istihbarat faaliyetleri ile ne ilişkisi vardı? - Roma, Yunan ve Pers medeniyetlerinde istihbaratın önemi neydi? - Üç semavi dinin Peygamberleri inananlarını korumak için hangi istihbarat yöntemlerine başvuruyordu? - Amerikan İç Savaşı’nda kadınların ve zencilerin rolü neydi? Yazar, bu soruları kitabıyla cevaplıyor ve tarih boyunca perde arkasında kalan faaliyetlere ışık tutuyor. (Timaş Yayınları) Benzersiz bir anı kitabı Behçet Necatigil’den Dost Meclislerinde Kasideler. Her şiir bir anıya, bir fotoğraf albümüne uzanıyor. Çay partisi, piknik, yılbaşı, mezuniyet, misafirlik, ödül, doğum, emeklilik, uğurlama gibi teşekkür ve tebrik günlerini Necatigil şiirle taçlandırarak bir geleneği sürdürürken kızı Ayşe Sarısayın da bu şiirlerin hikâyelerini anılarına, tanıklıklara dayanarak, kitaplardan yararlanarak anlatıyor. Behçet Necatigil’in günlük hayatındaki incelikleri, dostlarıyla ilişkilerini gösteren benzersiz bir anı kitabı Dost Meclislerinde Kasideler. Babam dostlarıyla bir araya geldiği toplantılarda bazen ortadan kaybolur, kısa bir süre sonra içinde bulundukları duruma uygun ve orada bulunanları hicveden ya da öven bir kasideyle geri gelirdi. Kaside okunurken annem, ablamla beni de çağırırdı dinlememiz için. (Yapı Kredi Yayınları) Hatıra olmayı seçmek Rewhat’tan Hatıran Yeter. Herkes birinin geçmişinden bir hatıradır. Ama herkesin bir geleceği de vardır. Bazısı da benim gibi başkasının hatırası olmayı seçer ve orada kalır. Kötü olan, bir hatıra olmayı seçmişken bile unutulmaktır. İçindekiler: Aziz – Ruh Esir, Beden Sıfır - Yazısı Kara – Hatıran Yeter – Sıradan Hikâye – Son Model – Çürük Elma – Sapiens – Ağır Ağır – Dudaklar – Melek – Sahibinden Satılık – Yakışır Sana – Çengel Bulmaca - Kış Uykusu – Gönül Kurusu – Ceylan Gözlüm – Alışırım – Temasa Gerek Yok İzlerin Var Ya – Kenarlar. (Alfa Yayıncılık) Özgür gelecek uğruna Nur İçözü’den Umut Ekenler. Memleket yangın yeriydi. Genç yaşlı, kadın erkek demeden tüm toplum büyük bir kargaşanın eşiğinde, sahip olduğu her şeyi kaybetmek üzereydi. Düşman dört bir yanda, yıllarca komşu görünenler pusuda, asker yorgun, açlık kapıdaydı. Tüm bunlara dur demenin vakti gelmiş de geçiyordu. Anneler, babalar, gençler, çocuklar ve yaşlılar milli mücadelenin korkmaz bir neferi olarak vatanı korumak, düşmanları ülkeden kovmak ve özgür bir gelecek uğruna o büyük önderin, Mustafa Kemal'in peşinden gitmeye hazırlanıyordu. Nice Mustafalar, Osmanlar, Aliler, Kemaller, Gazi Dedeler, Hatice Kadınlar vardı bu mücadelenin kilometre taşlarında. (Altın Kitaplar) Şirin canavarlar Aytül Akal’dan En Korkunç Şeyler-Tittirikler 1. Çocukların şaşırtıcı düş gücü, şirin canavarlar yaratır. Peki, kendilerine Tittirikler adını veren  canavarlar uslu durur mu? Tabii ki hayır! Kimseye görünmeden ortalığı altüst eder ve çok eğlenirler. (Bilgi Yayınevi) Hayal kırıklığı Luis Alberto Urrea’dan Kanadı Kırık Melekler Evi. Hayatının son günlerini yaşayan Miguel Angel de La Cruz, namı diğer Büyük Angel, son bir doğum günü partisi yapmaya karar verip tüm ailesini şölene davet eder, fakat parti yaklaşırken annesi hayatını kaybeder. Aynı anda hem bir doğum günü partisi hem de bir cenaze töreni düzenlemek zorunda kalan Büyük Angel ve ailesi acı tatlı bir hafta sonu geçirecektir. Meksika-ABD sınırının her iki tarafından hatıraların yâd edileceği, düşlerin ve hayal kırıklıklarının ortaya serileceği bu hafta sonunda doğum ve ölüm, başlangıç ve son arasında uzun bir yolculuğa çıkan ailenin öyküsü, aranan gerçek evin, yurdun da öyküsüdür. (Çınar Yayınları) Gülümseme Roger Hargreaves’ten Küçük Bayan Düzenli. Kitap tam 17 dilde, 1971’den beri 200 milyondan fazla insanın gülümsemesine neden oluyor. Şimdi sıra çocuklarınızda ve sizde! (Doğan ve Egmont Yayıncılık) Derin ilişkiler ağı Ramazan Kurtoğlu’ndan Akıl Sağlığı Tsunamisi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde filizlenmeye başlayan Türkiye-ABD ilişkileri NATO ile beraber dönüşüp Kore Savaşı’nda Mehmetçiğin yazdığı destanla gelişerek Türk-Amerikan ittifakına; sadece askeri alanda değil, eğitim başta olmak üzere, yönetim, bankacılık, üniversiteler, teknik ve idari uzmanlar vb. derin ilişkiler ağına dönüşmüştür. Hadisenin ABD tarafından bakıldığında ise Amerika’nın Türkiye’ye yönelik Yumuşak Güç Seferberliği dini ve seküler veya yönetim dışı ya da yönetim içi kurumları ile karşılaşıyoruz. Tüm bu tespitler ışığında elinizdeki kitap Türkiye’nin bu açmazdaki biçilmiş rolünden kurtuluş reçetesinin ne olması gerektiğine dair analitik bir çözümlemedir. (Destek Yayınları) Hayale yolculuk Mario Levi’den En Güzel Aşk Hikâyemiz. Yere uzanıyor, yıldızlara bakıyoruz. Bu yıldızların birinde çok eski bir hasreti yaşayabiliriz diyorum. Biz yüzyıllardır orada, o hikâyedeydik diyorsun. Bir yudum daha alıyorum içkimden. Alkolün damarlarımda dolaşmasından, bedenimi kaçınılmaz bir biçimde uyuşturmasından mı bu hayale yolculuğum, seninle bu yıllanmış hikâyeyi bir kez daha düşünebiliyor olmamdan mı bilemiyorum. Ama dalgalar o hikâyede, o eski romanlarda da böylesine etkileyiciydi sanırım. Uzun, çok uzun bir geceye hazırlanabileceğimizi düşünüyorum öyle olunca da, güneşin doğuşunu biraz da bu yüzden kaçırmamalıyız, hiç olmazsa bu kez kaçırmamalı, buruk bir sevinçle de olsa karşılamalıyız diyorum. Susuyorsun, o yıldıza kayıyor gibi oluyorsun durup dururken. İşte o anda yeniden başlıyor hikâyemiz. (Everest Yayınları) Olağanüstü ikili Ayşegül Yüksel’den Güneşin Sofrasında. Meslek yaşamında 60 yılı geride bırakan Genco Erkal, çağdaş Türk tiyatrosunda “tek kişilik” özel bir tarihi oluşturur. Kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu ise gerek sahnelediği oyunlar gerek kendi hikâyesi ile Türkiye’nin 50 yılına tanıklık etmektedir. Elinizdeki kitap, bu olağanüstü ‘ikili’nin hikâyesini anlatıyor. Yazarın hazırladığı kitap, 60 yıl önce genç ve hevesli bir oyuncu adayıyken bugün Türk tiyatrosunun en büyükleri arasında yer alan, bir “aydın” olarak gönüllerde taht kurmuş bir sanatçının emeğiyle yoğurduğu topluluğun, 50 yılda ulaştığı saygın konumu dile getiriyor. (Kırmızı Kedi Yayınları)