- Avrupa’nın ortasında, çok önemli bir müzede, büyük bir kişisel sergi açtınız… Kişisel tarihimde benim için bir ilk. Bank Austria Kunstforum, Londra Kraliyet Akademisi dahil olmak üzere Stedelijk Müzesi ve Guggenheim Müzesi gibi önde gelen sanat kurumlarının sergi ortağı. Avusturya’nın uluslararası düzeyde tanınmış ve kabul edilmiş sanat müzelerinden biri. Çağdaş sanatta yeni akımların oluşmasında belirleyici bir rol üstleniyor ve uluslararası sergilere ev sahipliği yapıyor. Oluşumundan itibaren Kokoschka, Turner, Van Gogh, Cézanne, Picasso, Miró, Malevich, Kandinsky, Chagall ve Lichtenstein gibi sanatçıların eserlerini sergilemiş. Bu müzede işlerimin sergilenmesi benim için gurur verici.
Ahmet Güneştekin’in Avusturya’daki ilk solo sergisi daha önce Van Gogh’a, Picasso’ya ev sahipliği yapan müze ‘Bank Austria Kunstforum Wien’de sanatseverlere ulaştı. Özlem Gürses, görkemli yerde ünlü ressam ile konuştu.
- Serginin küratörlüğünü üstlenen Ulrich Ptak konuşmasında buradaki eserlerinizi hümanist bir manifesto olarak tanımladı… Ulrich ile serginin kurgusunu ve ideolojik çerçevesini oluştururken iki değişken üzerinde çalıştık. Birincisi benim de kökümü oluşturan mitoslar ve farklı kültürel bakışlar arasında kurulan bağlar… ‘YOKTUNUZ’ ÇALIŞMASI - Sergide Türkiye’de de çok konuşulan “Yoktunuz” enstalasyonunuz var. Kasvetli bir griye bulanmış, siyasi vurgusu da yüksek bir çalışma… Zorla yerinden edilen insanları anlatıyor “Yoktunuz.” Ama eserde bu insanlar görünmezler. Onun yerine o insanların nesneleri var, bize yaşanmış o hayatları hatırlatan. Derin bir felsefi sorgulamayı yansıtır. - Tüm diğer salonlarda ise rengarenk bir “mitoslar evreni” tablolarınız duvarlarda. Anadolu’nun yüzyıllara yayılan masalları. Aslında bu söz ettiğiniz “zıtlık” tam da yaratmak istediğimiz gerilimdi. Bir tarafta büyük bir zenginlik, öte tarafta medeniyetin yok edilişinin getirdiği gri bir kasvet… - Sergi takviminiz nasıl? Marlborough Gallery, 12–15 Eylül tarihlerinde, Contemporary Istanbul’da Juan Genovese’in işleriyle birlikte; Galerie Michael Schultz ise 26–29 Eylül tarihlerinde Vienna Contemporary’de işlerimi sergileyecek. Bu yıl içinde, 1 Ekim–31 Mart tarihlerinde Bakü’de Heydar Aliyev Center’da kişisel sergim açılıyor. 8 Kasım-31 Aralık tarihlerinde Pilevneli Gallery Mecidiyeköy’de işlerim sergilenecek. Murat Pilevneli ile 2012 yılında Antrepo’da gerçekleştirdiğimiz Yüzleşme sergisinden sonra büyük bir proje ile tekrar bir araya geliyoruz. 2020 yılı içinde ise Moskova Modern Sanatlar Müzesi’nde, Tiflis’de Zurab Tsereteli Modern Sanat Müzesinde kişisel sergilerim olacak. O BÜYÜNÜN PEŞİNDE - Neyi başarmak istiyorsunuz? Kendi duygu dünyamla kendimi sunma biçimim arasında bir mesafe yaratmıyorum, o nedenle gördüğünüz işlerin tümü iç dünyamın yansıması. Benim bu dünyayı gösterme ve dışa vurma biçimim. Kendimi tanımlama biçimim. Sanatın iyileştirici olmak gibi bir zorunluluğu yok, rahatsız edici olmayan ve sadece yeni olmaktan daha fazlasını sunamayan sanata şüpheyle bakmak gerek. Dünyada olup bitene dair bir şey söylemeden, sanat dünyasının içinde sadece bu dünya için bir şeyler yapmak artık yeterli değil. İnsanlar bir arayış içindeler, onlara dokunacak, onları hareket ettirecek ve şimdiki zamanda yaşadıklarını anlamalarını sağlayacak bir sanat arıyorlar. Belki bir sanatçıyla etkileşim aradıkları… Sanatçı duygusal olarak başka biriyle bir eser üzerinden bağlantı kurabildiğinde yaşanan şey, çok büyülü bir şey esasında. Ben işte o büyünün peşindeyim…

Kazdağları’ndaki doğa katliamı beni çok üzüyor

Serginizin adı da olan ‘Mitoslar Evren’i ne demek? Benim tüm çalışmalarımda, güçlü bir fiziksel, bedensel varlık hissedebilirsiniz. Hemen göze çarpan bir özellik, ipi andıran kurgular. Bu kıvrılan, düğümlü veya akışkan kalın şeritler, bazen bilmeceye dönüşür, bazen de figüratif motifler dokur: Azizler ve şehitler, yılanlar ve kuşlar, melez yaratıklar ve mitolojik hayvanlar. Bir hikâye veya anlatısal yapı geliştirmek gibi bir kaygı duymuyorum, her ne kadar eserlerimde bir tür iç dünya sergilesem de esas olarak soyut olmayı sürdüren görsel bir dünya yaratma peşindeyim. Bu mitoslar benim evrenimi oluşturuyor. Sanat projelerim dışında doğa yıkımları da beni meşgul ediyor. Kazdağları’ndaki doğa katliamı ve Hasankeyf’in durumu beni çok üzüyor. - Şu ana kadar yabancı yorumculardan ilk eleştiriler nasıl? 3 Ağustos’taki açılışa hem sanat eleştirmeni ve gazetecilerin hem de sanat izleyicilerinin yoğun bir ilgisi vardı. Avusturya medyasında da sergiyle ilgili haberler çıkmaya devam ediyor. - Sponsorunuz DAAX Corporation kim? Uluslararası platformlarla önemli ve prestijli projeler yürüten bir firma DAAX Corporation. Ünlü mimar Zaha Hadid’in konsept tasarımını yaptığı Bakü’deki Haydar Aliyev Kültür Merkezi projesiyle 2011 yılında Wallpaper Dergisi’nden dizayn ödülü almış. Dubai merkezli firmanın sahibi ise Hassan Gozal.