Oğuz Aydemir, özellikle tarih ve kültür alanında sosyal sorumluluk projelerine imza atan bir iş insanı. İstanbul Flarmoni Orkestrası Onursal Başkanlığı’nı yaptı. Gebze’de amfi tiyatro yaptırdı. Arkeolog ve Ressam Osman Hamdi’nin Gebze Eskihisar’daki evini restore ettirdi, müzeye dönüşmesini sağladı. Fatih Sultan Mehmet’in, Gebze’de vefat ettiği yere anıt yaptırdı. Hatıra mendilleri koleksiyonunu sergiledi, daha sonra büyük kısmını Sarıyer’deki Sadberk Hanım Müzesi’ne bağışladı. Truva’nın yerini ilk keşfeden Hırvat fizikçi ve astrolog Rojer Boşkoviç’in unutulmuş olan eserlerini ortaya çıkarttı. Hırvatistan Devleti, bu vesile ile vatandaşlık verdi. OSMANLI – RUS DENİZ SAVAŞI’NIN 250. YILDÖNÜMÜ Sualtı Arkeolojisi Vakfı Başkanlığı’nı da yürüten Aydemir’in en çok ilgilendiği yerlerden biri İzmir’in Çeşme ilçesi. Burada, Çeşme Belediyesi ve Güney Deniz Saha Komutanlığı arasında ilişki kurarak ilçe merkezine Çaka Bey heykeli dikilmesi için çalıştı. Aydemir, 1770 yılında gerçekleşen Osmanlı – Rus Deniz Savaşı’nı anlatmak için Çeşme Kalesi’nde bir hol yaptırdı. Birçok kitap ve dokuman hazırlattı. ST. PETERSBURG’TA ÇEŞME İZLERİ Çeşme Kalesi’nin önünde yaşanan savaşta Türkler 11 bin şehit verdi. Bu yenilgi, Osmanlı’nın donanmaya önem vermesi, güçlendirmesi ve geliştirmesi için vesile oldu. Savaş Ruslar için de bir dönüm noktası teşkil etti. Aydemir, “Rusya’nın aydınlanma dönemini tetikleyen en önemli unsurdur. Rus Çariçesi İkinci Katerina, 36 sene iktidarda kalmasını bu zafere borçlu. Çünkü, Deli Petro’nun sıcak sulara inme hedefini gerçeğe dönüştürmeyi bu savaş ile başardı. Katerina, bu zaferini ülkesinde propaganda malzemesi olarak kullandı. Zafer haberini aldığı yere saray yaptırdı, Çeşme adını verdi. Dönemin başkenti St. Petersburg’ta inşa ettirdiği birçok yapıya Çeşme adını verdi. Çeşme Kilisesi, Çeşme Obeliski, Çeşme Parkı bunlardan birkaçıdır” dedi. ÇEŞME’YE SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ YAPILMALIDIR Aydemir, Çeşme Deniz Savaşı’na ilişkin, dönemin ünlü ressamları tarafından yapılmış değerli tablolar ve tarihi objeler olduğunu belirterek, sualtında da gemi enkazları bulunduğunu ifade etti. Aydemir, “İki amiral gemisinin birbiriyle çarpışıp battığı yer Damlasuyu mevkii. Bu batıklar çıkarılabilir. Her yüzyıla ait pek çok arkeolojik kalıntılar var deniz altında. Sualtı müzesi kurulabilir. Türkiye ve dünyada var olan çok değerli uzmanlarla çalışılabilir. Kolaylıkla finanse edilebilir. Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin yanına Türk – Rus Dostluk Parkı yapılabilir. Örneğin, bu projemiz için Gazprom Şirketi sponsor olmaya hazır. ÇEŞME TURİZMİNİN YILDIZI PARLAR Bu projelerin hayata geçmesinin hem iki ülke dostluğu adına, hem de turizmin gelişimi açısından büyük yararı olacağını söyleyen Aydemir, “Bu kültürel turizm değerleri, yabancı turiste ihtiyaç duyan Çeşme için çok önemli bir fırsattır. En azından çok sayıda Rus turist için yeni bir çekim merkezi olur” dedi. Aydemir, elindeki bütün tarihi obje ve belgeleri ilgili kurumlara vererek sergilenmesini amaçladığını dile getirdi. Ancak özenle hazırladığı sergiye henüz beklediği ilgiyi bulamadı. Çeşme’deki evinin bir bölümünü sergiye dönüştürdü.