Yönetmenliğini ve senaristliğini Cannes ödüllü Bosnalı yönetmen Aida Begic'in üstlendiği, dikkat çekici hikayesine sahip 'Bırakma Beni' filmi seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Bosna Hersek savaşını yaşamış, savaşı öncesi ve sonrasıyla bilen bir yönetmen olarak Suriyeli çocukları çok iyi anladığını belirten yönetmen Aida Begic, filmi de bu duygularla yazdığını söyledi. ‘Bırakma Beni’ filminin diğer filmlerden farklı olduğunu belirten Begic, "Bu film diğer filmlerimden farklı olarak çocukların dünyası üzerine kurulu. Sadece onların dünyasını ve bakış açılarını yansıtıyor. Bu nedenle film sadece dram değil, her durumda umut ve sevginin de çocuklar tarafından nasıl yeşertildiğinin bir yansıması. Dikkat çekmek istediğimiz bir konu da; filmde izlediğiniz tüm hikayelerin çocukların hayatlarından gerçek kesitler içerdiği. Mültecilere karşı önyargılı olanların bu film ile farklı duygular hissedeceğini düşünüyorum. Onlarla aynı şeyleri yaşamış biri olarak insanların mültecilerle empati kurabilmesine aracı olmak benim için en önemli amaç olacak" dedi. MÜLTECİ KAMPINDAN FİLM SETİNE 2 yıllık bir hazırlığın ardından 13 ülkeden gelen özel ekiplerle çekimleri yapılan filmde 100'den fazla kişi görev aldı. Savaş mağduru 350'den fazla yetim çocuğun motivasyonlarını artırmak, adaptasyonlarını hızlandırmak ve rehabilitasyonlarına yardımcı olmak amacıyla Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Akçakale'de gerçekleşen atölye çalışmaları ile başlayan proje, bir film projesi ile taçlandırıldı. Film İsa, Ahmed ve Mümtaz adlı üç yetimin hikayelerine odaklanırken başrol oyuncuları dahil filmde rol alan tüm çocuklar bu kamplardan seçildi. birakma-beni PROJEDE DOĞALLIĞI GÖRECEKLER Projenin Seslendirme Yönetmeni Canan Yüksek çocuk oyunculara dikkat çekti. Canan Yüksek, başroldeki oyuncuların performansını mükemmel olarak değerlendirirken, yapımda rol seçimlerinin ise çok iyi olduğunu söyledi ve izleyenlerin projede doğallığı göreceklerinin altını çizdi. Metne göz attığında ilk dikkatini çekenin “Ana rollerdeki isimlerin çoğunun çocuk olması” olduğunu ifade eden Yüksek, “Bir başka dikkatimi çeken nokta ise başroldeki oyuncuların performansı mükemmeldi. Rol seçimleri olarak da çok başarılıydılar. Çocuklar rol yaparken çok iyiydiler. Belli ki yönetmen onlara ‘Dur öyle bakma, öyle konuşma’ dememiş. Bu çok iyi bir şey. Çocuklar da yaşadıkları acıları direk filme yansıtarak, seyirciye aslında verilmesi gerekeni en güzel şekilde ortaya koymuşlar" dedi.