50'inci yıl ne hissettiriyor? Öncelikle sevgili kardeşlerime iyi dileklerimi iletiyorum. Kardeşlerim diyorum özellikle, çünkü üreten, paylaşan ve zulme sessiz kalmayan insanlar, ahlaklı insandırlar. Ahlaklı insanlar hangi milletten, hangi görüşten, hangi inançtan, hangi kültürden olurlarsa olsunlar kardeştirler. Dolayısıyla bu yazıyı ve görüntüleri izleyecek olanlar benim kardeşlerimdir. Onlara sevgi ve saygımı yolluyorum. 50'inci yıla gelirsek, 50 yıl zor iş... Bakıyorum aynaya hâlâ eli yüzü düzgün, yaşını göstermeyen, hiçbir yeri boyalı olmayan bir sanatçı görüyorum. Hâlâ devam ediyor. Sesimiz çıkıyor. Dik duruşumuz sürüyor Allah'a bin şükür. Onu kaybetmedik. Tam tersine gelişerek devam etti. Babacığımızdan aldığımız ilhamla, annem de Şehir Tiyatroları'ndan emekli... Onlardan sanatın sağlıklı devamı konusunda bir kişilik gerektiği öğüdünü almışım. O çok önemli. Bazen çevreme bakıyorum. "Ya bu çocuklar çok yetenekli, keşke biraz daha dik dursalar, sanatçı ömürleri daha uzun olabilir" diyorum. Çünkü bizim toplumumuza cahil denir, belki okuma yazma olarak cehaletin tarifi vardır, ama kültürel birikim olarak cehalet tanımı farklıdır. Kültürel birikimi olan Türk toplumu cahil olamaz, mümkün değildir. Hem Osmanlı dönemi, hem cumhuriyet dönemi birikimini hâlâ taşıyan bir toplum... Dolayısıyla bu anlamda cahil demek mümkün değil. Ha, keşke herkes lise mezunu olsa, meslek sahibi olsa, bir enstitü bitirse... Bu anlamda bir şeyler söylenebilir. Ama ona bile dilim varmaz, duyanlar alınabilir diye. timurselcuk En başa döndüğünüze ne geliyor aklınıza? İlk şarkımızı 1966'da bestelemiştim. 1967'de Fransa'nın önemli bir firmasıyla anlaşma imzalamıştım. Sen Neredesin, Ayrılanlar İçin ilk kez Fransızca çıktı. Sonra da 1967'nin ilkbaharında Türkiye'de çıktı. O günden itibaren 50 yıl bitmiş. Çok şükür devam ediyoruz. Tiyatro, film müzikleri yazdık. Devlet Operası için müzikal yazdım. Senfonik müzikler yazdım. İstanbul Oda Orkestrası'nı kurdum. Bir tek hafif müziğe bağlı kalmadım. Ürettim, paylaştım, dik durdum, ahlaklı bir insan olmaya gayret ettim. "BİRAZ DAHA ÖZENLİ OLALIM ARKADAŞLAR" Şarkılarınızın hâlâ dinleniyor olması, bu kadar saygı görmeniz de samimiyetinizden kaynaklanıyor diyebilir miyiz? Olabilir. İnsanlar şarkılarımı beğenmeseler de, siyasi görüşüm hoşlarına gitmese de, "Ya sol bir insan nasıl namaz kılar, Kuran okur" diye yadırgasalar da "Bu adam dürüst namuslu bir adamdır, kültürümüzün bir parçasıdır, değerlidir" dediler. 72 yaşındayım. Bunu düşündürebilmek çok önemli. Ben bunu başardım. Anamdan, babamdan aldım, bir de kişiliğimin katkısıyla bunu başardım. Şarkılarını beğenir, "Aman boş ver" der. Öyle olmadı çok şükür. Söyleşilerinizde hep "ahlaklı insan"a vurgu yapıyorsunuz. Bunun sebebi ne? Ahlaksızlığın altını çizmek için olmasa bile, "Biraz daha özenli olalım arkadaşlar" minvalinde. Hem politikada, hem ticarette bunları gördükçe, okudukça, rastladıkça, bunları benim söylemem gerekiyor ama ölçü ve edep içerisinde kimseyi kırmadan, kimseyi hedef almadan... O zaman mesajınız daha iyi geçiyor. Gençlik yıllarımda biraz daha partilere, kişilere yönelik yapardım bunu. Olgunlukla beraber artık öyle yapmıyorum. Ben bir eleştiri yaparken, onların sevenlerini, sayanlarını ve destekleyenlerini kırma hakkına sahip değilim. Onlar da benim kardeşlerim. Yanlış bir seçim yapmış olabilirler. Çocukları, çolukları, torunları var. Hele ben zaman ötesi manevi boyuta da inanan bir kişiysem, o zaman O (Allah) beni dışlarsa zaten ayakta duramam. Bunları da dikkat ederek öğrendim.
timurselcuk5 50 yıllık sanat hayatına birçok değerli eser ve unutulmaz başarılar sığdıran Timur Selçuk, Most – Uniq Konserleri kapsamında sevenleriyle buluştu. Ünlü sanatçıyı dinlemeye gelen hayranları 2 saati aşkın süren konserde keyifli anlar yaşadı. Timur Selçuk, ‘Aziz İstanbul’ şarkısını seslendirirken babası Münir Selçuk ve Türk müziğinin değerli üstadlarını anarak seyirciden büyük alkış aldı. Usta sanatçı ‘Aziz İstanbul’ şarkısını seslendirirken kızı Mercan Selçuk da sema gösterisi ile sahneye çıkarak seyircilere hoş bir sürpriz yaşattı.
Sanatçıların kimi toplumsal konularda sessiz ve suskun kalması hakkındaki düşünceleriniz neler? Ben epeydir bunları dile getirebiliyorum. Daha önce yazılar da yazmıştım Adam Sanat Dergisi'ne. Onlar da toplanıyor, kitap olarak çıkacak. Politika'da İsmail Cem yayın yönetmeniyken, her hafta perşembe günleri yazardım. Seviyorum görüşlerimi paylaşmayı. Bu da onun bir parçası. Böylesi daha doğru geliyor bana. Sizi okuyanlara ve tanımak isteyenlere bir fırsat bu. İnanın bana kalıcı bir fırsat. Referandum öncesi de sitenizen birçok yazı yayınladınız. Ayetleri de koydunuz sitenize. Temel olgu adaletti. Son zamanalarda sizce Atatürk'ü anlama çabamız artıyor mu? İnşallah. Öyle düşünüyorum. Eşsiz yaratan, hiçbir millete böyle iki eşsiz Mustafa armağan etmemiştir. Bu ikisini doğru kavrayalım ve birbiriyle çarpıştırmayalım. Bu kadar. YENİ ŞARKILAR YOLDA Bundan sonra yeni üretimler var mı? Orhan Veliler kaydetmemişim, birçok Fransızca ve Türkçe Nazım şarkıları... Toplam 28 tane şarkı. Bir tek piyanoyla... Sadece sesime ve şiire odaklanılsın diye. Döviz kurunun artmasıyla akıllara Ekonomi Tıkırında ve Kasa Can Çekişiyor şarkılarınızın gelmesine şaşırdınız mı? Vallahi şaşırtmadı. Çünkü dürüst insanlara farklı bir ışık yollanıyor yukarıdan. Onlar tiyatro müzikleridir. Dolayısıyla piyano eseri çaldığınız zaman ilk bölümünü çalmaya başladığınızda son bölümünü de düşünerek çalmak mecburiyetindesiniz. Benim hayatım piyano çalışarak geçti maalesef. O yüzden de ülserden iki defa kanama geçirdim ve ameliyat oldum. timurselcuk4 "ÖFKEYİ AZALTTIM" Müzik merkeziniz nasıl gidiyor? Paylaşmak çok önemli. Birçok ismini bildiğiniz sanatçı arkadaşımız var yetişen. Bu bir görev. Çok önemli bir görev. Dolayısıyla ne biliyorsam, onlarla paylaşıyorum. 40 yıl olmuş ya! Bizden sonra da çok yer açıldı. "Hocam sizden aldığımız güçle biz de açtık" diyerek el öpmeye geliyorlar. "Yahu öyle bir görüntüm mü var" diyorum. "Hocam görüntünüzden dolayı değil, sizi tanıdığımız için" diyorlar. O daha da çok hoşuma gidiyor (Gülüyor). İmajınızı ve üslubunuzu da yıllardır değiştirmiyorsunuz... Çok şükür. O çok önemli. Yani, eskiden biraz daha çabuk öfkelenirdim, şimdi onu da azalttım. O da matematik öğretmenidir, emekli. Daha bir resmimle, görüntümle, konuşmamla daha bir hatasızlık var.