Yeşilçam'ın efsane isimleri Türkan Şoray ile Ediz Hun, İstanbul Şehir Üniversitesi Dragos Kampüsü'nde gerçekleştirilen bir söyleşiye katıldı. Şoray, hayattaki önemli şeylerden birinin mesleğini sevmek olduğunun altını çizerek, "Önemli olan mesleğinizi, insanları sevmeniz. İnsanları severseniz onların dertlerini anlatmak size dert olacak ve yaptığınız işten haz duyacaksınız. Ülkenize ve dünyaya faydalı olduğunuzu düşüneceksiniz. Hayal ettiğiniz dünyayı kuracaksınız. Onun için o kadar güzel bir meslek ki sinema. Yönetmenlik de oyunculuk da senaristlik de görüntü yönetmenliği de öyle. Fakat bana sorarsanız hepsinden önemli olan, bütün bir filmi meydana getiren yönetmen. Bir filmi seyircilere sevdiren yönetmen" dedi. 'GERÇEĞİ YANSITIYORUZ' 230 filmde başrol oynadığını ve 5 filmin de yönetmenliğini yaptığını aktaran Şoray, oyunculuğun kendisi için bir hayat tarzı olduğunu ancak yönetmenlik yaptığı 5 filmde de farklı duygular yaşadığını anlattı. Şoray, yönetmenlerin iç dünyalarında biriktirdiklerini anlatma fırsatları bulunduğunu söyleyerek, "Bir dünya kuruyorsunuz, o hayali gerçekleştiriyorsunuz. Bundan güzel bir şey var mı? Herkes hayal kuruyor ama yönetmenin şansı bu hayali gerçeğe dönüştürüyor, görsel hale getiriyor. Sinema benim aşkım zaten böyle bir kitap da yazdım" diye konuştu. ediz-hun-turkan-soray-aa2 Oyuncunun başarıyı yakalaması için samimi olması gerektiğine dikkati çeken Şoray, seyircinin rol ve gerçeği birbirinden ayırt ettiğini söyleyerek, "Ben filmlerimde başarılı olduysam gerçekten oynuyormuş gibi yapmadım. Ben oyuncu tabirine de karşıyım, kabul etmiyorum bunu. Biz aslında gerçeği yansıtıyoruz" dedi. 'ÖZGÜVENİ SİNEMADA ÖĞRENDİK' Söyleşide söz alan Ediz Hun ise büyük bir toplulukla bir arada olmanın kendileri için mutluluk vesilesi olduğunu belirtti.  Hun, sinemanın gençler vasıtasıyla ileriye gideceğini söyleyerek, bu sanat dalının yalnızca sinema ekranı olarak düşünülmemesi gerektiğini, belgesel ve animasyon gibi geniş bir alana da sahip olduğunu vurguladı. 22 yaşından beri sinema sektöründe yer aldığını ve 130 filmde rol aldığını anlatan Hun, sinemanın kendisine çok şey kattığını kaydederek, şöyle konuştu: "Sinemaya çok genç yaşlarda başladığım için disiplin, saygı, yaş gözetmeksizin, birbirine olan sevgi ve muhabbetin gelişmesini gördüm. O sinema ortamında, o insanları gördüm. İnsanlar birbirine nasıl saygılı, zamanı nasıl kullanıyorlar. Sabah 07.30 Sarayburnu dediğin zaman herkes hazır oluyor. Hazır olmamasına imkan yok çünkü 30-40 kişi bekliyor. Kendini kontrol etmeyi, özgüveni sinemada öğrendik." AA [sozcu_dailymotion_video id="x2pbxy6"] [old_news_related_template title="'Bay Sinema' Türker İnanoğlu: 'Türkan Şoray müthiş güzel ama mahcup bir kızdı’" desc="“Onu sete Emel Yıldız getirdi. 14-15 yaşlarındaydı. Üstünde yeşil bir manto vardı. Gözleri ahu, bakışları insanı etkiliyordu. O güne kadar Türk Sineması böyle bir güzel görmedi…”" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/04/iecrop/turkerinanoglu4_16_9_1522572521.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/bay-sinema-turker-inanoglu-turkan-soray-muthis-guzel-ama-mahcup-bir-kizdi/"]