Oyuncu Burak Yamantürk’ü ‘Veda’, ‘Tatar Ramazan’, ‘Yasak’ ve ‘Acı Aşk’ dizilerindeki rolleriyle tanıdık. Yamantürk’le FOX’ta başlayacak yeni dizisi Elbet Bir Gün’ün yanı sıra yaşadığımız zorlu günleri konuştuk... - Zor bir zaman diliminden geçtik. Pandemi bir yana, yangınlar, sel felaketleri derken yeni yeni toparlanıyoruz diyebilir miyiz?  Hâlâ o zor zaman diliminde olduğumuzu düşünüyorum. İnsanoğlu olarak yaşadığımız gezegeni böylesine hoyratça kullanırsak, birbirimize ve diğer canlılara bu şekilde davranmaya devam edersek hiçbir şey toparlanmayacak gibi duruyor. Kulağa çok pesimist geldiğinin farkındayım ama artık ufak adımlarla bile olsa değişmeye başlamak ve geleceğimizi daha ciddi şekilde düşünmek zorundayız. - Siz neler yaptınız sanatın durduğu günlerde? Krizler fırsatları doğurur. Sanat da bu kriz ortamında kendine yeni yollar buldu ve şekil değiştirerek oluşmaya ve gelişmeye devam etti. Yeni nesil sanatçılar dijital ortamların potansiyelini kavramaya ve üretmeye başladı. Ben de kendimi bu süreçte böyle telkin ettim ve anları daha çok dinlemeye başladım.
Özge Özpirinçci ile evlenen Yamantürk baba olmaya hazırlanıyor.
- Doğayı ve hayvanları minnet duyma derecesinde çok sevdiğinizi, doğaya kaçış planlarınız olduğunu söylemiştiniz yıllar önce... Tüm bu doğal felaketler yaşanırken hissettiklerinizi de sormak isterim… Doğal felaket dediğimiz şeyler aslında gezegenin varoluşundan beri süregelen olaylar. Biz insanlar bunlara felaket diyoruz. Yaşadığınız coğrafyayı tanımaz ve onun özelliklerine göre yaşamınızı düzenlemezseniz bu doğal olaylar o zaman felakete dönüşür. Mesela önümüzde kabak gibi duran bir kriz var, iklim krizi! Bilim insanları, devletlere önlem almaları için acil çağrıda bulunuyor. Fakat kapitalist sistemde bir kriz olmadan kimse herhangi bir harekette bulunmayacak gibi. Dolayısıyla bireyler olarak hepimiz kendi güvenliğimizden sorumlu hale geliyoruz ve bu da çok korkutucu oluyor. - Sizi bu kez Mehmet Kılıçlı rolüyle Elbet Bir Gün dizisinde izleyeceğiz. Projede sizi çeken ne oldu? Senaryoları okuduğumda hikayenin ve karakterlerin gerçekliği beni çok etkiledi. Canlandırmamı istedikleri karakterden bağımsız olarak senaryonun bütününü merakla okumaya başladım. Senaryoları bitirdikten sonra bu projenin başında Gül Oğuz gibi bir ismin olması da beni heyecanlandırdı. - Mehmet Kılıçlı nasıl bir karakter? Mehmet başarılı bir iş adamı. Baskı altında çalışabilen, zor kararlar verebilen ve olaylar arasında kurduğu bağlantılarla hareket planını çabucak belirleyebilen biri. İş hayatında ne kadar sert biri olsa da ev yaşantısında karısına olan aşkıyla birlikte çok daha deli dolu ve muzur bir adam. - İzleyiciye geçecek en güçlü duygu nedir? İzleyeceğiniz her karakterden farklı duygular alacaksınız. En güzel tarafı ise bütün bu duyguların gerçek olması. Mehmet için söylemem gerekirse bu duygu korku olur. - Mutlu bir evliliğiniz varken dizideki gibi eşinizin sizden geçmişiyle ilgili sırlar sakladığını öğrenseniz tavrınız ne olurdu? Bu soruyu senaryoyu okurken de düşündüm. Özge (Özpirinçci) benden böylesine büyük bir sır saklıyor olsaydı ve bu gündüzüne çıksaydı ne yapardım diye. Şöyle yapardım, böyle yapardım demek çok kolay ama gerçekten başına gelmeden ne yapacağını kestirmek çok zor. Umarım da başıma böyle bir şey gelmez tabii. Bir taraftan da Gizem’in sakladığı sır sadece onun hayatını değil başkalarının da hayatını etkileyeceği için bunu en yakını olan kocasıyla bile paylaşmaktan çekinmesini anlayabiliyorum ama ben olsam öyle yapmazdım...

Kızım için endişeliyim

- Kız babası olacaksınız. Endişeniz var mı? Yok desem yalan olur ama bununla yaşamanın zorluğunu düşünürsek her duruma endişe ile yaklaşmak yerine hazırlıklı olmak daha mantıklı diye düşünüyorum.

Oyunculuğu dans gibi görüyorum

- En ağır basan hayaliniz oyunculuk muydu?   Aslında en ağır basan hayalim dans oldu ve bunu gerçekleştirdim. Keşke hâlâ dans edebiliyor olsam fakat bazı sanat dallarında hayaller ve hedefler başka faktörler tarafından yönetiliyor. Oyunculuğu da dans gibi görüyorum. Öyle yaşıyorum. Dans ederken hareketin, duygunun içinde kaybolursun ve hiçbir şeyi düşünmezsiniz.