Kadına şiddete yönelik tepkilerini sergileyen ünlü kadın oyuncular, birbirlerini etiketleyerek herkesin bu konuda tavrını koymasını amaçlıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin tartışıldığı bu dönemde, kadın oyuncular bu duruma karşı çıkıyor. “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” sloganı da bu kampanya çerçevesinde sıklıkla kullanıldı. Tuba Büyüküstün ise sosyal medya hesabından çarpıcı bir mesaj yayınladı. Kadın hakları konusunda duyarlılığını sergileyen oyuncu, “Bedenimiz bize ait, kalbimiz bize, ruhumuz bize ait. Hiç kimsenin dokunmaya hakkı yok” diyerek net bir ifadede bulundu. Erkeklere göre düzenlenen bir toplumsal yapının varlığından şikayet eden Tuba Büyüküstün, yargıdan herkesin gördüğüne gözünü açmasını da talep etti. İşte Tuba Büyüküstün’ün kadına şiddete yönelik isyanı ve yargıya gönderdiği mesaj: *Yüzyıllardır maddi, manevi, görünen, görünmeyen her türlü şiddete rağmen, erkeklere göre düzenlenen toplum kurallarına rağmen tam da buradayız. Varoluşun tam kalbinde.. *Sagduyunun, öngörünün, yaratımın, sevginin olduğu yerde el ele, sırtsırta, göz göze, kalp kalbe… Bedenimiz bize ait, kalbimiz bize, ruhumuz bize ait. Hiç kimsenin dokunmaya hakkı yok. Hiç bir birey üzerimizde hak sahibi değildir,olamaz. Olması da mümkün değildir. Yüzyıllarca farklı farklı toplumlarda kadınlar cezalandırıldılar, yasaklara boğuldular, katledildiler. Sadece bazı erk bireylerin yetersizlikleri, öz güvensizlikleri, sapkınlıkları, hastalıklı beyinleri yüzünden. *Kifayetsiz varoluşların faturası kadınların kaderi olamaz. Devletler, yasalar haklarımızı korumak zorunda. Artık ölmeyi kabul etmiyoruz!! Ne bedenimizin, ne ruhumuzun, ne de kalbimizin ölmesini… Yargının herkesin gördüğüne gözünü açmasını ve artık gerekeni yapmasını talep ediyoruz.