İlk çağ kaynaklarında bölge Ming-köl, ortaçağ kaynaklarında Çapakçur, İslam kaynaklarında Cebel-i Cur, Ermeni kaynaklarında Sirmanç ve halk arasında Çolik veya Çevlik şeklinde farklı isimlerle anılmış nihayet 1945 yılında Bingöl dağlarından esinlenilerek şehre Bingöl adı verilmiştir. Komogane Krallığı, Mittaniler, Hititler, Hurriler, Urartular, Sakalar, Medler, Persler, Selevkoslar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlı egemenlikleri altına girmiş, ancak iklim ve coğrafi şartlar bakımından iskâna pek müsait olmadığından, tarihin hiçbir döneminde büyük bir merkez olamamıştır. Bingöl'ün tarihi daha çok komşu illerin tarihi incelenerek meydana getirildiğinden o medeniyetlerle ilgili tarihi kalıntılara rastlamak ta pek mümkün değildir. İşte size Bingöl gezi rehberi...
KRAL KIZI KALESİ
Genç ilçesinde yer alan kale bir tepenin üzerindedir. Bugün bu kalenin ancak yıkıntılarına rastlanabilmektedir. Pers hükümdarı Dara, Genç'te uzun yıllar kalmış ve bu kaleyi kızı için yaptırmıştır. Genç ilçesi eski ismini de bu kaleden almıştır. Kalenin asıl adı "Darahini" yani "Dara'nın Çeşmesi" demektir.
SENTARİUS KALESİ
Murat Vadisi üzerinde, Bingöl il merkezinden 18 kilometre uzaklıktadır. Diğer Urartu kaleleri gibi bir ileri karakol niteliğinde olan üç önemli kaleden biridir. Bölgedeki yol kavşaklarına ve Murat Nehri vadisine hakim bir tepede bulunan kalenin kalıntıları bulunmaktadır.
ÇIR ŞELALESİ
Bingöl merkezine bağlı Ilıca Bucağı'nda Uzundere Köyü'nde bulunur. Bucağa 8 kilometre uzaklıktadır. Çır Şelalesi, 100 metre yükseklikte Çır Taşı adı verilen bir kayadan yükselen su 50 metre yükseklikten düşer. Çır Taşı'nın olduğu bölgede ayrıca kayalıklar, mağaralar bulunmaktadır. Kayalıklar birçok yırtıcı kuşa ev sahipliği yapar. Görülmesi gereken doğa harikalarından biridir.
YÜZEN ADA
Bingöl'ün Solhan İlçesi'nde bulunan 'yüzen adalar', halk arasında Yüzen Ada olarak bilinmekte ve krater gölü olduğu değerlendirilmektedir. Turnalar Gölü, düz arazi üzerinde bulunuyor. Gölde toprak parçalarının ayrılmasıyla oluşan, birbirinden ve zeminden bağımsız 3 adacık mevcut. Adacıklar itilerek hareket etmekle birlikte, rüzgar etkisiyle de hareket edebiliyor. Yüzen Adalar Tabiat Anıtı olarak koruma altına alınmıştır.
SÜLBÜS DAĞI
Yayladere'nin kuzeyinde ve Deşt Düzü'nün batısında yer alan Sülbüs Dağı (2884 metre) çok yüksek volkanik bir dağdır. Bulunduğu sıradağın ortasından birden bire yükselmektedir. Karları en geç eriyen yerlerdendir. Sülbüs'ün üstü ve etekleri yayla olarak kullanılır. Uzaktan sivri bir koni şeklinde görünse de üstü düzlüktür. Tepesine kadar yol olduğu bilinmektedir. Dağa adını veren Sülbüs Ziyareti dağın tepesindedir. Rivayete göre; "Sülbüs" adındaki genç bir delikanlı, "Starı" adındaki güzel bir kıza aşık olur. Araya giren bir cadı bu aşka engel olur. Oğlan aşkından verem hastalığına yakalanarak ölür. Bu üzüntüye dayanamayan kız da çok geçmeden ölünce vasiyeti üzerine sevgilisinin yanına gömülür. Fakat cadı mezarlarının bile arasında dikenli bir ağaç şeklinde filizlenerek onları orada da ayırmak ister. Sülbüs ve Starı'nın öteki dünyada bile birbirlerine kavuşmadıkları rivayet edilir.
YOLÇATI KAYAK MERKEZİ
Bingöl Merkeze bağlı kayak merkezi 25 kilometre uzaklıktadır. Aralık ve Mart aylarında sezon yapılan kayak merkezinde profesyonel ve amatör kayakçılar için ayrı pistler bulunur. Pistin uzunluğu 1 kilometredir. Yüksekliği ise 1890 metre ile 1650 metre arasındadır. 50 yataklı bir konaklama yeri de mevcuttur.
ZAĞ MAĞARASI
Zağ Mağarası, Murat Nehri kıyısında, Gökçeli ve Yenidal köyleri arasında sarp bir kayalıkta bulunmaktadır. Murat Nehri'ne bakan tarafı yerden 200-300 metre yükseklikte doğal kayalık kütlenin ön cephesinde, kayalık alanın hemen tamamına yayılmış olan mağara/odalardan oluşmaktadır. Mağara insan eliyle yapılmış, iç tarafları birbirine kademeli geçişlerle bağlantılı ve çok katlıdır. M.S. 5. yüzyıl başlarına, Erken Hristiyanlık Dönemi'ne tarihlenen mağaralar, Roma İmparatorluğu'nun baskısı altında olan, Hristiyan toplulukların gizli yerleşim, yaşam ve ibadet alanı olarak kullanılmıştır.
ÖLMEDEN ÖNCE GÖRÜLMESİ GEREKEN 5 YER
Bingöl gezilecek yerler: İlginç doğal güzelliklere sahip Bingöl
Anadolu'nun düşman ayağı basmayan bölgelerinden biri olan Bingöl'ün, Erzurum, Erzincan, Amid, Harput ve Dersim gibi tarihi çok eski zamanlara dayanan yerleşim birimlerinin arasında yer alması, beyliklere ve hükümdarlara başkent olması nedeniyle daha çok bu beyliklere bağlı otlak olarak tutulmuştur. Bu durum tarihsel, kültürel ve ekonomik anlamda gelişimini de olumsuz yönde etkilemiştir. Bingöl ili sınırları içinde bir şehir kalıntısına rastlanmaması bunu doğrular niteliktedir. Şimdi size Bingöl'ü yakından tanımanızı sağlayacak, tarihi ve turistik anlamda gezilebilecek yerlerle ilgili bilgiler vermeye çalışacağız...