Kekova gezilecek yerler: Sular altında kalan tarihi kalıntıları ile Kekova...
Kekova Adası, kıyıdan birkaç deniz mili açıktaki dar ve uzun coğrafi yapısından dolayı Kale (Simena) ve Üçağız (Teimioussa) köyü arasında yer alan bütün adaya adını veriyor. Ada, körfez ve anakaranın kıyılarını kapsayan bir tanımlamadır Kekova. Şimdi Kekova'nın tarihi ve turistik yerlerinden bazılarını tanıyalım...
Kaş ile Demre arasında yer alan Kekova kıyı şeridini eşsiz kılan en belirgin özellik; deniz seviyesinin antikçağdan bu yana sürekli yükselmesi ile arkeolojik kalıntıların sualtında kalması. Kekova Adası ve çevresindeki kıyıları kapsayan 260 kilometrekarelik özel bölge "Kekova Özel Çevre Koruma Alanı" ilan edilerek koruma altına alındı. Akdeniz Bölgesi'nin bu eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi eserlerini barındıran Kekova'nın gezilecek yerlerinden bazılarını sizler için derledik...
KEKOVA'NIN GEZİLECEK YERLERİ
TRYSA
Kale ilçesinde, Gölbaşı köyünden yaklaşık 800 metre yükseklikte, dar bir alana kurulu kentin tarihi İÖ. 7. yüzyıla dayanır. Heroonuyla ünlü Trysa'dakisur kalıntıları, heroonun duvarları, tapınağa ait kalıntı ve oldukça fazla sayıdaki lahit görmeye değer eserler.
MYRA
Antalya’nın Demre ilçesinin 1,5 kilometre kuzeyinde yer alır. Myra önemli bir Lykia kentiydi. Adı "Yüce Ana Tanrıça'nın yeri" anlamına gelen kent, ilk olarak bugünkü kaya mezarlarının üzerindeki tepede kurulmuştu. Daha sonra aşağıya inerek genişleyen Myra, II. Theodosion (408–450) zamanında Lykia bölgesinin başkenti oldu. Şehir 7. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar devamlı Arap akınlarına uğradı ve sonunda 809'da zapt edildi. Bu akınlar sonucunda, kentin en önemli yapısı olan St. Nikolas Kilisesi 1034'te yıkıldı. Şu an için Myra’da görülebilen arkeolojik kalıntılardan, akropolisin güneyinde Roma tipinde inşa edilen büyük tiyatro iyi korunmuş durumdadır. Myra’nın etkileyici kalıntılarından Likya’ya özgü tapınak ve ev tipindeki kaya mezarları ise tiyatronun hemen arkasında yükselen akropolisin kayalık, dik yamaçlarının yüzüne oyulmuşlardır.