Her çocuk dönem dönem korkular yaşar. Önemli birinin ayrılmasına gösterilen tepki genelde 6 aydan sonra görülür. Bebek yanında olmayan, görmediği kişinin ortadan kaybolduğuna inanır. Bebeğin annesiyle olan ilişkisinin yoğunluğu, ayrılıkla birlikte tepkisinin de fazla olmasına neden olur. Normal olarak bebeklerde ayrılma kaygısı 18 aylık iken en yoğun haline ulaşır. Anne-çocuk ilişkisinin farklılık gösterdiği durumlarda ise bu ayrılık kaygısı daha erken ortaya çıkabilir. Peki, bebeklerde ayrılık kaygısı nedir? Bebeklerde ayrılık kaygısı nasıl geçer? Bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik... BEBEKLERDE AYRILIK KAYGISI NEDİR? Ayrılık kaygısı, 6-7 aylık bebeklerin çoğunda, nesne kalıcılığı hissi kazandıklarında ortaya çıkan gelişimsel bir kilometre taşını ifade eder. Bu da bebeğinizin nesnelerin ve insanların (anne-baba) odada olmasa veya yakınlarda bile var olduğunu bildiği anlamına gelir. Ayrılık kaygısı, bu önemli yeni gelişmenin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bir bebeğin güvenlik duygusunu etkileyen ve kendilerini savunmasız hissettiren şey ne kadar süre ondan uzak kalacağınızı bilmemektir. Bu nedenle, bebeği yatağa yatırdığınızda, sabah işe gittiğinizde veya bakıcısına bıraktığınızda histerik ağlama krizlerine girebilir. Tanımadıkları bir ortam veya bir bakıcı, ayrılık kaygısını daha da kötüleştirebilir. Kendilerini güvende hissettikleri anda kendilerini daha iyi hissederler. Bazı bebekler 4-5 aylıkken nesne kalıcılığı ve ayrılık kaygısı gösterse de, çoğu bebek yaklaşık 9 aylık olduğunda bu duygu daha güçlü hale gelir.
Foto: shutterstock
Ayrılık kaygısı iki yaşın altındaki bebekler için, aşağıdaki yaşlarda en yaygın olanıdır: 6 ila 7 ay: Bu süre zarfında ve bazen daha önce, birçok bebek nesne kalıcılığı hissi kazanır. 9 ila 10 ay: Bu, bebeğinizin günlük rutini daha iyi anlamaya başladığı zamandır. Ancak, bebekler farklı sosyal senaryoları biraz daha anlamaya başladıkça, ayrılık kaygısı bu dönemde alevlenebilir. 13 ila 14 ay: Bu aşamada, bebeğiniz hissettiklerini ifade etmekte zorluk çekebilir ve bu da ayrılık kaygısının yeniden ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu süre zarfında söylediklerinizi anlarlar, ancak nasıl hissettiklerini ifade edemezler. “Neden işe gitmek zorundasın? Beni neden terk ediyorsun? gibi düşüncelere sahiptirler ve bunu söyleyemezler. Bu yüzden de ağlarlar.
Foto: shutterstock
AYRILIK KAYGISI NASIL GEÇER? Ayrılık kaygısını mutlak şekilde önleyebilmenizin hiçbir yolu yoktur. Ancak bazı ipuçları bu zor dönem boyunca bebekleri ve ebeveynleri rahatlatmaya yardımcı olabilir: Zamanlama Çocuğunuzda 8 ay ile 1 yaş arası ayrılık kaygısının ilk ortaya çıkacağı zamandır. Gündüz bakımevi veya tanımadığı bir bakıcıya bırakmamaya çalışın. Ayrıca, yorgun, aç veya huzursuzken gitmemeye çalışın. Uygulama Yeni insanları ve yerleri yavaşça tanıtın. Çocuğunuzu bir akraba veya yeni bir bebek bakıcısıyla bırakmayı planlıyorsanız, o kişiyi odadayken birlikte vakit geçirebilmeleri için önceden davet edin. Çocuğunuz yeni bir kreşe veya anaokuluna başlıyorsa, tam zamanlı bir programa başlamadan önce birkaç ziyarette bulunun. Sizden uzak kalmaya alışması için kısa süreliğine bir bakıcıyla bırakmayı deneyin. Sakin ve tutarlı olun Bebeğinizden ayrılırken hoş ve sevgi dolu bir veda ritüeli oluşturun. Sakin olun ve çocuğunuza güvende olduğunu gösterin ve ağlasa bile vedalaşın. Onun geri döneceğinizden emin olmasını sağlayın. Çocukların anlayacağı kavramları (öğle yemeğinden sonra olduğu gibi) kullanarak ne zaman döneceğinizi açıklayın. Hoşça kal deyip ayrıldığınızda geri dönmediğinizde bu durum sadece işleri daha da kötüleştirir. Sözünüzü tutun Söz verdiğinizde geri döndüğünüzden emin olmak önemlidir. Bu kritik öneme sahiptir. Çocuğunuz bu süre zarfında size olan güveni bu şekilde geliştirecektir. Senin için çığlıklar atarak ağlayan bir çocuğu bırakmak zor olabileceği kadar, bakıcının bunu başarabileceğine güvenmek de önemlidir. Ayrıldığınızda çocuğunuz sakinleşir ve başka şeylerle oynar. Eğer ayrılık kaygısı olan başka bir kişinin çocuğuna bakıyorsanız, bir aktivite, oyuncakla, şarkılar, oyunlar veya eğlenceli olan herhangi bir şeyle dikkatini dağıtmaya çalışın. Bunlardan herhangi birisini anlayıp sakinleşene kadar denemeye devam etmeniz gerekebilir. Ayrıca, çocuğun annesinden veya babasından bahsetmemeye çalışın, ancak çocuğun sorularını basit ve anlaşılır bir şekilde cevaplayın. "Anne ve baba akşam yemeği biter bitmez geri dönecekler. Hadi biz oyuncaklarla oynayalım!" gibi...