70 yaşındasınız ve ilkokul arkadaşlarınız ile hala irtibattasınız. Kolay değil. Birbirinizi nasıl buldunuz? 25 yaşımızda bir araya geldik. O zaman internet yoktu, birbirimizi bulmak kolay olmadı. 30'lu yaşlarımızdan sonra her yıl düzenli olarak buluşmalara başladık. O gün bugündür, hiç kopmadan devam ediyoruz. Şimdi salgın nedeni ile aynı ortamda toplanamıyoruz ama WhatsApp grubumuzda her gün konuşuyoruz. Çocukluk arkadaşlıkları bir başka oluyor.
(FOTO: SÖZCÜ)
Öğretmeninizi de saygı ile anıyormuşsunuz. İlkokul öğretmenimiz Neriman Kutay'ın bizleri çok iyi yetiştirdiği konusunda hepimiz hemfikiriz. O tam bir Cumhuriyet öğretmeniydi. Köy Enstitüsü mezunuydu. Her 24 Kasım'da toplanıp kabrini ziyaret ediyoruz.
(FOTO: SÖZCÜ)
Sizleri iyi yetiştirmiş. Aslında bizler olması gerektiği gibiyiz. Ne var ki her toplumda düşük kalitede, parazit, sahtekar niteliğinde yurttaş var muhakkak. Bakıyorum da aramızda tek bir tane yamuk insan yok ve her birine gönül rahatlığı ile her konuda kefil olabilirim. Bunu cumhuriyetin ilk kuşağı olan ailelerimize ve öğretmenlerimize, en başta büyük devrimci Atatürk'e borçluyuz.
(FOTO: SÖZCÜ)
Sohbetlerinizde memleket meselelerine kafa yoruyor musunuz? Her zaman. Gençlerimiz için çok üzülüyoruz. Ben son yıllarda çok artış yaşanan beyin göçü olgusuna dikkat çekmek istiyorum. Gelişmiş ülkelere giden zeki, yetenekli, başarılı gençlerimiz var. O gençlerimizi kazanmak, yurda dönüşlerine olanak sağlamak için çalışmalıyız. Atatürk'ün yurt dışına eğitim görmeye gönderdiği gençlere söylediği, ''Sizleri kıvılcım olarak gönderiyorum, alev olarak döneceksiniz'' sözünde olduğu gibi değerlendirebiliriz. Bu gençler ile temasınız var mı? Geçen yıl Amerika'dan tatile gelen pırıl pırıl gençler ile buluştum. Sordum, ''Türkiye'ye gelir misiniz? Yaşam standartınız için aylık geliriniz ne olmalıdır?'' ''8-10 bin liraya geliriz'' dediler. Gençlerin yurt dışına gitmesinin ve dönmek istememesinin sebebi sadece bu mu? Elbette yalnızca bu değil, demokratik bir refah toplumunda huzur içinde yaşamak istiyorlar. Aradıkları demokrasi Türkiye'de yok. Ama o yolun taşlarını döşemek için sorumluluk almaları lazım. Gençlerde bu duyguyu oluşturmalı, onları cesaretlendirmeli, gerekli zemini hazırlamalıyız. Giden gençlerin yurda dönüşü için ne yapmak gerekir? AKP iktidarı ile bunun olamayacağı aşikar. Aranan demokrasi iklimi İzmir toplumunda var. Nitekim son yıllarda İzmir beyaz yakalıların göç ettiği bir kent konumunda. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e çağrım şu: Bilim ve Teknoloji Geliştirme Parkı projesi vardı. Bu proje kapsamında o gençlerimiz transfer edilirse Türkiye'yi bilişim çağına taşımakta önemli bir rampa işlevi görürler. ABD'deki Silikon Vadisi'nde çalışan, yüreği sıla hasreti ile dolu o kadar çok Türk genci var ki… Birçok gelişmiş ülkede birbirinden değerli gençlerimiz var. İyi planlanmış bir yuvaya dönüş operasyonu heyecan dalgası yaratabilir, bu proje hayata geçerse İzmir ve ülkemiz için sayısız fayda sağlayan tarihi bir değeri olur.